"Herkes mahallesine denizcilik okulu istiyor"

Dr. Özkan Poyraz, bir meslek lisesinde Din ve Ahlak Kültürü öğretmeninin denizde güvenlik dersine girdiğinin altını çizerek, denizcilik eğitimindeki bilinçsizliğe dikkat çekti.

Her politikacı ‘denizcilik alanında iş var, biz de mahallemizde bir denizcilik okulu kuralım çabası içinde” diyen Dr. Özkan Poyraz, bir meslek lisesinde Din ve Ahlak Kültürü öğretmeninin denizde güvenlik dersine girdiğinin altını çizerek, denizcilik eğitimindeki bilinçsizliğe dikkat çekti.

BADER'in organize ettiği “Türk bayrağı beyaz listede nasıl kalır?” konulu panelin konuşmacıları Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürü Dr. Özkan Poyraz, Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kolay ve Arkas Holding Eğitim Müdürü Hamit Naci Özyazıcı'ydı. İki panelistin eğitimci ve soro-cevap kısmında konukların soruları da eğitim ağırlıklı olması panelinin seyrini değiştirdi. Özyazıcı, sunumunda beyaz listede kalabilmenin birinci ve öncül gerekliliğin zabitan eğitiminin iyileştirilmesi olduğunu söyleyerek gemiadamı yönetmeliğindeki düzenlemeleri eleştirdi. Özyazıcı ''Her yerde iki yıllık meslek yüksek okullarının açılmasına şiddetle karşıyım. 26 yıl gemilerde çalıştım ve son dönemlerde çok yetersiz, eğitimsiz zabitlerle çalışmak zorunda kaldım. Bunun sebebi eğitimdeki standartsızlıktır. Ben Uganda'yı rakip kabul etmem, Ben Danimarka veya Amerika'da nasıl zabit yetiştirildiğine bakarım. 1980 yılında yapılan bir istatistik var. 1900 ile 1980 yılları arasında yapılan gemi kazası araştırmalarında Türk denizciliği dünyanın en iyi 4. sırasındaydı. Bu bir şeyleri anlatıyor olmalı. İki senelik okullar ve 2 çarpı 6 aylık kurslarla olmaz bu iş. İdare bu işe öncü olmalı devlet ve sektörde destek vererek 5 veya 6 tane tam donanımlı akademilere dönülmelidir'' diye konuştu.

Özyazıcı, Paris Mou kapsamında önce gemiler denetleniyordu. Yeni denetim rejimiyle birlikte şirketler ve klas kurumları da hedef alındı. Bunun son ayağı gemiadamlarının da bizzat denetlenmesidir. Birkaç sene içerisinde son ayak da tamamlanacak. Bir gemi limana gittiğinde o geminin kaptanından miçosuna kadar tüm personel de denetime ve yaptırımlara maruz kalacaklar'' dedi.

Din hocası denizde güvenlik dersine giriyor

Türk bayrağının kara listeden beyaz listeye geçiş sürecini değerlendiren ve idarenin yaptığı çalışmaları anlatan Poyraz, bir eğitimci olarak eleştirilere cevap verdi. Türkiye'de son yıllarda meslek lisesi ve meslek yüksek okulu yapılanmasında bir patlama olduğunu söyleyen Poyraz, “Herkes mahallesine bir okul istiyor. Her politikacı ve yerel belediye, denizcilik alanında iş var, biz de bir meslek lisesi veya meslek yüksek okulu kuralım çabası içinde ve bunlar kuruluyor. Bugün, çok okul var ama artık denetim mekanizması da var. İdarenin de şöyle bir baskı altında olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bizim izin vermediğimiz okullar açılıyorlar. 56 tane denizcilik lisesi oldu. Bir meslek lisesinde din ve ahlak kültürü öğretmeni, denizde güvenlik dersine giriyor. Maalesef biz bunları yetkilendiremiyoruz ve yetkilendiremeyince de umutsuz insanlar doğuruyoruz. Birçok okul var ama mezunları yeterlilik sınavlarına kabul edilmiyorlar. Bu insanlar hepimizin çocuğu veya kardeşi, bu nedenle oyunun dışına atamayız” diye konuştu.

Poyraz, “Gemiadamı açısından 3.000 grostonda filo şişti. Bunun önünü açmak lazım. Serbest bayrağa çıktığınız an gemiciler Gürcistan’dan bin dolara aldıkları ehliyetlerle uzakyol kaptanı oluyor. Bizde, dört yıl lise, iki yıl MYO, 6 ay ilave eğitim, KPDS gibi 9 yılı bulan eğitimin ardından öğrencilere ‘sen dur kardeşim şu gemide çalışamazsın’ diyoruz. Bunun hakkaniyetini de sizin vicdanınıza bırakmak istiyorum”dedi.    

Lise sayısı 59’a çıktı

Panelin sonunda söz alan Pendik Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi Müdürü Hüseyin Gümüş de, Türkiye’deki denizcilik lise sayısının 59’a ulaştığını belirterek “Maalesef bu eğitim konusu kangren halini aldı” dedi.  
Panelin oturum başkanlığını yapan BADER Başkanı Ali Şeyhun, ilgi ve talebi değerlendirerek bir sonraki panelin eğitim konulu olacağını kaydetti.

Editör: TE Bilişim