Gemiyi korsanların ele geçirmesi 'kaza' olarak nitelendirilemez

Londra Ticaret Mahkemesi'nin, Saldanha gemisinin korsanlar tarafından ele geçirilmesinin, 15'inci kloz kapsamında bir ‘kaza' olarak nitelendirilemeyeceği hükmünü vermesi yankı uyandırdı.

COSCO Bulk Carrier Co. Ltd'in, Team-Up Owning Co. Ltd (Saldanha) aleyhine Londra Ticaret Mahkemesi'nde açtığı dava ve sonuçları hakkında açıklama yapan Ülgener Hukuk Bürosu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Ülgener, "Denizcilik sektörünü yakından ilgilendiren bir karar veren Londra Ticaret Mahkemesi, NYPE 46 usulünce tahsis edilmiş bir geminin korsanlar tarafından ele geçirilip, yine onların denetimindeyken dahi navlun ödemesinin kesilmeyip devam ettiği görüşünü savunan tahkim kurulu kararını onadı" dedi.

Saldanha gemisi 22 Şubat 2009 tarihinde Aden Körfezi'nin transit koridorundan geçerken korsanlar tarafından kaçırılmış ve Eyl'e götürülerek burada, 25 Nisan 2009 tarihine kadar zaptedilmişti. 8 Eylül 2009 tarihinde oy birliği ile verilen tahkim kurulu kararınca gemi, 2 Mayıs tarihinde karadan, yakalandığı yer kadar uzaklıktaki bir noktaya erişinceye kadarki zaman diliminde on-hire kalmış olarak kabul edilmişti.

Mahkeme kararını değerlendiren Prof. Dr. Ülgener şunları söyledi:

"Kiralama aktinin iptal edilmesine ilişkin 15'inci klozunu değerlendiren hâkim, geminin korsanlar tarafından ele geçirilmesi, 15'inci klozun kapsamına dahil bir ‘kaza' olarak nitelendirilemeyeceği hükmünü vermiştir. Yine verilen kararlarda geminin başına bir hasar/zarar gelmesi, ‘denizciliğin sıradan bir olayı' kavramının temel öğesini teşkil etmektedir.

 ‘Gemi adamlarının kusuru' ibaresi, kastî olmayan veya ihmalkâr tavırları kapsamamakla birlikte bu ibare, görevlerini yapmayı haksız olarak reddetmekle sınırlandırılmıştır. Korsanlar tarafından gemi ele geçirilmişken, gemi adamlarının içinde bulundukları stresli ortam dahilinde bunların görevlerini icrada başarısız olmaları yahut görevlerini yapamamaları, ‘geminin eksiksiz çalışmasını engelleyen her türlü neden' şeklindeki ve klozda sayılmayan her türlü nedeni kapsama amacındaki hükmün kapsamına girmemektedir. Korsanlar tarafından kesintiye uğrayan navlun sözleşmesi, off-hire klozunun kapsamına girmeyen klasik bir örnektir."
 
Korsanlık olayları yeni hukuksal sorunlar getiriyor

Prof. Dr. Ülgener geminin, NYPE usulünce tahsis edilmiş ve navlun sözleşmesinin, bilindik off-hire klozunu içerdiğine işaret ederek "Buna ek olarak ilave klozlar ayrıca, durma-tutuklanma-alıkonulma gibi meseleleri hüküm altına alan 40'ıncı klozu içermektedir. Ayrıca çarterparti, bir de ‘put back kloz' ve Conwartime 2004 klozunu içermektedir. Donatan, geminin alıkonulduğu süre boyunca navlun sözleşmesinin devam ettiğini ileri sürerek, buna gerekçe olarak ise korsanlar tarafından geminin ele geçirilmesinin off-hire klozunun kapsamına girmediğini göstermişler ve Çartererin, ödemenin kesildiğini ileri sürmesi halinde, içinde bulundukları durumun ne şekilde off-hire klozunun kapsamı dahilinde olduğunu göstermeleri gerektiğini savunmuşlardır" dedi.

Prof. Dr. Fehmi Ülgener, şöyle devam etti: "Gemiyi kiralayan Team-Up Owning Co. Ltd, geminin korsanlar tarafından zaptedilmesinin ‘geminin, denizin sıradan bir olayı niteliğindeki kazalar nedeniyle alıkonması' kapsamına dahil olduğu; 15'inci kloz kapsamındaki ‘yapmama veya yetersizlik' ibaresinin kaptan veya gemi adamlarının hata veya ihmali sonucu ortaya çıkan kusuruna işaret ettiğini; ‘herhangi diğer sebep' hükmünün, korsanlar tarafından alıkonulmayı kapsadığı gerekçesini ileri sürmüştür."
 
 
HÂKİME GÖRE KORSANLIĞI KAPSAMIYOR

Kiracı firma tarafından ileri sürülen argümanların tümünün hâkim tarafından reddedildiğini belirten Prof. Dr. Ülgener, hâkimin yaptığı değerlendirmeyi şöyle aktardı:

"Tahkim kurulu ile aynı fikirleri paylaşarak, korsanlar tarafından alıkonulmanın, harici sebeplere ‘klasik bir örnek' olduğunu düşünüyorum. ‘Denizciliğin sıradan bir olayı dahilindeki bir kazaya' ilişkin olarak Çartererin ileri sürmüş olduğu hususların yetersiz olduğu ve olayın şartlarının, ilgili klozun mahiyetine uygun olduğu fikirleri yersizdir.

‘Gemi adamlarının savsaması' ibaresinin dar anlamı ile geniş anlamı arasında ince bir çizgi olduğu görüşünde değilim. Gemi adamlarının, korsanlar tarafından alıkonulmuş bir haldeyken görevlerini ifa edememelerini, görevlerini reddetmeleri senaryosu ile eşit görmekte güçlük çekiyorum." Son olarak hâkim, bu klozun alıkonulmayı, tutuklanmayı (vs) kapsadığını fakat korsanlığı kapsamadığını ileri sürmüştür. Sonuç olarak, Çartererin tahkim heyeti kararını temyiz etmesi sonucu değiştirmemiştir. Fakat şu aşamada, kiracıların kararı temyiz mahkemesine taşıyıp taşımayacakları henüz bilinmemektedir."

Editör: TE Bilişim