Kürenin ateşi ancak 10 trilyon dolarlık yatırımla düşebilir

İki hafta sürecek BM İklim Konferansı dün başladı. Dünya tarihinin en önemli toplantısı olarak nitelenen konferansın son iki günü dünya liderlerinin katılımı ile zirveye dönüşecek. Hedef ise küresel ısınmaya karşı ortak yeni bir anlaşma oluşturmak.
 
Küresel ısınma, iklim değişikliği konusunda yaklaşık 2 hafta sürecek müzakerelerin yapılacağı Birleşmiş Milletler (BM) iklim konferansı dün Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da başladı. Konferansa 192 ülkeden 15 bin temsilci katılırken konferansın, şimdiye kadar dünya tarihinde yapılan en önemli toplantı olduğu belirtiliyor.

Zirvede karbon salımları konusunda taraf ülkelerin sorumluluklarını belirleyen ve süresi 2012'de dolacak olan Kyoto Protokolü'nin yerini alacak bağlayıcı bir anlaşma için çaba harcanacak. Toplantılarda, sera gazlarının atmosfere salınmasının azaltılması ve yoksul ülkelere temiz teknoloji için milyarlarca dolarlık yardım yönünde anlaşmaya varılması, karbon gazlarının azaltılmasının yol açacağı maliyetin paylaşımı konusunda zengin ülkelerle yoksul ülkeler arasındaki derin güvensizliğin de üstesinden gelinmesi hedefleniyor.

Konferansa liderlerin de katılacak olması, Çin, ABD, Rusya ve Hindistan gibi belli başlı kirletici ülkelerin sera gazı salımını azaltma yönünde verdiği sözler, bir anlaşmaya varılması umudunu artırdı. Dünya liderleri, 1997'de mevcut BM iklim anlaşması Kyoto Protokolü imzalandığında toplantıya katılmamıştı. Kyoto'da sanayileşmiş ülkelerin 2012'ye kadar sera gazı salımlarını azaltması isteniyordu. Bu sefer ise belli başlı tüm kirleticilerden, kuraklığı, çölleşmeyi, orman yangınlarını, deniz seviyesinin yükselmesi eğilimini tersine çevirmek için destek isteniyor.

Bu arada aralarında Guardian, Le Monde, El Pais ve Toronto Star gibi gazetelerin bulunduğu, 45 ülkeden 56 gazete, dün dünya liderlerinden esaslı bir karar almalarını isteyen, aksi halde iklim değişiminin yerküre üzerinde yıkıcı etkisi olacağı uyarısında bulunan ortak bir yazı yayımladı. Irak ve Somali de 1992 yılında imzalanan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ni imzaladı.Böylece sözleşmeyi imzalayan ülkelerin sayısı 194'e yükselmiş oldu.

Öte yandan çevreciler, 12 Aralık'ta gerek Kopenhag'da, gerekse dünyanın diğer yerlerinde delegeleri mümkün olan en iyi anlaşmaya varmaya teşvik için gösteriler düzenlemeyi planlıyor. Çok sayıda göstericinin de konferans nedeniyle Kopenhag'a akın edeceği tahmin ediliyor. Bu nedenle kentte geniş güvenlik önlemleri alındı.

Toplantılar, 18 Aralık'ta ABD Başkanı Barack Obama dahil 105 devlet ve hükümet başkanının katılacağı zirveyle sona erecek. Liderler, konferansın son bir ya da iki gününe katılacak.
 
Dev kutup ayısı heykeliyle mesaj

İklim değişimine dikkat çekmek için 9 tonluk buz kütlesinden yapılan kutup ayısı heykeli, Kopenhag'daki iklim zirvesinin yapılacağı konferans merkezinin önüne dikildi. Heykeltıraş Mark Coreth tarafından yapılan buzdan ayı, toplantıların yapılacağı Bella Center'ın gölgesinde iki haftalık zirve boyunca yavaş yavaş eriyerek liderlere mesaj verecek.

Buzdan Ayı Projesi'nin tertipçileri, ısının yükselmesi yüzünden kutup buzullarının erimesine dikkat çekmek istiyor.Kutup ayılarının doğal yaşam alanının giderek kaybolması, bu hayvanların yeryüzünden silinmesi tehlikesini de beraberinde getiriyor. Kuzey kutbunda yaz buzullarının 1970'lerden beri yüzde 45 oranında inceldiği belirtiliyor. Buzulların 30 yıla varmadan tamamıyla ortadan kaybolacağı tahmin ediliyor.
 
Liderler yaşlandı özür diledi

Bu arada dünyanın en ünlü çevreci grubu Greenpeace'in yürüttüğü kampanya çerçevesinde dünya liderlerinin 2020'deki olası görünümlerini içeren resimler hazırlandı ve Kopenhag Havaalanı'nın reklam panolarına asıldı.

Aralarında Recep Tayyip Erdoğan'ın d bulunduğu liderlerin ağzından "İklim değişikliğinin katastrofik etkilerini durdurabilirdik ama yapmadık. Özür dilerim" mesajı veriliyor. Greenpeace'den yapılan açıklamada, "Umarız bu gelecekte gerçek olmaz" denildi.
 
 
10.5 trilyon dolarlık yatırım gerekiyor

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) tahminlerine göre küresel ısınmayı 2 derecenin altınta tutma çabalarının başarılı olasbilmesi için 2030 yılına kadar 10.5 trilyon dolarlık yatırım gerekiyor. Bu yatırım enerji istasyonlarının, boru hatlarının ve rafinerilerin iyileştirilmesinde kullanılacak. IEA'nın Başekonomisti Fatih Birol, Bloomberg'te dün yayımlanan açıklamasında "Alınacak bütün önlemler enerji güvenliğini artıracak. Çünkü daha az petrol ve daha temiz enerji kullanacağız" dedi.

Öte yandan dünya liderleri bir antlaşmaya varmayı hedefleyen görüşmelerin başarısız olacağını şimdiden söylemeye başladılar. Zirvenin sonunda görünüp ülkeleri iklim değişikliği ile daha fazla mücadele etmeye zorlamlamayı planlayan Obama da Kopenhag'da ne kadar başarıya ulaşılabileceği konusunda açık konuşmadı.

2020 hedeflerini belirleyen Kopenhag Bildirisi'ni imzalayan iş dünyası liderleri arasında General Electric CEO'su Jeffrey Immelt, Coca-Cola CEO'su Muhtar Kent, BP CEO'su Tony Hayward, HSBC Holdings Başkanı Stephen Green, Nestle CEO'su Paul Bulcke ve Nike CEO'su Mark Parker da bulunuyor.
 
Yatırımcılar kademeli değişim bekliyor

Bu arada, Kopenhag Zirvesi'nden çıkacak kararlar yatırımcıları da yakından ilgilendiriyor. Citigroup Küresel Piyasalar Analisti Meg Brown'un araştırma notunda "Kopenhag'daki tartışmalar delegelerin emisyon indiirmlerini birlikte gerçekleştirme iradesine zarar vermediği sürece iklim değişikliğini önlemeye yönelik yatırımların kademe kademe gelişmesini bekliyoruz" ifadesini kullandı.

Brown'a göre 18 Aralık'a kadar sürecek toplantılardan gelecek haberlere verilecek doğrudan tepkiler karbon piyasaları ve yenilenebilir enerji hisseleri üzerinde etki yaratabilir. Ancak uzun vadede küresel ekonominin karbonsuzlaştırılması eğiliminin yatırım portföylerinin dereceli olarak uyum sağlayacağı bir gelişme olması bekleniyor.

Kopenhag toplantılarında yatırımcılar için en önemli unsurların başında politika belirleyicilerin yenilenebilir enerji ve temiz teknoloji sektörlerine karşı tutumları gelecek. Pek çok analistin güneş, rüzgâr, biyo yakıt, su, endüstriyel biyoteknoloji ve piller konusunda doğrudan inisiyatif kullanılmasını beklediği belirtiliyor.

Ancak uzmanlara göre yatırımcılar için asıl belirleyici olacak unsur ülkelerin yürürlüğe koyduğu teşvik paketlerinin 2010 ve 2011 yıllarında temiz enerji alanında patlama yaratması olacak. 
 
Zirve başarısız olursa suçlusu çok olur

* Resesyon: 2007 yılında Endonezya'da yapılan zirvede iklim değişikliği ile mücadele için 2009 Aralık ayına kadar bir BM paktı oluşturulması konusunda fikir birliğine varılmıştı. Ancak küresel kriz ve resesyon nedeniyle bu fikirden uzaklaşıldı.

Zengin ülkeler iyileştirme paketlerinde yenilenebilir enerji için milyarlarca dolarlık pay ayırdılar ancak işsizliğin yükseldiği bu ortamda gelişmekte olan ülkelerin yenilenebilir enerji için ekstra harcama yapmaları çok zor. Sanayi üretimindeki yavaşlama aynı zamanda sera gazı salımlarının bu yıl yüzde 3 azalacağı anlamına geliyor.
 
* ABD: Dünyada Çin'den sonra en çok sera gazı salımına neden olan ülke ABD. ABD aynı zamanda Kyoto Protokolü dışında kalan tek sanayileşmiş ülke. Başkan Barack Obama'nın iklim değişikliği ile mücadele konusunda verdiği sözler ise pek çok ülkede destek buldu.
 
* Zengin-fakir bölünmesi: Gelişmekte olan ülkeler zengin ülkeleri birçok kez söz vermelerine rağmen yardımları artırma konusunda başarısız olmakla suçluyor. 1970 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, gelişmiş ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 0,7'sini kalkınma yardımı için ayırmalarını öngören bir madde üzerinde fikir birliğine varmıştı. Ancak bu karara çok az sayıda ülke uydu. 1992'de "Ajanda 21" adıyla gündeme getirilen çevre kalkınması planı da başarısız oldu.
 
* Gelişmiş Ülkeler: Zengin ülkelerin büyük bir çoğunluğu sera gazı salımı miktarını 2020'ye kadar 1990'daki seviyenin yüzde 25-40 aşağısına çekme sözünün gerisinde kaldı. Gelişmiş ülkelerin sera gazlarını azaltma oranı yüzde 11-15 seviyesinde kalacak. En fazla kesinti sözü veren ülkeler ise Japonya, AB, Avustralya ve Norveç.
 
* Çin, Hindistan ve diğer büyük gelişen ülkeler: Bugünden 2030'a kadarki sürede ortaya çıkacak gaz salımı artışının yüzde 90'ından fazlası gelişen ülkelerden kaynaklanacak. Bunun yüzde 50'si yalnızca Çin'den gelecek. Çin ve Hindistan gaz salımını azaltma sözü verdi ama yaşam standartlarını yükseltmeye öncelik verme gerekliliği aynı zamanda daha fazla enerji harcanacağı anlamına geliyor.
 
* Çevreyi kirletenler: Rekabette dezavantaj yaşamaktan korkan bazı büyük sanayi kolları karbondioksit salımını azaltma konusunda isteksiz davranıyor. İnsanlar ise daha az karbon kullanmak için yaşam tarzlarını değiştirme konusunda yavaş davranıyorlar. Toplu taşıma araçlarını tercih etmek, daha az ısıtmak ya da soğutmak, hatta ampullerin değiştirilmesi bile iklim değişikliğine karşı mücadelede etkili olabilir.
 
* Hava: Hava sıcaklığı kayıtlarının tutulmaya başladığı 19'uncu yüzyılın ilk yarısından bu yana 2008 10'uncu en sıcak yıl oldu. El Nino felaketinin yaşandığı 1988 ise en sıcak yıldı. Bu durum küresel ısınmanın yavaşladığı tartışmalarına yol açtı ancak BM Dünya Meteoroloji Örgütü uzun vadeli ısınma eğiliminin devam ettiği görüşünde.
 
 
 İKİ DERECEDEN FAZLA ISINMA FELAKETLERE GEBE

* Denizlerin yükselmesi ve seller: Bazı uzmanlar deniz seviyesinin 2100 yılına kadar 1.4 metre yükseleceğini tahmin ediyor. Bunun Bangladeş ve Maldivler gibi ülkelerdeki etkisi çok büyük olacak. Onlarca milyon kişi yaşadığı yerleri terk edecek. Avrupa ve ABD'deki kıyı şehirleri de risk altında.
 
* Gıda ve su kıtlıkları: 2007'de yayımlanan bir rapora göre, Artan ısı tarım arazilerini çölleştirecek ve Asya'nın bazı bölgelerinde ürün hasadı yüzde 20-30 azalacak. Avrupa da bu durumdan etkilenecek. İspanyol çiftçiler meyve ve sebze yetiştirmekte zorlanacak. İtalya'daki iklim koşulları da buğday yetiştirmeye elverişsiz hale gelecek. Himalayalar'daki buzulların erimesi Asya'da artan nüfusun su krizi ile karşı karşıya gelmesine neden olacak.
 
* Türler tehlikede: Küresel ısınma bitki ve hayvan türlerinin yüzde 20-30'unun dünya üzerinden silinmesi tehlikesini doğuracak. Listenin en başında Kral Penguenleri var.
 
* Sıra dışı hava koşulları: Küresel ısınmaya bağlı olarak fırtına ve kasırgalar daha sık ve daha kuvvetli olarak ortaya çıkacak. Bu da doğa ve insan yaşamı üzerinde daha büyük yıkım yaratacak.
 
* Tropikal hastalıklar yayılacak Küresel ısınma soğuk hava ile bağlantılı ölümleri azaltacak ancak Sıtma ve Batı Nil Virüsü gibi tropikal hastalıklar daha geniş bölgeleri etkileyecek. Avustralya gibi yıllardır bu hastalıkları görmeyen ülkeler risk altında olacak.
 
 
HANGİ ÜLKE SERA GAZINDA NE KADAR İNDİRİME GİDECEK
 

- ABD: Başkan Obama, sera gazlarının atmosfere salımını 2020'de, 2005 seviyesinin yüzde 17'si oranında kesme sözü verdi. Bu, 1990 seviyesinin yüzde 3-4'ü oranında bir azalış anlamına geliyor. ABD, 2030 itibarıyla yüzde 41, 2050 itibarıyla ise yüzde 83 azaltımı hedefliyor.

- AB: 2020 itibarıyla, emisyonu 1990 seviyesinin yüzde 20'si oranında kesmeye karar verdi. Diğer gelişmiş ülkelerin benzer taahhütlerde bulunmaları halinde hedefi yüzde 30'a çıkartabileceğini bildirdi.

- JAPONYA: Diğer gelişmiş ülkeler benzeri taahhütlerde bulunurlarsa 2020'de, 1990 seviyelerinden yüzde 25 oranında azaltma hedefini benimsedi.

- AVUSTRALYA: Sera gazı emisyonlarını 2020'de, 2000 seviyesinin yüzde 25 altına çekmeyi hedefliyor.

- RUSYA: AB'ye, diğer gelişmiş ülkelerin de aynısını yapmaları halinde 2020'de yüzde 25 oranında emisyonları azaltmaya hazır olduğunun işaretini verdi.

- KANADA: 2020'de emisyonları 2006 seviyesine oranla yüzde 20 kesmeyi planlıyor.

- NORVEÇ: 2020'de, 1990 seviyesinin yüzde 30-40'ı oranında düşüş planlıyor.

- ÇİN: "Karbon yoğunluğunu" (gayri safi yurtiçi hasılanın her bir birimine karşılık gelen karbon emisyonu miktarı) 2020 itibarıyla 2005 seviyesinin yüzde 40-45'i oranında kesme sözü verdi.

- HİNDİSTAN: Karbon yoğunluğunu 2005'e göre yüzde 20-25 oranında azaltmayı hedeflediğini bildirdi.

- ENDONEZYA: Mevcut durumda emisyonları 2020 itibarıyla yüzde 26 oranında kesme sözü verirken, finansman sağlanması halinde bu oranı yüzde 41'e kadar çıkarma sözü verdi.

- GÜNEY KORE: Geçen hafta emisyonları 2005 seviyesine göre 2020'de yüzde 4 oranında azaltabileceğini açıkladı.

- BREZİLYA: Daha ziyade Amazonlar'daki ormanların yok olmasını yavaşlatmak suretiyle 2020'de emisyonları yüzde 36-39 oranında azaltabileceğini bildirdi.

- MEKSİKA: 2050 itibarıyla 2000 yılı seviyesinin yüzde 50'si oranında bağlayıcı olmayan bir azaltım öngörüyor, ancak bu hedefi hayata geçirmek için mali ve teknik yardım bekliyor.

- GÜNEY AFRİKA: Gelecek 10 yılda emisyonları yüzde 34 oranında azaltacağını bildirdi. Bu oranın 2025'te yüzde 42'ye çıkacağını açıkladı.
 
 
ZİRVENİN TEMEL BAŞLIKLARI

-Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere sera gazları salımının azaltılması hedefleri,

-Gelişmekte olan ülkelerin iklim değişimine adaptasyonu için bu ülkelere mali destek,

-Dünyadaki ormanlık alanların tahribatını 2030'a kadar sona erdirmek için bir karbon ticareti planı oluşturulması.
 

Editör: TE Bilişim