İsrail hükümeti tarafından kurulan komisyonun Mavi Marmara baskınına ilişkin raporunda gemiye çıkan askerlerin kendilerini savundukları, insan haklarına uygun hareket ettikleri, uluslararası hukuku çiğnemeden 308 kurşun atarak 9 kişiyi “yerinde ve ölçülü şekilde” öldürdükleri belirtildi.

Mavi Marmara gemisi, 561 yardım görevlisi ve tonlarca gıda ve ilaç yardımıyla geçtiğimiz yıl Mayıs ayında İstanbul’dan hareket etti. 31 Mayıs’ta Gazze’ye 70 deniz mili açıktayken İsrail askerlerinin düzenlediği baskında dünyanın bir numaralı gündem maddesi oldu. Baskında 9 kişi hayatını kaybetti 55 yolcu da yaralandı. İsrail, gelen tepkiler üzerinde baskını soruşturmak için kendisi bir komisyon oluşturdu. Türkiye’nin “katil de İsrail hakim de” diyerek tanımadığı o komisyon 5 aylık çalışmasının sonuçlarını dün 296 sayfalık bir raporla açıkladı. Baskının hemen ardından “Bu soruşturmaya ne gerek var ki. Her şey ortada” açıklamasını yapan eski Anayasa Mahkemesi yargıcı Yaakov Turkel komisyon başkanlığına getirildiğinde VATAN, “Maskaralık” manşetini atmıştı. Rapor VATAN’ın bu başlığını doğrular şekilde çıktı. İşte raporun satırbaşları:

Adı: ‘Cennet Rüzgarları’


- Komite, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı deniz ablukasının gerekliliğini anlatarak rapora başlıyor ve 2001’den bu yana İsrail’in Gazze’den atılan roketlerin hedefi olduğunu belirtiyor. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılara hiç değinilmiyor. Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın uluslararası hukuk kurallarına aykırı olmadığı sonucuna varılıyor.

- İsrail’in Mavi Marmara yola çıkmadan önce birçok girişimde bulunduğu ancak bunların sonuçsuz kaldığı belirtiliyor. Geminin kalkışına 2 hafta kala İsrail Başbakanı Netanyahu’nın Başbakan Erdoğan’dan geminin hareketine izin vermemesini istediği, ayrıca Ankara’yı bu konuda ikna etmesi için Mısır’ı da devreye soktuğu kaydediliyor. Ayrıca rapora göre İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın Türk Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Savunma Bakanı Gönül, BM Ortadoğu Temsilcisi Tony Blair, Yunan ve İrlanda Dışişleri, BM Genel Sekreterliği, Mısır istihbaratı ile temasa geçtiği anlatılıyor. Ayrıca İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın da Türk mevkidaşına bir mektup yazdığı vurgulanıyor. Mayıs ortasında gerçekleşen bu girişimlere rağmen İsrail ordusunun “Cennet Rüzgarları” adlı operasyonun hazırlıklarına başladığı tarih olaraksa Şubat ayı veriliyor.

- Mavi Marmara ile Gazze’ye 70 deniz mili kala kurulan telsiz bağlantısında gemiye yapılan uyarının ardından telsizden yanıt olarak, “Çeneni kapat İsrail donanması”, “Çeneni kapat ve Auschwitz’e dön”, “11 Eylül’ü unutmayın” sözleri geldiği iddia ediliyor.

İHH’cılar silah getirmedi

- Sabaha karşı 04:26’da başlayan ve 05:07’ye kadar devam eden operasyon sırasında direnişle karşılaşılması üzerine, 9 mm’lik Mini Uzi, 9 mm’lik Glock ve M-16 tüfekle 308 kurşun atıldı. İHH’cıların gemiye silah getirdiğine dair İsrail ordusunun iddiasına rağmen bunu kanıtlayacak delillere ulaşılamadığı kaydedildi.

- Raporda, çatışmalar sırasında askerlerin baskı altında ve karanlıkta anlık kararlar vermek zorunda oldukları, hayatlarının tehlike altında olduğunu düşünerek verdikleri kararlar sonucu 133 farklı şiddet olayına karıştıkları, bunların 127’sinin uluslararası hukuka uygun olduğu tespit edildi. 6 vaka içinse “Yeterli delil yok” sonucuna varıldı.

Esir askerler denize atlayarak kurtulmuş

Turkel Komisyonu Raporu için ifade veren 40 askerden 4’ü İHH görevlileri tarafından gemi baskını sırasında esir alınan askerlerdi. Türk basınında “Ağlayan Komando” manşetiyle yayınlanan fotoğraflarda yer alan askerler kendilerine işkence edildiğini ileri sürdü. İsimleri gizlenen askerler, “Doktorların bizi tedavi ettiği yalan, sadece yüzümüzdeki kanı sildiler. Sürekli olarak kulağımıza öldürüleceğimizi fısıldayıp bizi dövdüler” ifadesini kullandı. İkisi, kendilerini öldürmek isteyen İHH’cıların elinden kurtulduktan sonra deniz atladıklarını ve hücumbotlardaki arkadaşları tarafından kurtarıldıklarını belirtirken diğer esir askerlerin ise güverteye indirme yapan 3’üncü helikopterdeki komandolar tarafından kurtarıldığı iddia edildi. Geminin teslim alınmasının ardından yaralıların tedavilerinin yapıldığı, bir İHH üyesinin suni tenefüsle kendisini hayata döndüren İsrail askerine gözlerini açar açmaz yeniden saldırdığı belirtildi. İHH aktivistlerinin, kendilerini demir sopalar, baltalar, sapanlar, bıçaklar ve diğer metal objelerle, geniş bir yelpazede silahlandırdığı, şiddete başvurdukları belirtilerek, “Bu silahlar ciddi şekilde yaralanmalara ve ölümlere yol açabililirdi. İHH’cılar düşmanlıklarını, organize bir şekilde İsrail askerlerine şiddet kullanarak, saldırarak gerçekleştirdi. İsrail askerlerine karşı onlardan aldıkları ateşli silahları kullandılar” yorumu yapıldı.

Ankara: Hayret, esef ve üzüntüyle karşıladık

ANKARA Uluslararası Veri Toplama Misyonu tarafından da teyit edilmiş olan gerçeklere rağmen İsrail Silahlı Kuvvetlerini aklayan bir biçimde sonuçlanmasını “hayret, esef ve üzüntüyle” karşıladığını bildirerek, “İsrail’in insani yardım konvoyuna gerek savaş, gerek barış zamanında geçerli hukuka aykırı biçimde düzenlediği saldırının, gerçekleştirilme tarzı bakımından da bütün uluslararası prensip, kural ve normları ayaklar altına aldığını” belirtti. Başbakan Erdoğan ise “Bu sipariş üzerine bir rapordur, bir değeri yoktur. Olayın uluslararası sularda alçakça ve vahşice gerçekleştiği Cenevre tarafından da teyid edilmiştir” dedi.

Utanç raporunu hazırlayan heyet

Rapor, komisyonun İsrailli üyelerinin yanı sıra yabancı gözlemci üyeler Kanadalı Ken Watkin ile Kuzey İrlandalı Lord David Trimble tarafından da imzalandı. BM bünyesinde kurulan, aralarında Türk ve İsrailli temsilcilerin bulunduğu ve başkanlığını eski Yeni Zelanda Başbakanı Geoffrey Palmer’in yaptığı soruşturma komisyonuna sunulacak. İşte raporu hazırlayan 10 kişilik heyet:

- Yüksek Mahkeme Yargıcı Jacob Turkel, Mahkeme Başkanı

- Emekli Büyükelçi Shabtai Rosenne

- Emekli General Amos Horev,

- Büyükelçi Reuven Merhav

- Profesör Miguel Deutsch

- İngiliz Lord David Trimble, Gözlemci

- Emekli Tuğgeneral Kenneth Watkin, Gözlemci

- Avukat Hoshea Gottlieb, Komite Koordinatörü

- Prof. Dr. Wolff Heintschel von Heinegg Özel Danışman

- Prof. Michael Schmitt Özel Danışman
Editör: TE Bilişim