Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Türkiye Akdeniz, Karadeniz, Ege yani sınırları bulunan bütün denizlerde hükümranlık haklarını sonuna kadar kullanır. Bunda bir kısıtlanmaya asla ve asla rıza göstermeyiz" dedi

Denizli Valiliği Toplantı Salonu`nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, İzmir`in EXPO 2020 adaylığını hatırlattı, Türkiye sunumunu 23 Kasım`da Paris`te yapacaklarını belirtti.

Norveç'ten alınacak yeni gemi

Yıldırım, "KKTC ile ilgili olarak Norveç`ten bir geminin gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna da şu yanıtı verdi: "Türkiye Akdeniz, Karadeniz, Ege yani sınırları bulunan bütün denizlerde hükümranlık haklarını sonuna kadar kullanır. Bunda bir kısıtlanmaya asla ve asla rıza göstermeyiz. İnsanlığın ortak malıdır denizler. Ne yapılacaksa birlikte yapılması lazım. Kıbrıs`ta bir araştırma yapılacaksa buradan edinilecek haklardan hem Kuzey hem Güney`in eşit derecede yaralanması lazım. Kuzey Kıbrıs geçmişte mağdur oldu. Yıllardır Güney Kıbrıs Rum Kesimi bütün Kıbrıs`ın sahibiymiş gibi hareket ediyor. Denizdeki aramalarda aynı olay tekrarlanıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. O yüzden de Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de kendi aralarında münhasır bir ekonomik bölge ve açık denizlerle ilgili bir anlaşma imzaladılar ve anlaşma çerçevesinde Türkiye ulusal ve uluslararası yasalardan doğan bütün haklarını sonuna kadar kullanacaktır. Hiçbir oldu bittiye asla ve asla seyirci kalamayacağız. Bizim durumumuz gayet nettir. Biz istiyoruz ki Akdeniz bir barış, dostluk denizi olsun. Bu denizi çevreleyen 23 ülke buradan edinilecek her türlü doğal kaynaklardan aynı şekilde yararlansın."

Piri Reis gemisinin yetersiz mi kaldığı sorusuna ise Yıldırım, "Bununla ilgili Enerji Bakanlığı yeni gemi veya bazı gemiler alınması konusunda çalışma yürütüyor. Bu da bu çalışma kapsamında alındı" dedi

"Yeni bir iletişim kanununa ihtiyaç var"

Yıldırım, internet gazeteciliğinin çok geliştiğine de dikkati çekerek, "Mevzuatımız ise bunun gerisinde geliyor. Bunu düzelteceğiz. İnternet haberciliğinin resmen bir kanunu, statüsü yok. Hangi standartlarda yayın yapacak, hangi şartlarda yargılanacak, bunu belirleyecek alt yapı hazırlanıyor. Özel hayatın gizliliği... Bunları birleştirdiğimizde modern ihtiyaçları karşılayabilecek yeni bir iletişim kanununa ihtiyaç var. Bu düzenlemeyle ilgili Adalet Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar birlikte çalışıyor. İnternet kısmına biz de destek veriyoruz" diye konuştu

Gazetecilerin yıpranma hakkının kalkması

Yıldırım, gazetecilerin yıpranma hakkının kaldırılmasıyla ilgili olarak da şunları ifade etti: "Bu konuda taleplerinizi, sıkıntılarınızı biliyorum. Siyaset için bunu yaparız, ederiz diyebilirim ama ben demeyeceğim. Bu konuda her kesimden talepler var. Niye kalktı, eskiden vardı. İş artık sulandı. Herkes efendim "biz ağır işte çalışıyoruz", "bize yıpranma" diye diye hiç hafif iş kalmadı. Tekrar değerlendirilecekse bunun herkes için değerlendirilmesi lazım. Masa başındakiler, sosyal paylaşım sitelerine haber yazanlarla, savaş alanlarında deprem bölgelerinde, dağda bayırda güvenlik riski altında çalışanların birbirinden ayrı tutulması lazım."

Editör: TE Bilişim