Emekli Emniyet Müdürü ve deniz güvenliği uzmanı Yesugay Aksakal, gemilerde özel tasarlanmış panik odasının can güvenliği için iyi bir önlem olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bu kişiler daha çok gemilere yaklaşıp, gemilerin radar algısı dışında kalıp hızla gemileri rehin alıyorlar. Gemilerden uyarı ateşi geldiğinde çoğu vazgeçip geri dönüyorlar. Eğer uyarı ateşi yoksa gemiye tırmanıp rehin alıyorlar. Pandemi ile bu konuların artacağı düşünülüyor. Dolayısıyla bu gemilerde 'panik odası' çok gerekli hale gelecek. Maliyet dolayısıyla birçok gemide bu yok ancak geminin kaçırılmasıyla, panik odasının yaptırılması bakıldığında daha ucuz. Ancak denizde çok yaygın olmayan bir konu. Bu panik odalarının olmazsa olmazı korunaklı olması ve ilk yardım çantalarının bulunmasıdır. Belirli düzeyde erzak olması da gerekiyor. En önemlisi de iletişim araçlarının bulunması gerekiyor. Telsiz sistemi, iletişim sistemlerinin kurulması öncelikli olan şeylerdir.”

'2020 yılı içerisinde bu bölgede 192 olay meydana geldi, 135 personel kaçırma yaşandı'

Emekli Deniz Kıdemli Albay ve deniz güvenliği uzmanı Hakan Güngör ise bu bölgede gün geçtikçe korsan faaliyetlerinin arttığını belirtti. Güngör, “Deniz Güvenlik Haritasına göre bu bölge yoğun olarak korsan faaliyetlerinin yaşandığı bir bölge. 2020 yılı içerisinde bu bölgede 192 olay meydana geldi. 135 personel kaçırma yaşandı. Bunun karşılığında da şirketten ya da bayrak devletinden fidye talep ediliyor.” dedi.  Güngör, 100 mil açıklara zodyak botlarla gelemeyen korsanların gemilere bu botları,  ana gemi dedikleri tanker tipi botlarla getirdiklerini belirterek, zodyak botlarla saldıran korsanların gemiye girdikleri durumlarda, personelin de  can güvenliğini korumak için özel donanımlı ve sadece tek bir girişi olan panik odasına girebileceklerini söyledi.   Güngör, “Bu panik odaları özel tasarlanır. Özel tasarlanamamışsa geminin genelde makine dairesine girilir.” Diye konuştu.


'Bu bölge deniz ticareti alanında en tehlikeli bölgesi olarak raporlanıyor' 


Bu faaliyetleri engellemek için Gine Körfezi’nde Birleşik Deniz Kuvvetinin oluşturulması gerektiğini söyleyen Güngör, “Aden Körfezi’ndeki faaliyetleri engellemek için Birleşik Deniz Kuvveti oluşturuldu. Bu korsan faaliyetleri engellemenin tek yolu bana göre buna benzer Birleşik Deniz Kuvveti’nin oluşturulmasına ihtiyaç var. Türk gemisine yönelik korsan faaliyetinin olduğu bölgede 2019 yılında 60 civarında personel kaçırılmıştı. 2020 yılı verilerine göre 135 personel kaçırıldı. Bu bölgede inanılmaz bir patlama var. Uluslararası Ticaret Odası’nın verilerine göre bu bölge deniz ticareti alanında en tehlikeli bölgesi olarak raporlanıyor” diye konuştu.


'Personel saldırı anında özel hazırlanmış panik odalarına saklanması gerekiyor' 


Emekli SAS Komandosu ve deniz güvenliği uzmanı Sinan Emer de firmaların maliyet sebebiyle panik odası yaptırmadığını belirterek, “Deniz haydutluğu ile 2009 yılından bu yana karşılaşılıyor. Genelde Aden Körfezi ve Hint Okyanusu’nda oluyordu ama artık Nijerya açıklarında da yaşanmaya başladı. Bu bölgedeki güvenlik zafiyetleri nedeniyle artış yaşandı. Önleyici tedbirlerin oluşturulması, panik odalarının oluşturulması ve dikenli tellerin çekilmesi gibi çalışmalar yapılmalı. Personellerin saldırı anında özel hazırlanmış panik odalarına saklanması gerekiyor. Özellikle deniz güvenliği olmayan gemilere saldırıyorlar. Çok büyük firmalar panik odası yaptırıyor ancak artan maliyetler nedeniyle çoğunda da yok” ifadelerini kullandı.

Kaynak: haberler.com

Editör: TE Bilişim