Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Boğazı'nda gerçeğini aratmayan görüntülere sahne olan tatbikatın başarı ile tamamlandığını söyledi.
 
İstanbul Boğazı'ndaki olası gemi kazalarını önlemek amacıyla hazırlanan 'Deniz Kirliliğine Acil Müdahale Tatbikatı' sona erdi. Saat 11.00 sıralarında başlayan tatbikat, yaklaşık 2, 5 saat sürdü. Tatbikatta bir yolcu gemisi ile petrol tankeri senaryo gereği çarpıştı. Bu çarpışmanın etkisiyle denize düşenler ve yaralananlar oldu. Helikopterler havadan, arama kurtarma ekipleri de denizden yaralılara müdahale etti. Bu sırada petrol tankerinde de yangın çıktı. Yangında römorkörler yardımı ile söndürüldü. Tatbikatta son olarak denize dökülen petrol bariyer çekilerek toparlanmaya çalışıldı. Kıyı temizliği yapıldıktan sonra tatbikat sona erdi.

Tatbikatı, Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğünde kurulan ana kumanda merkezinde takip eden ve telsizle yapılan çalışmaları izleyen Bakan Yıldırım, zaman zaman telsizle de konuşarak katılımcı unsurlara teşekkür etti. Tatbikatın operasyonel kumandasını ise İstanbul Liman Başkanı Mustafa Azman bizzat yürüttü.

MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİNDE TOPLANTI


Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Müsteşarlığı tarafından koordine edilen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile beraber yürütülen ''İstanbul Deniz Kirliliğine Acil Müdahale Ulusal Tatbikatı-2011'' dolayısıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde düzenlenen toplantıda konuşan Yıldırım, herhangi bir felaket, kaza, bela olduğu zaman en önemli sorunun o kazaya müdahale ve o müdahaledeki başarı olduğunu söyledi.

Kaza durumunda önceden neyin nerede olduğu bilinmezse panik oluşacağını ve kaza içinden kaza çıkabileceğini de ifade eden Yıldırım, ''Bu tatbikatlar bunun için çok önemli. Olay meydana gelmeden, bu olayın nasıl abranacağı, nasıl bertaraf edileceğinin önceden belirlenen bir senaryo içinde bertaraf edilmesi çok önemli'' dedi. Bugünkü tatbikatta da başarı oranının ve eksikliklerin görüleceğini dile getiren Yıldırım, bu tür tatbikatların sık sık tekrar edilmesi gerektiğine işaret etti.

Gemilerde can ve mal emniyetine, çevrenin korunmasına ilişkin pek çok tedbirin var olduğunu, ancak kazaların yine de olduğunu belirten Yıldırım, dünyadaki tüm kazalarda deniz, kara, hava ya da demiryolu kazalarında yüzde 80 insan faktörünün bulunduğunu anımsattı.

Yıldırım, kazaların olması veya olmamasının ön büyük faktörünün insan olduğunu da kaydederek, ''Kazaları yüzde 100 önlemenin imkanı yok. En büyük faktör insan faktörü. O yüzden de insanın çok iyi bir şekilde eğitilmesi lazım'' diye konuştu. Kazalara ilişkin talimlerin yapılmasının da önemine vurgu yapan Yıldırım, ''Kaza geliyorum demez ama geldiğinde de hazır olmamız lazım. Soğukkanlılığımızı koruyup neyi nasıl yapacağımızı bilmemiz lazım'' dedi.

Yıldırım, İstanbul'un risk altında olduğunu ve en büyük riskin de olası bir deprem riski olduğunu ifade ederek, ''Gözardı edilmemesi gereken başka bir gerçek de depremin sonuçlarından daha aşağı olmayan boğazda yaşanacak bir tanker kazasıdır. 1979'daki Independenta'yı hatırlayın. İstanbul 1 hafta, 10 gün uyuyamadı'' şeklinde konuştu.

Dünyada deniz yoluyla yapılan taşımacılığın yüzde 5'inin boğazlardan geçtiğini kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti: ''360 milyon ton. Bunun yarısına yakını, 150 milyon tonu petrol. Yani denizde yüzen bomba, atom bombası... Bir yılda boğazdan geçen 54 bin geminin arıza durumuna bakıldığında ise yılda 215 arıza gerçekleşiyor. Neredeyse arıza olmayan gün yok. Bunu İstanbullu bilmiyor. Bunu bilen, 24 saat ayakta, bu işin takipçisi olan uzmanlar var. Gemiyi Saros'tan alıyor Karadeniz açıklarına kadar adım adım izleyerek, salimen seyrini tamamlatıyor veya tersini yapıyor. Bu her gün yapılıyor.''

Yıldırım, 1936'da boğazlardan 4 bin 500 gemi geçtiğini ve en büyüğünün boyunun 100 metrenin altında olduğunu ifade ederek, şimdi ise geçişlerin 11 kat arttığını, gemi boylarının da 3 kat büyüdüğünü, boğazın ise aynı boğaz olduğunu söyledi.

Uluslararası camiaya ''Boğazlar herkes içindir. Masum su yolu geçişleridir. Herkes ticaretini yapacak ama bu noktada dünyanın göz bebeği, Türkiye'nin incisi İstanbul'u ve burada yaşayan 13 milyonu da hiç kimse gözardı edemez. Bu şehrin, bu şehirde yaşayanların emniyetini de hiç kimse risk altına sokamaz'' dediklerini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti: ''Boğazdan geçecek trafiğin artık doyma noktası oluşmuştur. Hatta üzerine geçmiştir. Bakanlık, alınan tedbirlerle dünya ticaretinin olumsuz etkilenmemesi için bu kapasite üstü trafiği başarıyla yönetmektedir. Bu noktada şartları daha fazla zorlamamak gerekir. Bu yüzden alternatif yolların geliştirilmesi lazım. Karadeniz'den Marmara'ya Kanal İstanbul projesiyle yeni su yollarının veya boru ile taşımanın geliştirilmesi bir zaruret haline gelmiştir.''

İstanbul'u korumanın herkesin boynunun borcu olduğunu da ifade eden Yıldırım, ''Günde 400 bin ton civarında ham petrol geçiyor boğazlardan ve her 37 saatte bir gemi arızası oluyor'' dedi. Arızaların yüzde 63'ünün makine arızası, yüzde 10'unun da dümen arızası olduğunu kaydeden Yıldırım, bu 2 arızanın da felaket için ziyadesiyle yettiğini söyledi. Son yıllarda boğazlarda büyük bir çevre felaketi olacak kaza yaşanmadığını da belirten Yıldırım, bunun arka planında boğazlarda 2003 yılından beri devrede olan gemi bilgi trafik yönetim sisteminin olduğunu anlattı.

Yıldırım, boğazların ve Marmara Denizi'nin kontrol altında olduğunu da dile getirerek, seyir itibariyle uzun bir süreden beri uygulanan tek yönlü trafik sisteminin de çok başarılı olduğunu ve riskleri azalttığını ifade etti. Türkiye'nin bütün kıyılarında otomatik tanımlama sistemini devreye soktuklarını anlatan Yıldırım, ''Türkiye, denizde can ve mal emniyetinin, seyir emniyetinin sağlanması bakımından dünyada hazırlıklı ülkelerin en başında gelmektedir. Bölgesel bir güçtür ve bölgesel üstünlükleri de kabul edilmiştir'' dedi.

Bugünkü tatbikatın farkındalık oluşturma tarafının da var olduğunu ifade eden Yıldırım, İstanbulluların bu konuda neler yapıldığını bilmesini önemsediklerini söyledi. Yıldırım, İstanbul halkının rahat etmesi ve huzur içinde olması için bunların bilinmesi gerektiğini de kaydederek, bir yandan terör örgütü insanlık dışı faaliyetlerini sürdürürken insanların huzura ihtiyacının olduğunu anlattı.

İstanbul'da denizde günde 2 bin 500-3 bin kadar yerel trafiğin de var olduğunu anlatan Yıldırım, vapurların, motorların çalıştığını ve onların arasından bir de büyük gemilerin geçtiğini söyledi. İstanbul'da kent içi kara trafiğinin bir modelinin denizde de var olduğunu kaydeden Yıldırım, 2 milyon insanın her gün bu sulardan geçip gittiğini dile getirdi. İstanbulluların burnu bile kanamadan bu trafiğin sevk ve idare edildiğini belirten Yıldırım. ''Hiçbir petrol şirketi, hiçbir ticaret dünyası aymazlık içinde olamaz. Milletin para kazanma hırsı için boğazlarımızı ve İstanbulumuzu asla feda edemeyiz. Tedbirlerimiz neyse alırız. Trafiği engellemek yolunu girme niyetinde değiliz ama kimse de mümkün olanın dışında bir şartı, bir beklentiyi bizden istemesin. Bunun için alternatif neyse geliştirmeye kararlıyız. 2023 yılında Kanal İstanbul'u deniz trafiğine kazandıracağız. İstanbul'a yeni bir gerdanlık takacağız'' diye konuştu.

Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile beraberindekiler, konuşmaların ardından Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğünde hazırlanan kriz merkezine geçerek, tatbikatı hakkında bilgi aldı ve zaman zaman dürbünle izledi.

TATBİKATIN İLK AŞAMASI ARAMA KURTARMA

Günde 27'si tanker olmak üzere ortalama 150 geminin geçtiği ve taşınan 360 bin ton yükün 143 milyon tonunun tehlikeli yük olduğu İstanbul Boğazı'nda bugün heyecan dolu bir tatbikat yapıldı. İstanbul Deniz Kirliliğine Acil Müdahale Ulusal Tatbikatı adı verilen tatbikat saat 09: 30'da başladı. Tatbikat nedeniyle Boğaz trafiği 5 saat süreyli kapalı tutuldu. Tatbikat için hazırlanan senaryoda Rusya'dan İtalya'ya "Kılavuz Kaptan" almadan İstanbul Boğazından uğraksız geçiş yapan Azerbaycan Menşeli 95.000 TON ham petrol gemisi, İDO' ya ait Adnan Menderes Feribotu ile çarpıştı. Feribotda bulunan 70 yolcu ve mürettebatın 10'u denize atladı. Diğer 60 kişi maks sistemi adı verilen şişme balonlarla denize indirilerek Kıyı Emniyetine ait römorkör yardımıyla kurtarıldı. Denize atlayan 10 kazazedeyi ise; Sahil Güvenlik Komutanlığına ait iki helikopter ve 4 bot ile 6 kazazede, deniz polisine ait 2 bot ile 2 kazazede, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün 2 botuyla 2 kazazede ve İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün 1 botuyla 1 yolcu denizden kurtarıldı. Yolcuları temsilen denize bırakılan mankenler ilgili birimler tarafından karaya çıkarıldı. Tatbikatın ilk aşaması bararıyla tamamlandı.
 

İKİNCİ AŞAMA TANKERE MÜDAHALE

Tatbikatın ikinci aşamasında kazaya karışan Avrasya tankerinde çıkan yangına Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait 4 yangın söndürme özelliğine sahip römorkörleri ile müdahale edildi. Çarpışma sonucu Avrasya tankerinde oluşan ve petrolün denize sızdığı yarığa görevliler tarafından müdahale edildi. Petrolün denize sızması engellenmeye çalışıldı. Çarpışma sırasında denize dökülen petrolün yayılmaması için toplam 3200 metre bariyer denizde serilerek ham petrolün yayılması engellendi.

BAKANLAR YERİNDE İZLEDİ, ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM YÖNETTİ

Tüm tatbikat Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından yönetildi. Yıldırım ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tatbikat sahasına gelerek, yaşananları yerinde inceledi. Tatbikattan önce Mimar Sinan Üniversite'sinde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar brifing aldı. Burada konuşan ulaştırma Bakanı Yıldırım, " Bi çok tedbir var. Seyir cihazları var ama kazalar yine oluyor. Biz şunu biliyoruz. Dünyadaki bütün deniz yada kuçak kazalarında, karayolunda yada demiryolunda meydana gelen kazaların yüzde 80'inde insan faktörü var. Her türlü aleti temin etebilirsiniz ama insanın yerine koyabiliceğiniz bir şey yok. Kazaları önlemenin yüzde yüz imkanı yok. En büyük katkı insan faktörüdür. İnsanın çok iyi bir şekilde eğitilmesi lazım. " şeklinde konuştu.

DENİZİN ORTASINDA AÇIKLAMA YAPTILAR

Tatbikatın ardından iki bakan denizin ortasında açıklama yaptı. Bakanların içinde bulunduğu bot, gazetecileri taşıyan tekneye yanaştı. Bakanlar, dalgalar yüzünden zaman yükselip alçalan botun önünden gazetecilere açıklama yaptı. Tatbikatın senaryosu hakkında özet bilgi veren Bakan Yıldırım, bu önemli tatbikatta boğazın ortasında deniz trafiğinin en yoğun olduğu bölgede başarıyla gerçekleştiren personele teşekkür ediyorum dedi. Yıldırım, " Gönlümüz şunu arzu ediyor. Hiçbir zaman deniz kazası yaşamayalım. Ama yaşamamız halinde de şaşıp ortada kalmayalım, hazırlıklı olalım. Bir başka amacımız da bu su yollarını kullanarın dikkatini çekmek. Üçüncüsü de İstanbul boğazının öneminin ne kadar büyük olduğunu dünyaya göstermektir." şeklinde konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise, "Muhtemel kazadaki zararları en asgariye indirmek için 10.'sunu yaptığımız bu tatbikatı, Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'nin katılımıyla ortak kolektif bilinç oluşturmak amacıyla yaptık. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

HABERİN FOTOĞRAF GALERİSİ YAYINA HAZIRLANMAKTADIR: ÖNCE SAHİLDEN ÇEKİLEN DAHA SONRA DENİZDE BASIN TEKNESİNDEN ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR KONULACAKTIR: BU SAYFAYI İZLEMEYE DEVAM EDİNİZ.

Editör: TE Bilişim