Davutoğlu, Ülke TV'de dün gece "Sıradışı" programına konuk olarak, seçim çalışmaları ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Mavi Marmara saldırısının ve Gazze'ye yeni bir yardım konvoyunun hareket etmesinin gündemde olduğunun hatırlatılması üzerine Davutoğlu, geçen yıl ile bu yılki durum arasında farklar bulunduğunu, bu yıl Hamas ile El Fetih arasında uzlaşma olduğunu ve İsrail'in bu konudaki gerekçelerinin ortadan kalktığını ifade etti. Davutoğlu, Filistin otoritesinin birleştiğine işaret ederek, bunun yanı sıra uluslararası kamuoyunun Mavi Marmara saldırısının ardından İsrail'e karşı ciddi bir tutum sergilediğini kaydetti.

Bakan Davutoğlu, İsrail'in yeni konvoylar oluşmasını istemiyorsa yeni Filistin yönetimini tanıması ve ablukayı kaldırması gerektiğini belirterek, o zaman da yardım konvoyu için zemin kalmayacağını, ancak İsrail'in bunu yapmak yerine Filistin'deki uzlaşıyı tanımadığını ve ablukayı sürdürmekte ısrar ettiğini söyledi.

Mavi Marmara baskınına benzer bir felaket senaryosunun yaşanması durumunda tepkilerinin ne olacağının sorulması üzerine Davutoğlu, felaket senaryoları da dahil her durumu çalıştıklarını belirterek, "Umarız böyle bir durum olmaz. İsrail'in böyle bir hatayı bir daha yapmayacak kadar tecrübe sahibi olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Davutoğlu, Suriye'deki gelişmelerin hatırlatılması üzerine de Suriye için hala istikrar ve reformun birlikte gerçekleşeceği ihtimali gördüğünü belirterek, reformlara Ocak ayında zamana yayılarak başlanmış olsaydı "hastalığın" ilk aşamalarında atlatılmasının mümkün olabileceğini, ancak artık bir "şok tedavi" gerektiğini belirtti. Bakan Davutoğlu, bu şok tedavinin de sadece ekonomik, güvenlik ve hukuki değil siyasi reformları da içeren kapsamlı bir reform paketi olacağını söyleyerek, böyle bir paketin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a olan güveni pekiştireceğini bildirdi.

"Reform yapacağım ama günü belli değil" denildiğinde halkın o günün gelip gelmeyeceği şüphesiyle tedirgin olacağını belirten Davutoğlu, bu nedenle kapsamlı bir reform sürecine başlanmasının Suriye'de barış içinde değişimin önünü açacağını, kendi tanıdığı Esad'ın bunu arzu ettiğini düşündüğünü, ancak sisteme bağlı  unsurların bazen kişisel iradenin önüne geçebildiğini kaydetti.

Bakan Davutoğlu, Konya'da sürdürdüğü seçim çalışmaları hakkında da bilgi vererek, Konya'nın en çok ilçeye sahip il olduğunu hatırlattı ve bunların hepsine gitmeye çalışacağını anlattı. 31 ilçeden şu ana kadar 23'üne gittiğini belirten Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 Haziran'daki büyük mitingi öncesinde bu ilçelerin hemen hemen hepsini tamamlamış olacağını bildirdi.

Seçim mitinglerinde daha çok 2023 vizyonlarını anlatmaya çalıştığını söyleyen Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için neler düşündüğünün sorulmasına karşılık, Kılıçdaroğlu ilk genel başkan olduğunda CHP için siyaset bilimi açısından ümitlendiğini, heyecan duyduğunu, ancak Kılıçdaroğlu'nun sonradan popülist bir çizgiye kaydığını ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin "biraz seçkinci, aristokrat, devletçi ve halk diline uzak yapısını" değiştireceğini, CHP'ye farklı bir dil kazandıracağını umduğunu, ancak umduğu gibi olmadığını söyleyen Davutoğlu, halk dili kullanmak ile popülist olmak arasındaki farkı iyi bilmek gerektiğini, halk dili kullanmanın halkın kulak ve gönlünün alışık olduğu şeyleri yapmak olduğunu belirtti.

Mavi Marmara yeniden yola çıkıyor

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Ankara Temsilcisi Hanefi Sinan, 31 Mayıs'ta Gazze'ye bin ton sembolik yardım götürmek üzere bir gemi hazırlandığını söyledi. Sinan, haziran ayı ortalarında da Avrupa'dan 15 geminin yardım için yola çıkacağını kaydetti. İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara'ya baskının ardından İHH, bölgeye yeniden yardım götürmek için hazırlık yapıyor. Haziran ayının ikinci yarısında Avrupa'dan Mavi Marmara'nın da içinde bulunduğu 15 gemi kalkacağını belirten İHH Ankara Temsilcisi Hanefi Sinan, katılımcı ülkelerin belirlendiğini ve internet sayfalarında ayrıntılı bilgilerin yer aldığını söyledi. 19 Avrupa ülkesinden sivil aktivistlerin desteğini aldıklarını belirten Sinan, "Doğrudan Gazze'ye gidilecek. Gazze halkı Mavi Marmara'yı milat etmiş. Biz Gazze'de unutulduğumuzu düşünüyorduk. Dünya Müslümanları bizi unuttu diyorduk. Kendi kaderimizle baş başa öleceğimizi sanıyorduk. Mavi Marmara'dan sonra yeniden umutlandık. Mevcut yönetimlerin reflekslerini esas almışız. Ama, halkın refleksleri bambaşka imiş." dedi. Gazze limanında 'Mavi Marmara' anıtı inşa edildiğini kaydeden Sinan, Gazzeli kanaat önderlerinin de kendilerine, "Her ne kadar 9 kardeşimizin şehit olmasına neden olsa da hayırlı bir olaydır ve sizinle kan kardeşi olduk" dediklerini aktardı. Kendilerine üst düzey bir sevgi oluştuğunu vurgulayan Sinan, ikinci 'Özgürlük Filosu'nun haziran ayında yola çıkacağını sözlerine ekledi.

 

Editör: TE Bilişim