İMEAK DTO Kasım ayı olağan meclis toplantısı bugün yapıldı.
DTO Meclisi Toplandı.DTO Meclis toplantısı Cengiz Kaptanoğlu başkanlığında yapıldı. Cengiz Kaptanoğlu toplantı açılışında vefat eden Ali Osman Ulusoy için üyeleri saygı duruşuna davet etti. Meclis faaliyetlerini Suat Ürkmez anlattı. DAKSAR Başkanı Varol Atasoy’un sunumuna geçildi. Varol Atasoy eskiden olduğu gibi DTO’nun DAKSAR’a desteğini istedi ve faaliyetlerini içeren bir sunum yaptı.
Salih Zeki Çakır:” Denizciliğin kitabı yeniden yazılmalı”.
Salih Zeki Çakır söz aldı. Denizciliğin uluslararası rekabete açık olduğunu ve haksız rekabetle karşı karşıya bulunduğunu anlatan Çakır, Sayın Bakanımızın geldiği toplantıda yapmayı düşündüğüm bir konuşma vardı, fırsat olmadı onu sizlerle paylaşmak istiyorum dedi. “Türk denizciliğin geleceği yeni Türkiye vizyonuna uygun olarak yeniden ele alınmalı, tabiri caizse denizciliğin kitabının yeniden yazılması gerektiğine inanıyorum. Soyut bir kavram olarak denizciliğimizi bir bütün olarak anlamamızın önemli bir şartı bu bütünün parçalarını oluşturan alt faaliyet alanlarındaki büyüme potansiyellerini ortaya çıkartmaktır. Denizcilik çok genel anlamlarla anlatmaya çalışılıyor. Üç tarafımız denizlerle çevrili, denizci ülke, denizci millet, doğal otoyol gibi kavramlarla anlatılıyor. Bu burada kalmamalı. Bu kavramların altının şimdiye kadar doldurulduğuna inanmıyorum. Meslek guruplarının projelerini ortaya koyması, projeler üzerinden taleplerde bulunması ve denizciliğin 2023 makro hedeflerine bu projelerle entegre olması kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.
Abas Kolçalar Söz aldı ve İzmit Körfezinde yaşadıkları sorunları anlattı. Kolçalar Çanakkale geçilmez İzmit hiç geçilmez dedi.
Altan Köseoğlu: ”Mevzuat komisyonuna görev vermediniz”
Mevzuatla ilgili genel şikâyetlere ve DTO’nun mevzuata katkılarının sorgulanması üzerine Altan Köseoğlu mevzuat komisyonu var ama sayın başkan mevzuat komisyonunu bir kere bile toplayıp görev vermediniz. Mevzuat komisyonu var ama çalıştırılırsa çalışır diyerek cevap verdi.
Deniz Eraydın;” Biz ülke olarak üstümüze düşeni yapmışız.”
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Deniz Eraydın söz aldı.”Biz özellikle Marmara Bölgesi ve özellikle İstanbul, bunlara Dünya’daki 8 stratejik dar boğazdan ikisine sahibiz. İçinden yılda 50 bin geminin geçtiği, 17 milyon insanın yaşadığı başka bir örnek Dünya’da yok. Emisyonlar yüzünden çevreye ve insan sağlığına verilen zararlarla ilgili şöyle bir algı oluşmuş. -Sizde bir EKA bölgesi yapın. Buradan geçen gemilerin düşük sülfürlü yakıt kullanmasını sağlayın.-Fakat Dünya’da EKA, SEKA bölgeleri var, buradaki uygulamalarda çok başarılı olmadı. Sülfür seviyeleri düşüyor, yakıtlar değişiyor. Bu geçiş zamanında görülüyor ki düşük sülfürlü kullanılması gereken yerde yüksek sülfürlü kullanılıyor. Bizim burada şöyle bir tavsiyemiz oldu İMO’ya,Siz bunu Marmara EKA seka diye bırakırsanız bir sürü dejavantajları olur. Yaygın olarak bilinenlerin aksine bu konuda üstümüze düşeni ülke olarak yapmışız. Kabotajda 10 ppm yakıt kullanıyoruz. Bunun yanında ise İstanbul’un ortasından transit geçen gemiler bunun 100 mislinde yüksek sülfürlü üstelik toksik maddelerde içeren yakıt kullanıyorlar" dedi.
Kalkavan:"Mevzuat olmazsa, olmaz"
Meclis toplantısı sonunda gündemi değerlendiren DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan mevzuat olmazsa olmaz dedi ve sözlerine şöyle devam etti:"Altan Beyin söylemiş olduğu önemli şeyler var. Altan Köseoğlu’nun özel sektör ve bürokrasi hayatı oldukça uzundur.Katılmadığım ana nokta bizim yönetimimizde şahsi hiçbir konuyu gündeme getirmedik, geneli ilgilendirenler için uğraştık dedi.ve şöyle devam etti"Mevzuatın yapılmasındaki alınan yol ve uygulama şeklinde sorun var. Sektörde son 10 yılda 450 yönetmelik var. Çok önemli yönetmelikler bunlar. Diyalog ortamını kaçırdığımız için bu sıkıntıları yaşıyoruz. 4 metrelik tekne sahibini kayda almanın ne faydası var. Amatör denizcilere yazık. Ama bunu anlatmaya çalışıyoruz. Çoğunluk öncelik göstermediği için de olmuyor. Hiçbir firma ya da kurum için herhangi bir mevzuat düzenlemesi yapılmasını talep etmedik.Benim 12 senelik başkanlık dönemimde olmadı, münferit talepler, münferit firmalar tarafından, kurumlar tarafından yapılmış olabilir, ama Deniz Ticaret Odası bunu hiçbir zaman yapmadı”
Kürsüye çıkanların bir kısmının olumlu şikâyetleri, bir kısmının canı yanmış ama hayat bu kadar kolay değil diye sözlerini sürdüren Kalkavan, yaşadığımız ülke bu devlet bu, 91 senelik bir Cumhuriyet,belli sorunları olan ve hızla kalkınmaya çalışan bir ülkeyiz. Siyasi,sosyal,ekonomik ve ahlaki birçok sorunumuz var. herkes önce kendine bir bakacak, hakkına razı olacak dedi.
Mevzuattan şikâyet edenlere maden kazalarına bakılmasını öneren Kalkavan, mevzuat olmazsa olmaz, hadise mevzuatta değil, mevzuatın yapılmasındaki yol ve diyalogdadır diye sözlerini sürdürdü.
Denizci ülke değiliz, biz sadece deniz ülkesiyiz, denizci millet ise hiç değiliz
Metin Kalkavan “henüz denizci ülke değiliz, biz sadece deniz ülkesiyiz, denizci millet ise hiç değiliz işte bunu anlatmaya çalışıyoruz, belli kişilerin önceliğine giriyorsunuz ama çoğunluğun önceliğine girmediğiniz zaman olmuyor. Şu anda en büyük sektörlerden bir tanesiyiz, ama bürokratiklerin siyasetçilerin çoğunluğunun önceliğinde değiliz. Onun için diyoruz ki büyümemiz lazım. Büyüdükçe kale alınacağız. Kim gelirse, kim yaparsa yapsın sektörü bütün bileşenleri ile çalışanları ile işverenleri ile büyütmemiz lazım.” Şeklinde sözlerini sürdürdü.
Oda yönetim kurulu üyesi Tunç Kurtluoğlu’nun sözlerine de değinen Kalkavan “merci biz değiliz” biz sadece toparlarız ve olması gerekli olanı uzman görüşü olarak söyleriz dedi. Konuşmacılara tavsiyesinin devleti temsil edenlerin Odaya geldiklerinde sorunlarını anlatmaları olduğunu söyleyen Kalkavan, evet sorunlarımızın yüzde 99’u mevzuatsal sorunlar dedi. Dünya’nın hiçbir ülkesinde bizim tersanelerdeki kadar emniyet standardı olmadığını ama bunları uyguladıklarını ve çok ciddi fayda gördüklerini anlattı.
“ GYİB İhracat rakamları sanal.”
Gemi Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak’ın konuşmasına da değinen Kalkavan verilen ihracat rakamlarının sanal olduğunu düşündüğünü söyledi. Kalkavan benim baktığım ihracat farklı, benim tanımlamam Türkiye’de imal edilmiş olan gemilerin ihracı, yatların ihracıdır, Türk bayrağından kaçıştan kaynaklanan ihracatı ayıklamak lazım dedi.
“Devlet zarar etmez, etse de bir şey olmaz.”
Sina Şen’in 65 yaş üstündekilerin bedava yolculuğu ile ilgili sözlerine de değinen Kalkavan “ Devlet sosyal bir davranış olarak 65 yaş üstüne bedava yolculuk yaptırabilir, ama bunu özel sektörden istememelidir. Devlet zarar etmez, etse de bir şey olmaz. Batma riski yok. Özel sektör zarar ettiğinde yaşama şansı yok” dedi.
“İzmit bölgesini değiştirmek kolay değil”
Fırat Yemeneciler’in kürsüdeki konuşmasına da değinen Kalkavan, Sözlerine katılıyorum ama İzmit bölgesini değiştirmek çok kolay değil. Oraya sürekli bir şeyler kurulmaya çalışılıyor. Gerçek amacını da bilmiyoruz dedi.
Recep Düzgit’in kaçakçılık ile ilgili sözlerine katıldığını anlatan Kalkavan, gemilerde 3- 4 ton yakıtın olmama şansı yok, tirimden dolayı, operasyondan dolayı saklanan yakıt vardır güvenlik marjı olarak ki makinistler bunu çok severler dedi.
“Seçim var gibi konuştu ama konuşmak başka iş yapmak başka”
Salih Zeki Çakır’ın sözlerine de değinen Kalkavan “ Salih kaptan sağ olsun, her halde yakında seçim var, seçim konuşması olsa bu kadar olur, ben sadece şunu söyleyeyim, bu kadar fazla konuşan çok az Oda vardır. 12 yılda 4 tane arama konferansı yaptık. Yapmaya çalıştığımız çalıştay da farklı bir çalıştay. Biraz yanlış anlaşılmış. Çalıştayın esas amacı gündelik sorunları masaya yatırıp çözmek değil. İki alan var özellikle, Türk yük ve yolcu deniz taşımacılığı ile gemi inşada gelecekte gelinmesi gereken noktanın belirlenip, yapılması gerekenin konuşulmasıdır” şeklinde sözlerini tamamladı.
