DenizHaber.Com'a özel açıklamalarda bulunan Medmarine Holding Yönetim Kurulu Başkanı R. Hakan Şen; Kalkavan'ın kendisi ile ilgili iddialarına cevap verdi.

"Seçim ile ilgili gelişmeleri bir köşede oturmuş izliyordum ancak Metin Kalkavan Marine Deal dergisinde adımı da zikrederek oda seçimleri ile ilgili kamuoyunu yanıltıcı beyanlarda bulunduğu için cevap hakkımı kullanmak istedim" diyen Hakan Şen; şunları ifade etti:

"Öncelikle Yeşim Yeliz Egeli’nin röportajında methiyeler düzerek anlattığı kişinin bulunduğu pozisyon da dikkate alındığında neredeyse bir masal kahramanı hikayesi okuyorum zannettim... "

"KILAVUZLUK VE RÖMORKÖR HİZMETLERİ"

Metin Kalkavan'ın röportajında Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetlerini hedef aldığını söyleyen Hakan Şen; şunları kaydetti:

"Metin Kalkavan hem Oda başkanı hem de bu işe talip olan Marine Römorkörcülük şirketinin ortağı mıdır, evet ortağıdır. Oda yönetiminde olup da ben ortaklığı bıraktım diyen bazı kişiler de hisseleri 1.derece akrabalara devir etmişlermidir, evet etmişlerdir. Şimdi hem Odayı yöneteceksin hem de devletin belirli bir süre için hizmet lisansı verdiği teşkilatların işine daha lisans süreleri bitmeden ortak olduğun şirket üzerinden talip olacaksın. Karşı taraf, yani Dekaş-Med Marine ve aynı işi yapan diğer şirketler Oda içinde aleyhte en ufak bir muhalefet dahi yapmasın diye bu işle ilgili komiteye alakasız ne kadar iş kolundan kişi var ise dolduracaksın...  Şimdi soruyorum, yolcu gemisi gelmişte 55bin $ para ödemiş. Biz yıllardır bir tane yolcu gemisine hizmet vermedik...Kaldı ki GRT üzerinden yapılan hesaplamada yolcu gemilerine yapılan uygulamanın yanlış olduğunu İdare’ye bizzat kendimiz de ihsas ettik, İdare’de zaten gelen yoğun talepler üzerine Türkiye bazında bu konuyu düzeltti.Dolayısıyla iddianın muhatabı bir kere biz değiliz ama iş hedef saptırmaya gelince her şey mübah…Şimdi 100tane ülke varsa Karadeniz, Akdeniz çanağında zaten 98 tanesi bizden pahalı, bir tane Pire limanını örnek tutmuşlar gidiyor yıllardır.Hani Rusya hani İtalya hani diğer ülkeler nerede.Başka ülkelerde kat be kat fazla ücret ödeniyor kimsenin gıkı çıkmıyor ama iş Türkiye’ye gelince “çok pahalı”. İdare 2003 de çok büyük indirim yaptı ama en büyük indirim ne kuru yük ne de başka gemilere fakat konteyner gemilerine yapıldı.Yaşasın tarafsız başkan!.."

"Biz de gemi çalıştırıyoruz onlar da, hangi limanda ne ücret ödeniyor ortaya koyalım." diyen Hakan Şen; sözlerine şöyle devam etti:

"Yıllarca rekabet dendi çok sayıda dava açtılar ama bu konuda Danıştay ve Rekabet Kurulu’nun kararlarından da bahis etseydi Metin Kalkavan. Neden bahis etmemiş çok merak ettim!.. Metin Kalkavan nedense işin can, mal, seyir ve çevre güvenliği boyutunu hep unutuveriyor bu işi sanki ticari bir iş imiş gibi görüyor. Tarafsız ve herkese eşit bir Oda yöneticisi işin her tarafını anlatmak zorunda, değilse farklı tabii"...

"YENİ BİR SEKTÖR YARATTIK"

"Sadece Med Marine değil bu işi yapan diğer kuruluşlarla Türkiye çapında hizmet kalitesini çürümüş bir devlet sisteminden dünya çapında kabul gören en üst seviyelere taşıdık ve gelinen noktada kim neyin şikayetini yapıyor anlamak mümkün değil. Herkesin bir ihtisas konusu var bizim ki de budur" diyen Hakan Şen; sözlerine şöyle devam etti:

"Hizmetlerin en üst seviyede verilmesi ile birlikte römorkör inşasında ve ihracatında Türkiye dünya literatürüne girdi. Yine Grubumuz üç yıl üst üste gemi ihracatında Türkiye birincisi oldu, bir kere olsun Oda başkanısın madem bir telefon açıp tebrik etmişliği mi var, yok. Yaşasın tarafsız başkan!.."

"FARKLI FİKİRLERLE TARTIŞMAYA AÇIK OLMA"

Cengiz Kaptanoğlu'nun milletvekili olması nedeniyle bir dönem Metin Kalkavan'ın yönetimlerine katılma durumu  olduğunu belirten Hakan Şen; "ancak kendisinden yaşça daha büyük bir kişi ile yönetim esnasında konuşma şeklinden ziyadesi ile rahatsız oldum" dedi.

Ondan sonra da zaten Oda‘da bu tarz bir toplantıya katılmadığını söyleyen Şen; "Allah yukarıda, Cengiz bey herkesin fikrini alır ve ortak karar oluşturmaya özen gösterirdi ancak Metin bey’de maalesef ortak yönetim anlayışı aynı minvalde değil. Zaten röportajda da ihsas etmiş satır arasında. İşin komik tarafı bu lafları işitenler koltuk kanepe sevdasına yarabbi şükür, yola devam...E oğlum Hakan lafı eden razı  işiten razı, sana ne, eh benim gönlüm razı değil…" dedi.

"ÇİFTE STANDART"

Adalet ve şeffaflık konusuna değinen Hakan Şen; 3 kez meclis toplantılarına gelmedi diye Arkas'ın meclisten ihraç edildiğini hatırlattı.

"Şimdi üç kere Oda meclisine gelmedi diye Arkas’ı ihraç edeceksin ama otuz üç kez gelmeyen hatırlıya sesin çıkamayacak.  Nerede adalet nerede şeffaflık..." diyen Hakan Şen; "Kılavuzluk işine gelince rekabet diyeceksin Zeyport’da birileri burayı şahsi şirketinin tali acenta limanı tekeli yapıp diğer acentalara Haliç’e doğru dirsek gösterince havalara bakacaksın. Yaşasın tarafsız başkan!.." şeklinde konuştu.

"KUL HAKKI"

Hakan Şen; "Bugüne kadar bir Kamu bankasında bir kuruşluk işimiz dahi olmamış, herhangi bir navlun teşviki kursağımızdan geçmemiş iken insanların önce bir özeleştiri yapamaması daha sonra etrafına bakamaması büyük bir eksiklik" dedi.

"PADİŞAH VE KULLARI"

DTO ile ilgili eleştirilerini sürdüren Hakan Şen; DTO'da "Siz gelin hazır listeleri kutulara atın, size reva gördüğümüz meclis ve komite üyeliklerini de alın ama orada kalın ötesine karışmayın." anlayışının hakim olduğunu söyledi.

"Hal böyle olunca anlı şanlı boyutta bir çok denizci firma Oda’nın kapısından bile yıllardır geçmiyor, ilgi ve alakalarını kesmiş durumdalar.Herhalde bu düzen ne İTO ne İSO ne de ATO’da var." diyen Hakan Şen; "Seçimler yapılıyor dönem dönem başka insanlar geliyor gidiyor. Recep Bey zaman zaman nerede ne çıkış yapacağını şaşırıveriyor. TUSİAD genel kurulunda vay efendim siz kim oluyorsunuz da “tek liste seçim yapıyorsunuz nerede demokrasi” diye gazetelerde demokrasi aşığı olarak manşet olurken DTO’da alışılagelmişin tersine birden fazla aday çıkınca çok sevdiği bel altı yumrukları konuşturmaya başlıyor Salih Kaptan’a bel altı tehditlere başlıyor. E hani nerede senin demokratlığın. Ortalarda rekabet isteyip kapı arkasında “Hakan’ın bir şey yaptığı yok, bu işi ben yapıyor olsam milletin canına okurdum” diyen zihniyetin demokrasi anlayışı da bu kadar demek ki…" dedi.    

"Oda şahsi işler için kullanılmasın"   

"Şahsen iki taraftan da aday değilim!." diyen Hakan Şen; "Her iki adaydan da dileğim ve temennim kim kazanırsa kazansın artık Oda’yı şahsi işlerimiz için değil herkese eşit mesafede meslek örgütü olarak yapılması gereken işlerde icra eylemeyi, Oda ile gönül bağını koparmış hatırı sayılır firmaların da ayağını Oda’ya alıştırmak, herkesin görüşlerini almak ve ilgili yerlere yansıtmayı (kalpte damar tıkanınca by pass yapıyorlar Oda yıllardır sadece belirli kişilere açık diğerlerinin görüşlerine kapalı idi),  egoyu başımızın üstünde tutup altında ezilerek değil ayağımızın altına alıp yükselerek iş görmeyi şiar edinsek iyi olacak." şeklinde konuştu.

Şen; "Her iki adaya da yarattıkları yarış ortamı neticesi kutulara gelip oy atanların sadece kul olmadığını hatırlattıkları için teşekkürler ve başarılar." dedi.

Editör: TE Bilişim