Falkland Mücadelesi Sürüyor

Port Stanley, Falkland Adaları Ücra ve tartışmalı Falkland Adaları'na yaklaşırken, paslanmış gemi enkazları ve enkazlardan hallice olan Doğulu balıkçı tekneleri dikkat çekiyor. Yarım milyon koyun, türlü çeşit penguen ve 3 bin insana ev sahipliği yapan bu rüzgarlı takımada başka bakımlardan da çok cazibeli sayılmaz. Ona rağmen, Ronald Reagan'ın vaktiyle "aşağılardaki buz kesmiş küçük toprak parçası" olarak nitelendirdiği bu diyar, hem tarihin sisi için yitip gitmiş iddiaların hem de 1982'de 255 İngiliz, 649 da Arjantinli bahriyeli ve havacının öldüğü küçük bir savaşa dayalı öfke ve suçlamaların odağında yer alıyor.

Konuyu belki de en veciz şekilde Arjantinli yazar Jorge Luis Borges ifadeye koymuş, Falkland anlaşmazlığını "iki kelin bir tarak için kavga etmesine" benzetmişti. Uçsuz bucaksız ve az nüfuslu Arjantin'de uzunca vakit geçirip de "Las Malvinas son Argentinas" (Falklandlar Arjantin'indir) yazan tabelalara rastlamamak mümkün değil. O kıraç adalar dünyanın en bereketli toprağına sahip bir ülkenin saplantısı haline gelmiş.

İnsani ilişkilere mantığın hükmettiği düşüncesinden kurtulmak isteyen herkes buraya gelmelidir. Oluklu sac çatılarıyla pastel renkli bir evler topluğundan oluşan Port Stanley'de, Londra'ya özgü iki katlı kırmızı otobüslerden yalnızca bir tanesi, gelen ziyaretçiyi hemen götürmeye hazırmış gibi rıhtımın yanında duruyor. Adalılar arabalarıyla yolun solundan mı gidiyor diye sorma gafletinde bulununca sert bir cevap aldım: Evet, biz yolun doğru tarafından gidiyoruz. Öğle yemeğinde ısmarladığım balıkpatates, 13 bin kilometre uzaktaki Londra'da olduğu gibi berbat bir bezelye ezmesiyle servis ediliyor. Birkaç yıldır burada olan Peter Young, bana adadaki sakin ve güzel hayattan söz etmiş, "Burada hengame yok" demişti. Az bile söylemiş. Kaplamalı yol neredeyse yok.

Su kıyısında yaptığım bir yürüyüşe Young eşlik etti. Neredeyse hep batıdan esen rüzgar gayet sertti. Kıraç ve görkemli olan coğrafya bana Batı İskoçya'yı hatırlattı. Öbekler halindeki çimenden başka pek bir şey yetişmiyor burada. Young, deniz lahanası denen bir şeyden ve şekerle karıştırılıp reçel kıvamını aldığında tadı fena olmayan Diddle-Dee isimli küçük ve buruk bir yemişten söz etti. Kızıl renkli ve kötü görünümlü kel suratları ve krem renkli gagalarıyla hindi akbabaları bizi süzüyordu. Bu leşçil hayvanlar sürüden ayrılan koyunlara sık sık saldırıyormuş.

Bir burnun etraf ından dolaştıktan sonra rüzgar dindi ve önümüzde Gypsy Koyu ve York Körfezi'nin nefis sahili ve kumulları belirdi. Fakat savaştan kalma mayınlar yüzünden buralara neredeyse hiç girilemiyormuş. Arada bir inekler havaya uçuyormuş. Young bana Zimbabveli mayın temizleyicilerinin geldiğini anlattı. "Neden Zimbabve?" diye sordum. Young ucuz oldukları için olduğunu söyledi. Buna aklım yattı. Mayınlardan da anlaşılacağı üzere, savaşın izleri çok da derinde değil. Adalılar geçen yıl ezici bir çoğunlukla (1.517 geçerli oyun üçü hariç) Falkland'ın "Birleşik Krallık'ın denizaşırı toprağı olarak mevcut siyasi statüsünü" koruması lehinde oy kullandı. Sonuçları kutlamak için de İngiliz marşlarından birini okudular.

Toprak anlaşmazlığının diplomatik yollardan çözülme ihtimali, acımasız bir diktatörlüğü kurtarma amaçlı şoven bir son dakika girişimi olan 1982 Arjantin işgaliyle fiilen ortadan kalktı. Adaları geri almak için kan döken ve servet harcayan İngiltere Falkland'dan vazgeçmeyecektir. Fakat bu gerçek, Arjantinlilerin öfkesini dindirmiyor. Devlet Başkanı Cristina Fernández de Kirchner bu konuda özellikle sesini yükselterek, bir İngiliz şalupasının Arjantin'e ait bir tekneyi alt ettiği 1833'teki bir çatışmayı gündeme getirdi.

Ada yakınlarında büyük bir ekonomik kalkınmayı tetikleyebilecek petrolün bulunması , anlaşmazlığı şiddetlendirdi. Arjantin Kongresi geçen yıl sonunda, Falkland'ın kıta sahanlığında kendi izni olmadan araştırma yapanlar için 15 yıla kadar hapis cezası öngören bir yasayı geçirdi. Fakat bu karar, gelişmeleri engellemedi. Burada petrol sanayisi için yeni bir rıhtım yapılıyor ve Port Stanley'nin çevresinde petrolle ilişkili başka inşaatlar da görülüyor. Yerel ölçülerle söylemek gerekirse, delice bir faaliyet var. Yani keyfine düşkün adalılar çok zengin olabilir. Anlamsız bir kavganın anlamsızlığını biraz hafifletebilir bu, ama çözüm getirmez. Bazı sorunlar çözümsüzdür ve onları ancak idare etmek gerek. İSTİHBARAT/ROGER COHEN

Editör: TE Bilişim