İMEAK DTO Meclis Toplantısı Mustafa Varank'ın Katılımıyla Gerçekeşti!

İMEAK Deniz Ticaret Odası aylık olağan meclis toplantısı Meclis başkanı Kapt. Saih Zeki Çakır'ın konuşması ile başladı.

Salih Zeki Çakır, pandemi mücadelesinde tüm dünyaya örnek teşkil ettiğimizi belirterek bunun için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Bakanlara, devletin bütün birimlerine ve ön safta yer alan sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Çakır konuşmasında Uluslararası Denizcilik Sektörü ve Koster çalışmalarını değerlendirdi.

“Uluslararası tedarik zincirindeki aksamalar deniz taşımacılığını olumsuz yönde etkiledi”

Salih Zeki Çakır konuşmasında tedarik zincirinin duraksaması kaynaklı krizi işaret ederek, ''Küresel salgının getirdiği ağır yük sektörümüzü de tesiri altına aldı. Uluslararası tedarik zincirindeki aksamalar ve üretim verimliliğindeki büyük düşüş deniz taşımacılığını olumsuz yönde etkiledi.Yaşanan belirsizlikler ve küresel kriz dalgası Türk denizcilerini tedirgin bir bekleyiş içerisine soktu. Ancak idaremizin, denizcilerimizle adeta ‘gönül birliği’ yapması bizlerin geleceğe dair ümit var olmasını mümkün kıldı.Türkiye, dünyanın virüse karşı direnme sürecine girdiği bir dönemde, her alanda büyüme hedefini daima diri tuttu.Bu hedefin kapsamı dâhilinde olan sektörümüz, siz değerli Bakanımızın verdiği müjdeyle pandemi sürecinde ciddi bir motivasyon elde etti.'' dedi.

“Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi’ne finansal kaynak sağlama yönünde önemli bir karara imza atıldı”

Yaşlı Kosterler için alınan yenilenme kararından duyduğu memnuniyeti belirten Zeki Çakır sözlerine şöyle devam etti; ''3 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Türk Sahipli Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi’ne finansal kaynak sağlama yönünde önemli bir karara imza atıldı.Sektörümüz adına büyük öneme haiz bu milli projeye, yoğun teveccüh gösteren başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, şahsınız ve ekibinize teşekkür ediyorum. Ayrıca ‘yaşlı kosterlerimizin’ yenilenmesi hususunda sürecin en başından beri desteklerini esirgemeyen ilgili Bakanlarımıza ve İdaremizin tüm temsilcilerine şükranlarımı sunuyorum.''

“Deniz taşımacılığı konusunda gösterilen hassasiyet bizleri mutlu etti”

Bakanlıkların denizcilik sektörüne gösteriği ilgi ve alakayı işaret eden Zeki çakır; ''Malumunuz, On Birinci Kalkınma Planı’nda da deniz taşımacılığını büyük ölçüde ilgilendiren ve içerisinde Türk sahipli deniz ticaret filosunun geliştirilmesi hedefini de barındıran maddeler de yer almıştı. Planda ülke ekonomimiz adına katma değeri yüksek olan deniz taşımacılığı konusunda gösterilen hassasiyet öncelikli olarak bizleri mutlu etti.Özellikle denizyolu paylarının artırılması hususu çağdaş, bilim ile uyumlu ve sorunları çözüme kavuşmuş Türk deniz ticaret yapısının oluşturulmasına katkı sunacağı aşikardır.Kalkınma planıyla birlikte gemi yan sanayisinin geleceğine dair geliştirici önerilerde bulunacak Deniz Teknolojileri ve Sanayisi Teknik Komitesi’nin kurulması sektör paydaşlarının karar alma sürecine büyük ölçüde fayda sağlayacaktır.'' dedi

Başkan Çakır, denizcilik sektöründe teknolojinin önemini vurguluyarak, ''Öte yandan hibrit veya elektrik tahrikli motorların yakın mesafe yolcu ve araç taşımacılığı için kullanılan gemilere entegre edilmesinin amaçlanması, denizciliğimizde teknolojik dönüşümün ciddi oradan önünü açacaktır.Sayın Bakanım; Koronavirüs salgınının yaşattıklarıyla birlikte küreselliğin kısmi bir çöküşüne şahit olduk. Öyle ki finansal göstergeler virüsün büyük bir karmaşanın tetikleyicisi olabileceğini de ciddi bir şekilde işaret etti. Süper güçler ve diğer uluslar kendi iç dinamiklerine odaklanarak gelecek adına yeni planlamalar yapma arayışına girdiler. Türkiye’nin yakın geçmişte başardıkları ve ‘ortak akıl/ortak payda’ odaklı çalışmaları krizlere karşı hazırlıklı olmamıza zemin hazırlamış oldu.Özellikle jeopolitik konumumuz itibariyle denizcilik sektörü, bu dinamizme azami oranda katkı sunmaya devam etti.'' dedi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran da, Haziran ayı Meclis Toplantısında önemli açıklamalarda bulundu!

Yaşlı Kosterlerin uluslararası rekabette ülkemizi geriye düşüreceği için alınan yenilenme kararlarından ayrıca memnuniyet duyduğunu belirten Tamer Kıran şöyle devam etti, ''Odamız ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız arasında iş birliğine açık samimi bir bağ bulunmaktadır. Bildiğiniz gibi küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla KOSGEB tarafından uygun koşullarda finansal destek sağlanması hakkındaki karar 3 Nisan tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Koster Yenileme Projesi’nin finansmanı için yapılan bu değişiklik sonrası zatıalinizin ‘Bu desteği koster filosunun yenilenmesi için kullandırmak istiyoruz’ açıklaması sektörümüzü ve kostercilerimizi çok memnun etmiştir.

Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi Odamızın çok önem verdiği projelerinden biridir. Karadeniz ve Akdeniz çanağında hizmet veren koster filosunda sahibi Türk armatörler olan yerli veya yabancı bayrakta çalıştırılan gemi mevcudu 2019 yılı itibariyle yaklaşık 770 gemi, kapasite olarak da 3.2 milyon DWT civarındadır. Emniyetli ve güvenli bir taşımacılık için bu tür gemilerin yaş ortalaması 10-15 yıl olması gerekirken, bizim koster filomuzun ortalama yaşı 27’dir. Bu yaş farkı ilerleyen dönemde rekabet gücümüzün korunması noktasında önemli bir tehdit oluşturmaktadır.''

“Proje sadece armatörlerimiz ve gemi işletmecilerimiz bakımından değil sektörümüzün hemen her kesimine büyük yararlar sağlama özelliğine sahiptir”

Yeni fırsatlardan bahseden Tamer Kıran, ''Yeni çıkan karar koster filosunun yenilenmesi için önemli imkanlar sağlayacaktır. Bu kararla KOSGEB’in faiz desteği limiti on katına çıkarılarak yıllık faiz desteği proje başına 300 bin TL’den 3 milyon TL’ye çıkarılırken ayrıca kredi vadesi de 48 aydan 60 aya çıkarılmıştır. Bu proje sadece armatörlerimiz ve gemi işletmecilerimiz bakımından değil tersanelerimiz, gemi yan sanayiimiz başta olmak üzere sektörümüzün hemen her kesimi açısından da büyük yararlar sağlama özelliğine sahiptir.'' dedi. 

Proje kriterlerimiz belirlenirken genel, uygulanabilir ve hızlı bir şekilde sonuç almaya yönelik olmasına özen gösterdik.

Odanın proje kriterlerinden bahseden Tamer Kıran, ''Bu süreci KOSGEB finansman dairesi ile birlikte yürütüyoruz. Son olarak Odamız kredinin kullanılma kriterlerini sektörün görüşünü alarak 5 Mayıs tarihinde KOSGEB başkanlığına yazı ile bildirmiştir. Asgari yüzde 50 yerli ve millilik oranı ile yeni nesil 10 adet koster tipi gemi ile bu projeye başlamak Kredi Garanti Fonu kefaletiyle 2 yıl ödemesiz 5 yıl vadeli yıllık 3 milyon TL faiz desteğiyle bir bankadan kredi temin edilmesi, banka ile yapılacak protokol ve nihai kullanım şartlarının belirlenmesi esnasında Odamızın görüşlerinin alınması proje kriterleri olarak KOSGEB’e iletilmiştir. Proje kriterlerimiz belirlenirken genel, uygulanabilir ve hızlı bir şekilde sonuç almaya yönelik olmasına özen gösterdik.'' dedi.

“Üyelerimizin mümkün olan en az hasarla sıyrılabilmeleri için gece gündüz demeden çalışmalarımızı devam ediyoruz”

Üyelerine verdiği değeri işaret eden Tamer Kıran, ''Salgın başından bu yana üyelerimizin mümkün olan en az hasarla sıyrılabilmeleri için gece gündüz demeden çalışmalarımızı devam ediyoruz. Sizlerden gelen sıkıntı ve talepleri ilgili bakanlıklara iletmeye değişen şartları sürekli değerlendirmeye ve aktif hareket etmeye gayret ediyoruz.'' dedi.

“Deniz çalışanlarını evlerine, ailelerine kavuşturmalıyız”

Mürettebat değişimi kısıtlamalarına dikkat çeken Tamer Kıran sözlerine şöyle devam etti, ''Mayıs ayı ile beraber ortaya çıkan ekonomik aktivitede dipten dönüşün işaretlerini artık net bir şekilde görüyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde de ekonomiyi açma ve kademeli normalleşme çabaları başladı. Kovid-19 kısıtlamaları ve ülkeler arası hava ulaşımının durdurulması nedeniyle çok sayıda deniz çalışanı aylardır değişimlerini yapamadı ve halen daha da yapamıyor.  Bu sebeple Uluslararası Denizcilik Örgütü 25 Haziran Dünya Denizcilik Günü için bu senenin temasını “Denizciler kilit çalışanlardır” olarak belirledi. Bu tema ile gemi çalışanlarının değişiminde yaşanan sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik olarak hükümetlerin girişimlerde bulunmasını teşvik etmesi amaçlanıyor. Bizde her platformda bu sıkıntıyı dile getiriyoruz. Bu sorunu artık çözmeli ve deniz çalışanlarını evlerine, ailelerine kavuşturmalıyız. 25 Haziran’da kutlanacak o gün vesilesiyle Kovid-19 sürecinde ekonomilerin ayakta kalması, toplumsal ihtiyaçların temini ve tedarik zincirinin aksamamasının sağlanması konusunda çok önemli görevler ifa eden deniz çalışanlarımıza bir kez daha takdir, şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.''

Türk Loydu, Elektrikli Kara Araçlarının Sertifikasyon, Muayene ve Belgelendirmelerine talip oldu.

İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın Haziran ayı Meclis Toplantısında Türk Loydu Vakfı Başkanı Cem Melikoğlu, Türk Loydu’nun elektrikli deniz araçları alanında geliştirdiği hizmetlere ve deneyimlerine ilişkin bir bilgilendirme yaparak, dünyadaki ilk tam elektrikli römorkörün Türkiye’de başarıyla imal edildiğini, Türk Mühendislerinin bir başarısı olan ve beğeni yaratan bu özgün çalışmada klaslama ve belgelendirme işlemlerinin Türk Loydu tarafından gerçekleştirilmesinden gurur duyduklarını belirtti. Tüm dünyanın elektrikli araçlara yöneldiği günümüzde, elektrikli gemi ve deniz araçlarındaki tecrübelerini elektrikli kara araçlarının sertifikasyon, muayene ve belgelendirme süreçlerinde kullanmak istediklerini, yerli sanayimizin dünya pazarlarına açılmasında azami katkıyı verebilmek için ulusal kuruluşumuz olan Türk Loydu’nun bu hizmetlere talip olduğunu açıkladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, video konferans yöntemiyle katıldığı Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Oda'nın hem sektörün gelişmesi hem de uluslararası rekabet gücünün artırılması açısından kritik önemde olduğunu söyledi.

Dünya ticareti ve Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 90'ının deniz taşımacılığı üzerinden gerçekleştirildiğini belirten Varank, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla daralan dünya ticaretinden, deniz taşımacılığının da etkilendiğini bildirdi.

Varank, bütün pazarlarda dış talebin durma noktasına geldiğine dikkati çekerek, bu yıl uluslararası ticarette yüzde 30'lara varacak bir daralma beklendiğini kaydetti.

Virüsle mücadelede ülkeler arasındaki gelişmişlik farklarının da ortadan kalkmaya başladığını dile getiren Varank, "Ekonomik gücüyle övünen ülkeler salgını yönetmekte aciz kalırken uluslararası kuruluşlar da yaraları sarmaya dönük kapsamlı bir yaklaşım geliştiremedi. Bu dönemin kazananları kendi kendine yetebilen, altyapıları ve kurumsal kapasiteleri güçlü ülkeler oldu. Türkiye, bu küresel krizde başarılı bir sınav veriyor, bundan sonra da vermeye devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.

Varank, istihdam, finansman ve sosyal yardım alanlarında politikalar hayata geçirdiklerini ifade ederek, yurt içi sanayisinin yetkinlikleri sayesinde ihtiyaç duyulan her ürüne kolayca erişilebildiğini vurguladı.

Türkiye'nin salgın döneminde gerçekleştirdiği çalışmalarla dünyanın ilgisini çektiğini dile getiren Varank, tanı kitleri aşı ve ilaç alanındaki projelerden bahsetti.

GÜVENLİ ÜRETİM BELGESİNE 118 BAŞVURU

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından güvenli üretim yapan sanayi kuruluşlarına yönelik ilk "Kovid-19 Güvenli Üretim Belgeleri"nin Gaziantep, Konya, Bursa ve Malatya'daki işletmelere verildiğini belirterek, "Bu belgeyi alan firmalar TSE logosunu ürün, belge ve yayınlarında kullanabilecek." dedi.

Sağlık endüstrisinde alanında yapılan çalışmalardan bahseden Varank, "İnovatif ürünler geliştirerek küresel rekabette varız dedik. İstediğimiz ve odaklandığımız zaman en iyi şekilde koordine oluyor, milli seferberlik ruhuyla büyük işler başarıyoruz. Yeni normale girdiğimiz bu süreçte, sizlerin de gerekli tedbirleri almanız önemli. TSE ile üretim tesislerinde alınması gereken önlemleri içeren bir kılavuz hazırladık. Tedbirleri yerine getiren firmalara belge veriyoruz. 3 haftada 118 sanayi kuruluşundan başvuru aldık. 10 kuruluş belge almaya hak kazandı." bilgisini paylaştı.

Varank, "Kovid-19 Güvenli Üretim Belgeleri"nin ilkinin Gaziantep, Konya, Bursa ve Malatya'daki işletmelere verildiğini aktararak, "Bu belgeyi alan firmalar TSE logosunu ürün, belge ve yayınlarında kullanabilecek." ifadesini kullandı.

Güvenli üretim logosunu gösteren Varank, firmaların artık tek bir logoyla, piyasada kendilerine duyulan güveni tazeleyeceklerine işaret etti.

10 KOSTERE DESTEK

Türkiye'nin koster filosunu güçlendirmek için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle "KOSGEB Kredi Faiz Desteği Yönetmeliği"nde değişiklik yaptıklarını anımsatan Varank, "Projenin ilk yılında 10 kosteri desteklemeyi ve programın nasıl çalışacağını görmeyi planlıyoruz. 5 yıl süresince her bir gemi için yıllık azami 3 milyon lira kredi finansman desteği vereceğiz." diye konuştu.

Varank, bankalarla görüşmeyi KOSGEB'in yapacağını belirterek, koster yapımı için alınan kredilere Kredi Garanti Fonu kefaleti sağlanması için de başkanlığın devreye gireceğini kaydetti.

Destekten yararlanmak isteyen üyelerin ilgili bilgileri KOSGEB’e iletmesi gerektiğini dile getiren Varank, en fazla öz kaynak koyan ve en az kredi faiz desteği talep eden ilk 10 koster projesini destekleyerek deniz ticaret filosunun güçlendirilmesi projesine başlayacaklarını bildirdi.

Varank, bu işin bir an önce sonuçlandırılması ve ilk imzaların atılması talebinde bulunarak, yeni normalde filoların güçlendirilemsinin önemli bir konu olacağını vurguladı.

"YATIRIMDA ÖNCELİKLİ SEKTÖR"

Gemi inşa sektörünün öncelikli görülen sektörlerden biri olduğununun altını çizen Varank, yatırım teşvik mevzuatında da bu durumun yansımalarının görüldüğünü söyledi.

Geminin bir ürün olmasına rağmen teşvik belgesi düzenlenebilen tek konu olduğunu belirten Varank, şunları kaydetti:

"Gemi inşa sektörü, yatırım döneminde sigorta primi işveren hissesi desteğinden de faydalanabilen tek sektör. Bugüne kadar bu alanda 22 milyar liralık yatırımı teşvik ettik ve 45 bin kişilik istihdamın oluşmasını sağladık. Bununla birlikte tersane, yat inşası ve armatörlük alanlarında da 3 milyar liralık yatırım, teşviklerimizle hayata geçti."

Varank, deniz taşıtlarının Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programında da stratejik sektörlerden biri olduğuna işaret ederek, inovatif ve yenilikçi projelere bu program kanalıyla da destek alınabileceğini, gelecek aylarda deniz taşıtları dahil olmak üzere diğer öncelikli alanlarda yeni çağrıları duyuracaklarını dile getirdi.

Sektörün tamamında Ar-Ge, yenilikçilik ve markalaşma kültürünün daha da gelişmesini istediklerinin altını çizen Varank, başkanlığını yürüttükleri Deniz Teknolojileri ve Sanayisi Teknik Komitesi aracılığıyla nokta atışı eğitimler düzenleyip, potansiyeli olan firmaların Ar-Ge merkezi kurmasını teşvik edeceklerini bildirdi.

YERLİ GEMİ EKİPMANLARINA TEŞVİK

Varank, sektörde ithal ürünlerin yoğun şekilde kullanıldığına dikkati çekerek, "Biz sadece bunların montajını yapar durumdayız. Otomotiv yan sanayisinde sahip olduğumuz yetkinliğe, gemi yan sanayisinde de ulaşabiliriz. Yerli gemi ekipmanlarının, tersanelerimiz tarafından kullanılmasını teşvik edeceğiz." dedi.

Gelecek dönemde gemi sevk sistemlerinde, elektrikli batarya teknolojilerinin yoğun biçimde kullanılacağına işaret eden Varank, şöyle devam etti:

"İç sularda yük ve yolcu taşımacılığı yapan gemilerin, elektrikli gemilere dönüştürülmesi konusu Bakanlığımız koordinatörlüğünde yürütülüyor. Tam elektrikli gemi çalışmalarında, yerli üretim kabiliyetlerinin tespitini bakanlığımız takip ediyor. Firmalarla görüşüyor, saha incelemesi yapıyoruz. Tersanelerle listeler üzerinde çalışıyoruz. Kapsamlı bir rapor oluşturacağız ve eylül sonunda tüm paydaşlar ve deniz hattı işleten belediyelerle paylaşacağız."

Varank, Yalova’da kurulan Gemi İhtisas OSB’nin faaliyete geçmesinin, sektörün dışa bağımlılığını azaltmada önemli rol oynayacağını belirterek, bölgenin stratejik önemini anlattı.

Normalleşme süreciyle Türkiye'nin kaldığı yerden yoluna devam edeceğini vurgulayan Varank, bu süreçte paydaşlarla her zaman dirsek temasında olacaklarını söyledi.

Editör: TE Bilişim