IMTM, DEĞERLERİMİZİ BULUŞTURDU

Türkiye ve Akdeniz ülkelerinden 40 seçkin uzman davetlinin katıldığı Akdeniz Deniz Taşımacılık Enstitüsü Uluslararası İstanbul Sempozyumu sona erdi. 
 
Türkiye ve Akdeniz ülkelerinden 40 seçkin uzman davetlinin katıldığı Akdeniz Deniz Taşımacılık Enstitüsü Uluslararası İstanbul Sempozyumu sona erdi. Akdeniz’deki petrol ve gaz taşımacılığının durum tespiti ve geleceğe yönelik eğilimlerin araştırıldığı, ayrıca taşımacılığın çevresel etkileri ve deniz emniyeti için oluşturduğu risklerin değerlendirildiği sempozyumda akademik değerde bildiriler sunuldu.

Lojitürk tarafından organize edilen sempozyumun açılış konuşmaları DTO Genel Sekreteri Murat Tuncel; Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli; Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Christine Moro ve IMTM Başkanı Christian Scapel tarafından yapıldı.

Sempozyumun ikinci oturumunda konuşan IMPA Başkan Yardımcısı Cahit İstikbal, 1979 yılında yaşanan Independenta adlı tankerden ilginç slaytlar eşliğindeki sunumunda boğazdaki riskleri katılımcılarla paylaştı. 150 milyon ton petrolün Türk boğazları kanalıyla ulaştırıldığını belirten İstikbal, sözlerine şöyle devam etti: “Kazaları önlemenin en önemli yolu, kılavuz kaptan almaktan geçiyor. Ama, bakıyorsunuz hala geçiş yapan gemilerin yüzde 93’ünde kılavuz kaptan yok. Boğazdan geçen her gemi 12 kez rota değişikliği yapmak zorunda. İstanbul Boğazı’nda hızı 3 knot ile 7 knot arasında değişen bir sürekli akıntı var. Geçişlerde kılavuz kaptan almakla riski biraz daha indirgemiş olursunuz.”

İstanbul Boğazı’nda iki pilot istasyonu bulunduğuna değinen Cahit İstikbal, dünya ortalamasında yılda iki kez çarmık kazası olduğuna dikkat çekerek, 2006 ve 2009’da yaşanan iki kazayla görev şehidi olan meslektaşlarını anımsattı. İstikbal’in verdiği kaza istatistiği de, yine bir alanda dünya rekorunu yakalamamızı göstermesi açısından ilginç diye nitelendirilebilir.

Konuşmasında kılavuzluk hizmetlerine de değinen Cahit İstikbal, “Türkiye’de karma bir yapı var. Hem devlet, hem özel sektör, hem de limanlar kendi kılavuzluk hizmetlerini veriyorlar. Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği olarak bu yapının değişmesini ve dünyadaki örneklerinde olduğu gibi tek bir çatı altında hizmet verilmesini istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Cahit İstikbal'in konuşması esnasında enteresan da bir gelişme yaşandı. Boğazın güvenliği anlatılan dakikalarda bir Ro-Ro gemisi Yeniköy'de bir yalıya misafir olmuştu. Bir kez daha daha büyük bir kazadan koruduğu için Tanri'ya şükretmekten başka hiçbir şey gelmiyordu kimsenin elinden.

Osman Güngen:Petrol oldukça deniz taşımacılığı da olacaktır

Sempozyumun en dikkat çekici isimlerinden biri de Güngen Denizcilik’ten Osman O. Güngen idi. Hollanda’da doğan Güngen, genç yaşına rağmen 5 yabancı dili çok iyi konuşabiliyor. Sunumunu da Fransızca yapan Osman Güngen, babadan oğla geçen yapısı eleştirilse de Türk denizciliğinin, donanımlı ellerde yükseleceğine iyi bir işaret olarak gösterilmeli diye düşünüyoruz.

Boğazlardan geçen gemilerin en iyi şekilde yönetildiğine inandıklarını ifade eden Güngen, Geminin bir yatırım olduğunu ve mutlaka geri dönüşümü de olması gerektiğini vurguladı. Krizden önce çok talep az gemi olduğuna değinen Güngen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yoğun talep, kalitesiz ürünlerin de piyasaya girmesine neden olmuştur. Dünya gemi sayısı iki yıl içinde ikiye katlanacak gibi gözüküyor. Bir tankerin yönetimi çok maliyetli bir iştir. Personel için ayrı, güvenlik için ayrı, balast sularının arıtımı için ayrı para ödersiniz ve bu rakamlar önemli değerler ifade eder. Ancak, petrol ürünlerinin tüketim yerlerine ulaşması için deniz taşımacılığı devam edecektir. Bundan vazgeçmek de mümkün değildir.”

Editör: TE Bilişim