İsrail'in denizaltıları...
 
İsrail'in üç denizaltısı var. Bunlar Alman yapımı Dolphin (Yunus) tipi denizaltılar. Üsleri de Akdeniz kıyısındaki Hayfa Limanı. Almanya bu denizaltılardan ikisini İsrail'in taleplerine uygun olarak imal edip bunları Birinci Körfez Savaşı sonrasında İsrail'e biraz da duyduğu utançtan dolayı bedelsiz olarak vermişti.

Söz konusu utanç da Irak'ın silah programında Alman şirketlerinin ortaya çıkması ve Almanya'nın Irak'ın Scud füzelerine hedef olan İsrail karşısında ezik düşüp bunu bir şekilde telafi etmesi ile ilgiliydi. Üçüncü Dolphin ise daha sonraları imal edilip İsrail'e teslim edilmişti.

Dolphinlerin özelliklerine gelince; bunlar kısaca şöyle: Menzilleri aşağı yukarı 4500 deniz mili; Alman 212/214 tip denizaltıların dizayn ve özelliklerine sahipler; esasta düşman deniz hedeflerini imha etmek, keşif ve gözlem faaliyetleri yapmak ve özel kuvvetleri istenilen kara hedeflerine denizden çıkarmak için dizayn edilip imal edilmişler; 35 kişilik mürettebata sahip, üslerinden uzakta iki ay kadar kendi imkânlarıyla görev yapabiliyorlar; silah olarak torpil ve bu torpillerin 10 adet olan fırlatma kanallarından atılabilen Amerikan yapımı RGMF Harpoon (Zıpkın) adlı deniz hedeflerine karşı kullanılabilen füzeler atabiliyorlar.

İsrail'in bu füzelerin menzillerini ya artırdığı ya da bunların yerine özel Cruise (seyir) füzelerini denizaltılarına monte ettiği böylece hem ateş gücü ve hem de menzil olarak üstün bir konuma ulaştığı çoktandır söyleniyor. Üstelik İsrail'in bu füzelere nükleer yetenek kazandırdığı da kuvvetle muhtemel. Kısacası, Dolphinler İsrail'in nükleer füzelerle donatılı özel denizaltıları olarak da nitelenebilir.

Bu denizaltılar ne yapıyor, nerelerde dolaşıyor, söylemenin imkânı elbette yok. Ancak geçen hafta çıkan haberlerde bir Dolphin'in Süveyş Kanalı'nı su üstünde geçerek Kızıldeniz'e ulaştığı ve burada bulunan İsrail'e ait Eylat Limanı'nda gelerek bir deniz tatbikatına katıldığı belirtiliyor. Mısır bu haberleri reddediyor ve Dolphin'in Süveyş Kanalı'ndan geçmediğini söylüyor. Ancak İsrailli askerî kaynaklar denizaltının Kanal'dan geçerek Eylat'a gittiğini, aynı yolu kullanarak geçen pazar günü İsrail'e geri döndüğünü ifade ediyorlar.

Esasen, söylenenlere göre, İsrail denizaltıları Süveyş Kanalı'nı Kızıldeniz'e ulaşmak için 2005 yılına kadar kullanıyorlardı. Ancak o yıl Donanma Komutanı Amiral David Ben-Başat'ın Kanal ve bölgesini tehlikeli olarak görmesinden sonra İsrail denizaltıları Kanal'ı kullanmamaya başladılar. Bu da geçen haftaya kadar geçerliydi. Ancak geçen hafta bu durum bozuldu. İsrail'in bu kadar aradan sonra yeniden Kanal'ı kullanmaya başlaması şüphesiz birçok soruyu da beraberinde getirdi.

Bunlardan başta geleni şu: İsrail niçin Kızıldeniz'e denizaltı göndermeye başladı? Bunun cevabı da belli: İran tehdidine karşı tedbir almaya hazırlanıyor. İkinci soru şöyle: İsrail niye Eylat'a denizaltı gönderiyor; amaç burada denizaltıların da bulunacağı yeni bir deniz üssü mü kurmak? Bu soruya İsrailli yetkililer 'böyle bir niyetimiz yok' diye cevap verirlerken birinci soruya cevap vermiyorlar. Bu da tabii normal. Ancak denizaltının Kızıldeniz'e çıkışı elbette İran'a dönük bir mesaj. Bu da 'Ben hazırım, seni denizden de vurabilirim' şeklinde bir mesaj elbette.

Söylediğimiz gibi, bugün İsrail'in elinde 3 adet Dolphin bulunuyor. İki adedi de Alman tersanelerinde inşa halinde. Bunlar ne zaman teslim edilecekler, bilinmiyor. Bu son iki Dolphin muhtemelen yeni silah sistemleri ve füzelerle donatılacak. Ancak yine, bunlar neler, bilinmiyor.

Genelde hava gücü bakımından üstün olduğuna inanılan İsrail denizlerde de sözü edilecek kadar belli bir güce sahip. Almanya'nın, daha doğrusu eski Başbakan Gerhard Schröder'in başbakanlığındaki son gününde imzaladığı anlaşmayla İsrail'e hediye ettiği Dolphinler bu gücün en önemli vurucu ve caydırıcı gücü. Bugün bundan söz etmesek olmazdı.
 

Editör: TE Bilişim