Heyecan verecek bir hikâyeye ihtiyaç var!

Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, ülkenin genç ve dinamik insan unsurunu heyecanlandıracak yeni, aynı zamanda inandırıcı bir hikâyeye ihtiyaç olduğunu söyledi...

Türkiye’nin artık yeni bir hikayeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Parasal, finansal demiyorum, sosyal, siyasal, hukuksal ve devletin çalışması açısından Türkiye’nin istikrarsız bir yer olmadığını kendimize ve dünyaya anlatmamız gerekir” dedi.

Özince, Dinamik Toplumlarda Uluslararası Yönetim Geliştirme Derneği (CEEMAN) tarafından, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde (İEÜ) düzenlenen “Güneydoğu Avrupa İş Dünyasının Günümüz ve Geleceğe Dönük İhtiyaçları ve Yönetici Eğitimi Yansımaları Forumu”nda “Bölgenin Makro-Mikroekonomik ve Sosyal Perspektifi” başlıklı bir sunum yaptı. Türkiye’nin artık yeni bir hikayeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Özince, bu hikayenin, en önemli potansiyel olan genç nüfus üzerinden yapılabileceğini vurguladı.

Ersin Özince, “Türkiye’nin genç ve dinamik insan unsurunu heyecanlandıracak hikayeye ihtiyacı var. O hikayenin de inandırıcı olması gerekiyor. Türkiye genç işsizlikte başarılı olamayan ülkelerden bir tanesi. Öyle durduk yere ekonomilerde mucizeler olmaz. Refah ve istihdam yönünde ekonomi insanlara dokunuyorsa iyidir” diye konuştu. İstikrarın önemi Ekonomi için istikrar algısının önemine vurgu yapan Özince, Türk lirasında son dönemde değer kaybının gündemde olduğunu ancak daha da önemlisi döviz hesaplarına rağbetin arttığını, bunun da istikrarla ilgili kaygılardan kaynaklandığını savundu.

Özince, şöyle devam etti: “Parasal, finansal demiyorum, sosyal, siyasal, hukuksal, devletin çalışması açısından Türkiye’nin istikrarsız bir yer olmadığını kendimize ve dünyaya anlatmamız gerekir. Bizimki gibi ülkelerde piyasalar sığ. Bir miktar terse hareketler olduğunda aktif değerlerimiz, kendi ülkemizin parası bile değer yitirebiliyor. Dolayısıyla iyi yönetilirse istikrarın faydalarını yıllarca gördük. Birçok unsurlar açısından güvenin oluşturulması gerekir.”

Bankacılık sektöründe uzun zamandır kazanç alamayan, hisse değerlerinin düştüğünü gören yatırımcıların iştahının kaçtığını belirten Özince, bunun Türkiye’de bankacılık sektörünün gelişmeyi sürdürmeyeceği anlamı taşımadığına dikkat çekerek, bankacılık sektörünün hala gelişme yönünde potansiyeli bulunduğunu kaydetti.

Editör: TE Bilişim