Denizcilik Öğrencileri Derneği (DÖDER) Olağan Genel Kurul Toplantısını ve 2010-2011 1.Delegasyonunu ev sahipliğini üstlenen T.C Piri Reis Üniversitesi’nde gerçekleştirdi.

24 Ekim 2010 Pazar günü saat 10.00’da T.C Piri Reis Üniversitesi’nde yeterli çoğunluğu sağlıyarak DÖDER, Olağan Genel Kurul Toplantısını ve hemen ardından 2010-2011 1.Delegasyon Toplantısını gerçekleştirdi.

Genel Kurul Toplantısı, Açılış-Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’yla başladı.Hemen ardından bir önceki DÖDER Yönetim Kurulu Başkanı Başar BEYAZOĞLU’nun yazılı metni kendisi gemide olması sebebiyle, Piri Reis Üniversitesi’nden Dilan AKBABA tarafından toplantı katılımcılarına sunuldu.Eski Yönetim Kurulu Başkanı Başar BEYAZOĞLU’nun gemiden yazmış olduğu metin içeriği Dilan AKBABA tarafından sunumu yapılırken toplantı salonunda duygulu anların yaşandığı gözlemlendi.

BEYAZOĞLU’nun yazılı metin içeriğinde;

“Saygıdeğer Büyüklerim, Sevgili Kardeşlerim. Şu anda bu yazıyı Türkiye’den yaklaşık 7000 mil uzakta Pasifik okyanusundan kaleme alıyorum. Sizler bu yazıyı okurken, yüksek ihtimal o meşhur MEGİ tayfunundan kurtulmuş ve Kore’ye doğru seyrediyor olacağım.

Gönül isterdi ki yanınızda olup bugüne kadar hayatım pahasına koruduğum bayrağı, yeni dönemde çalışacak kardeşlerime ben teslim edeyim. Fakat bizler denizciyiz! Ve ne tesadüftür ki denizlerdeyiz. Bırakın devir-teslimleri, bayramları, doğum günlerini, yeni yılları, sevgilinizle yıl dönümünüzü bile kutlayamamak biz denizciler için yaşanması gereken gerçekler bütünü olsa gerek.
Düşünüyorum da, bu maratona gireli tam 7 sene olmuş. Bu 7 seneyi nasıl özetlersin derseniz, arkamda bıraktığım büyük bir bina görüyorum ve o binayı oluşturan mutlulukları, acıları, başarıları, kardeşlikleri, kat edilen yolları ve tüm yaşanmışlıkları…

Başkanlığım bittiğinde yani DÖDER ‘de resmi görevim biteceği günde, aynen şu anı hayal etmiştim kardeşlerim. Aradan yıllar geçecekti, her güzel başlangıç gibi güzel bir veda olacaktı ve ben o veda esnasında ait olduğum yerde. Denizlerde olacaktım. Çok şükür hayal ettiğim onca şey gibi bu isteğimi de başarabildim.

Öyle uzun bir yazı yazmayacağım, denizde bile rahat bırakmıyor dedirtmemek için, yaşanmışları hatırlatmak ve yaşanacaklara temel olmak amacıyla çok kısa şeyler söyleyeceğim kardeşlerim. Bu hayatta beni, bizi kısacası hepimizi başarıya götürebilecek tek bir yol biliyorum ve hayatım boyunca da sadece bu yoldan izledim kendimi. Öncelikle hiçbir zaman kendim için bir şey istemedim, her zaman toplum ve ait olduğum çevre adına daha iyi neler yapılabilir diye düşündüm. Bazen gece 3’te yataktan kalktım, bazen ise hiç uyumadım. Sonra belki de en önemlisi hayal ettim. Başarımı, başarımızı. Daha sonra da hayalimde gördüğüm başarıyı yakalayabilmek için çok ama çok uğraştım ve bu bir takım işiydi o yüzden her zaman biz olabilmek için çaba gösterdim. Kimi zaman ümitsizliğe kapıldığım anlar olsa da bu yürek hep başarı için attı. Bazen hiç olmadığı kadar yenilecekmiş gibi oldum, ama ufacık bir söz hiç olmadığımız kadar başaracak durumlara getirdi bizleri. Sizlerin söylediği gibi belki gerçekten gazla çalışıyordum, ama şunu biliyordum, bir şey hayal edildiyse, o iş olmalıdır.

Şu anda 24 mürettebatın bulunduğu bir gemideyim ve inanın yaptıklarımızı anlatmaya korkuyorum insanlara, çünkü birini karşıma alıp 19 yaşında bir dernek kurdum, derneğin bünyesinde 18 okul vardı ve bu dernekte 2 kez başkanlık yaptım. 1. Başkanlığımda 80.000 Lira bütçeli bir kongre düzenledim, hemen ardından 3000 kişinin katıldığı bir festival düzenledim desem, inanın bana, gemi bu çocuğa yaramadı, şizofren oluyor kendini yakında başbakanda sanar derlerdi. Başbakandan özel tebrik mektubu aldığımı söylesem ne olurdu acaba siz düşünün.

Ya 2. Başkanlık döneminde, daha 21 yaşında bir genç olarak dünya denizciliğinin patronu IMO Genel Sekreterini yanına giderek Türk denizcilik öğrencilerini temsil ettiğimi, Avrupa Kültür Başkentinin en genç proje müellifi olduğumu ve bu proje kapsamında 5 kıtadan 44 ülkenin denizcilik öğrencilerini Türkiye’de topladığımı, tüm denizcilik okullarını teker teker gezerek sorunlarını dinlediğimizi, onun sonrasında Meslek Yüksek Okullarına uzak yol verilmesi için çok büyük çaba harcadığımızı ve sonunda başarıldığını, bir yüksekokulumuzun ehliyet alabilmesi için gösterdiğimiz çabadan bahsetsem emin olun bu çocuk şizofren demeyi bırakın, ilk limanda beni delirme belirtileri gösterdi diyerek hava değişimine yollarlar.

Fakat kardeşlerim bunların hepsi gerçek ve bu gerçekleri bizler başardık. Çok gururluyuz ve en önemlisi, bundan sonra yaptıklarımız yapacaklarımızın kanıtı olacak ve sonraki senelerde sizlerin yol gösterecek ve ışık tutacak.. Kardeşlerim bundan sonra kapıları çaldığımızda, siz kimsiniz ilk önce kendinizi, faaliyetlerinizi anlatın bakalım lafları ile karşılaşmayacaksınız, artık bir kapıdan içeri girerken ben DÖDER’den geldim deme gururuna sahip olacaksınız.

Bizler bu limandan demir aldık ve denizlerdeyiz, şimdi demir atma vakti sizlerin eminim ki devraldığınız ve üzerinde onlarca kardeşimizin kanarcasına terleri bulunan o bayrağı en mükemmel şekilde taşıma vakti artık sizlerin. Kardeşlerim unutmayalım, sizler diğer yaşıtlarımızdan farklısınız. Siz sinemada patlamış mısır yemek yerine, toplantı masalarında direk çürütmeyi tercih eden insanlarsınız.
Sorumluluklarınızı ve verdiğiniz sözleri unutmayın, en iyi olanı ve doğruyu bulmak için tartışın ama her zaman tek kemik olun ve asla bizlerin ve bizden öncekilerin bu noktalara kadar getirdiği Denizcilik Öğrencileri Derneği’ni, tekrar gençlerin senede sadece bir kez buluştukları bir ortama dönüştürmeyin. Sadece hayal edin ve başarmak için yılmayın. Tüm denizci kardeşlerimizin haklarını savunun, denizcilerin birlik beraberlik içerisinde olması gerektiğini unutmayın. Sizler bizlerden kat ve kat başarılı olabilecek bir yola demirlediniz, sakın ama sakın batmayın.

Bizler artık sizleri destekleyen büyükleriniz olalım, bir sıkıntınızda ilk yetişen, mutluluğunuzu ilk paylaşan olalım, bizler artık yaptığınız muhteşem organizasyonları gelip izleyen, yaptığınız yerinde çıkışlarla, savunduğunuz ilkeleri görüp gururlananlardan olalım. Bizler artık çok daha büyük ilkeler için hayal ederken, ülkemizi hak ettiği layık yerlere getirirken, arkamızdan gelenlerin sizler olduğunu bilip rahat bir nefes alan olalım.

Umarım bir gün uzak doğunun, uzak bir limanında bir dosta hasret seyrederken karşıma çıkar, Allah selamet versin dersiniz. Hakkınızı helal edin.

Başar BEYAZOĞLU”

BEYAZOĞLU’nun konuşmasının sunumunu gerçekleştiren Dilan AKBABA’nın ardından, kürsüye Yeni Yönetim Kurulu Başkanlığına Adaylığını koyan İstanbul Üniversitesi’nden Eyüp ŞEKER konuşmasını yapmak üzere davet edildi.

İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği’den Eyüp ŞEKER konuşmasında;

ncelikle kendisini kısaca tanıtmasının hemen ardından, Denizcilik Öğrencileri Derneği Eski Yönetim Kurulu Başkanı Başar BEYAZOĞLU’nun yazısınıda destekliyerek derneğin asıl amaç ve hedefi,misyon ve vizyonlarının üzerinde durarak bundan sonraki yapılacak olan faaliyetler konusunda görüşlerini katılımcılarla paylaştı.

Derneğin tamamen Denizcilik Öğrencilerinden oluştuğunu bir kez daha hatırlatarak birlik ve beraberlik içinde aşılmayacak sorun veya problemlerin olmayacağını kesin bir ifade ile belirtti.
Daha sonra kendisi ve beraberindeki yönetim kurulu adaylarını ve üyelerinin sunumunu gerçekleştirerek sahneye davet etti.

Gerçekleştirilen Genel Kurul Toplantısında, Yönetim Kurulu Başkanlığına tek aday olarak katılan ve beraberindeki Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte oylamaya sunulan, ve oy çokluğuyla Denizcilik Öğrencileri Derneği 2010-2011 Dönemi Yeni Yönetim Kurulu belirlendi.

Genel Kurulun hemen ardından ise, 2010-2011 1.Delegasyon Toplantısı üye okullarında katılımcı temsilcileri ile gerçekleştirildi.Delegasyon toplantısında, derneğin genel tüzüğü, dönem içinde gerçekleştirilecek faaliyetler vb. konular üzerine konuşulup görüş ve fikirlerde alınarak toplantı sonlandırıldı ve yapılan Genel Kurul Toplantısı ve 1.Delegasyon Toplantısı adına son olarak hatıra fotoğrafı çektirildi.

 

Editör: TE Bilişim