Finans kuruluşlarının gemideki en önemli teminatı ipotekler

Yerlikaya Hukuk Bürosu Başkanı Av. Sema Yerlikaya piyasaların ve koşulların düzeleceğini işaret ederek “Ancak yeni sarsıntılar veya beklenmedik haller olmaya devam edecektir.Çünkü dünyanın her yeri olanaklardan eşit faydalanmamaktadır. Bazı ülkeler önemli nüfus ve insan kaynakları ile dünya ekonomisini etkilemeye devam edeceklerdir” dedi.

Denizcilik sektöründe, yeni inşa veya ikinci el gemilerin satın alınma veya inşasına kredi temin eden finans kuruluşlarının en önemli teminatının gemiler üzerindeki ipotekler olduğunu vurgulayan Yerlikaya ipotek  özleşmelerinin diğer teminat belgeleriyle birlikte esas ve müessir olan kontrat niteliğinde ve bir akti rehin olduğunu belirtti.

Yerlikaya şu açıklamayı yaptı: “Türk veya yabancı bankaların ve finans kuruluşlarının, kredi borcunu geri ödemekte zorlanan, temerrüte düşen gemi sahiplerine karşı yaptırımları ve hakları kredi sözleşmelerinde ve özellikle gemi ipotek sözleşmelerinde, hüküm altına alınmış durumdadır.”

İpotek sözleşmelerinin hangi hukuka tabi olursa olsun, ortak bazı yaptırımları kapsadığına işaret eden Yerlikaya, kredi kullanan şirketlerin ancak zor zamanlarda bu hükümlerin anlamını muhakeme etmek durumunda kaldığını söyledi. Yerlikaya şöyle devam etti:

“Örneğin; kredi mukavelesine göre, herhangi bir temerrüt durumu hasıl olduğunda, donatan, gemiyi veya gemileri kreditörün tayin edeceği herhangi bir liman veya destinasyona -varış noktasına yönlendirmeyi- götürmeyi veya götürmeyi temin etmeyi kabul etmiştir.”

Kredi verenlerin, gemi üzerinde ipoteğin paraya çevrilmesini istemeden önce başvurabilecekleri hukuki yollar bulunduğunu belirten Yerlikaya ilk olarak başvurulan ve 1994 yılında, Türkiye’de bir ilk karar olarak nitelendirilen TTK’nın M.909’un uygulanması talebiyle elde edilen, ipotek alacaklısının yararına ve kesinleşen bir karar olduğunu kaydetti.

Katı koşullar bulunabiliyor İpotek alacaklısının, başkaca yetkileri arasında, geminin ticari ve teknik işletmesinin, bankanın tayin edeceği şahıslara devredilmesini öngören hükümler, kimi ipotek mukavelelerinde yer aldığını dile getiren Yerlikaya

“Bazı ipotek sözleşmelerinde ise daha ileri ve katı koşullar bulunabilmektedir. İpotek sözleşmesi gemi üzerinde taraflarca tesis ve kabul edilmiş bir rehin sözleşmesi olması sebebiyle tarafların karşılıklı olarak tayin ve tespit ve kabul edilmiş bulunan bu hükümlere uymak mecburiyeti tartışmasızdır. Ancak burada ipoteğin paraya çevrilmesi prosedüründe karşılaşılan ve uygulanacak hukuka dair yıllardır süregelen ve yine ilk ve önemli bir davanın vekili olarak içinde bulunduğumuz ihtilafta ortaya çıkan tartışmadan bahsetmemekteyiz. Diğer yandan, bu argüman halen netlik kazanmamıştır” dedi.

Yerlikaya İpoteğin paraya çevrilmesi için icra işlemleri prosedürünün ayrı bir konu olduğunu ve cebri icranın evrensel ve uluslararası kurallara tabi olduğunu vurguladı.

Editör: TE Bilişim