PFI Karadeniz Konferansı’nda konuşan Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Uzmanı Mehmet Hanifi Güler, 2023 yılı için çizilen tabloyu anlattı. Güler, yeni liman projeleri ve revizyonların ardından 2023 yılındaki elleçleme kapasitesinin 4 kat artacağını söyledi.
 
Bölgenin en büyük ekonomilerinden birine sahip olan Türkiye’de neredeyse tüm sektörlerdeki yatırım oranlarında gözle görülür bir artış söz konusu. Özellikle de doğu-batı, kuzey-güney arasında bir köprü görevi gören Türkiye’nin jeopolitik önemi, ülkeye, lojistik alanında da ciddi görevler biçiyor. Kara, deniz ve demiryolu taşımacılığında 3 kıtayı buluşturma gibi bir yeteneğe sahip olan Türkiye, doğru yatırımlarla bölgenin lojistik liderlerinden biri haline gelmeye aday…

 

Bu yıl 4.’sü düzenlenen Port Finance Uluslararası Karadeniz Konferansı’nda konuşan Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Uzmanı Mehmet Hanifi Güler, liman kullanım ve kapasite rakamlarıyla ilgili bilgi verdi. Türkiye’nin, dünyanın önemli ticaret koridorlarından birinde yer aldığına dikkat çeken Güler, özellikle de liman işletmesi bakımından zengin olan ülkenin, liman özelleştirmelerinin hızlanmasıyla birlikte önemli bir adım daha atacağının altını çizdi. Mevcut limanların sanayi kuruluşları tarafından hali hazırda kullanıldığını söyleyen Güler, 2003 yılında 43 milyar dolar olan deniz ticaretinin 2011 yılında 207 milyar dolara yükseldiği belirtti. Son yıllarda liman işletmelerinde özel sektörün payının arttığını söyleyen Güler, “Devlet, tüm limanları özel sektöre devretmek istiyor. Bu durum, limanların kapasitelerini ve verimlerini artıracaktır.  Son yıllarda özel şirketler, yaptıkları yatırımlarla bölge bazında uzmanlaşmış limanların ortaya çıkmasına katkı sağladı” diye konuştu.
 
Yeni liman projeleri ve mevcut limanların geliştirilmesiyle birlikte Türkiye’deki limanların potansiyelinin ciddi oranda artacağını söyleyen Güler, “Belde, Asya Port ve DP World Yarımca liman projelerinin yanı sıra geliştirme çalışmaları süren limanlar da var. Alsancak, Yılport, Borusan, Egeport, İskenderun Limanı, MIP ve Petkim limanlarındaki geliştirme çalışmalarının ardından bu limanların kapasitesi daha da artacak” dedi. Güler, geliştirilmesi biten limanlardan örnekler de verdi: “Yıllık 4 milyon TEU kapasitesi olan Çandarlı Port, geliştirme çalışmalarının ardından yıllık 12 milyon TEU kapasiteye ulaşacak. Filyos Limanı, revizyon çalışmalarının ardından yıllık 25 milyon tonluk bir kapasiteye ulaştı. Mersin Limanı’ndaki çalışmalar bittiğinde de kapasite yıllık 12 milyon TEU’ya ulaşacak” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye’nin eşsiz bir lojistik potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Güler, “Türkiye, Asya ve Kafkaslar, Rusya, Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgelerinin tam ortasında yer alıyor. Bu da bize, 1,4 milyar insana ve  24,5 trilyon dolarlık bir pazara ulaşma imkanı veriyor. Türkiye’nin bu coğrafi lokasyonu, sahip olduğu jeostratejik önemle birlikte lojistik politikalarına da yön veriyor. 2023 yılına kadar elleçleme kapasitesinde 4 katlık bir artış bekleniyor. 2023 yılına gelindiğinde limanlardaki elleçleme konteyner bazında yılda 32 milyon TEU, kuru kargo bazında 500 milyon ton ve likit kargo bazında da yıllık 350 milyon tona ulaşacak. Güler, 2003 ve 2011 yılları arasındaki rakamlara dikkat çekti: “2003 yılında 60,3 milyon ton olan yükleme kapasitesi 2011 yılında 103 milyon tona, 118,3 milyon ton olan boşaltma kapasitesi de 196 milyon tona yükseldi. 2003 yılında 11,2 milyon ton olan transit kargolar ise yüzde 457’lik bir artışla 2011 yılında 64,4 milyon tona yükseldi. 2003 yılında toplam elleçleme 188,8 milyon ton iken, 2011 yılında bu rakam 363,4 milyon tona yükseldi. Ayrı artış cruise gemileri için de geçerli. 2003 yılında Türk limanlarına gelen yolcu sayısı 580 bin iken, 2011 yılında yüzde 277 artışla 2 milyon 191 bine çıktı.”

Editör: TE Bilişim