Şuan Altınbaş’a ait 13.945 dwt’lik M/T Turquoise-T kimyasal tankerin Kaptanlığını yapan Nildeniz Şen’in son rotası, kaptanların korkulu bölgesi haline gelen Aden Körfezi oldu. Pek çok firmanın hala bayanlarla çalışmak istemediğini dile getiren Kaptan Şen’in tek isteği bayan zabitlere de erkek zabitlere davranıldığı gibi davranılması.
  • Kaptan olmak fikri nereden geliyor? Kaç yıldır gemide çalışıyorsunuz ve en uzun gemide kaldığınız süre ne kadar? 

Her çocuğun gelecekteki meslekleri ile ilgili hayalleri olur mutlaka. Denizcilik de benim küçüklüğümden beri hayalimdi. Denizin ötesinde ne olduğunu merak ederdim ve bunu öğrenmenin en iyi yolunun da denizci olmak olduğunu düşünürdüm. Etrafınızdaki insanlar, aileniz, dostlarınız sizinle ilgili çeşitli meslekler seçmişlerdir ve de sizi yönlendirmek isterler ve bu olağandır. Benim denizci olma kararım her ne kadar onları bir süre düşündürmüş olsa da, bana destek oldular. Kişiliğim ile bu mesleği birbirine denkleştirmeleri de çok uzun sürmemişti. Mezun olduğun zamandan beri aktif olarak kimyasal, product ve hampetrol tipi tankerlerde çalışmaktayım. Yaklaşık 6 yıldır denizlerdeyim. Şu ana kadar ortalama 5 aylık periyotlarda gemilerde çalıştığımı söyleyebilirim. Şu an Transal Denizcilik tarafından işletilen Turquoise-T gemisinde (Turquoise-T: 13945 DWT, 1A1 Ice-1A, Kimyasal Tanker) Kaptan olarak görev yapmaktayım.

  • Okul süresince hocaların ve sınıf arkadaşlarınızın tepkileri nasıldı?

Olumlu ve olumsuz pekçok tepki ile karşılaştım.  İTÜ Denizcilik Fakültesi’ne ilk giren altı bayan öğrenciden biriydim. Sivil denizciliğin yüzyılı aşkın ekolü olan ve sıkı geleneksel kuralları olan bir okuluna ilk bayan öğrencilerden biri olarak girerseniz her türlü tepkiyi almaya hazırlıklı olmamız gerektiğini öğrendik kısa sürede. Bizlere destek olanlardan fazla olumsuz tepkilerde bulunanlar vardı. Çoğu kimse bir bayanın gemide rütbe kazanmasını hayal bile etmiyordu. Başaramazsınız diyorlardı.  Staj arayışı ise sadece bayan öğrenciler için değil, tüm öğrenciler için bir sorundu. Denizcilik firmalarının kapısından geri gönderiliyordu öğrenciler. Bu zorluklar içerisinde pek çok firma bayan stajyer almadığını söyleyince seçenekleriniz de giderek azalıyor ve bu durum ciddi bir sıkıntı oluşturuyordu. Ancak bizleri kabul eden firmalar oldu ve gerek deniz eğitimlerimizi gerek ise mezuniyetimiz sonrasında zabit olarak iş imkanlarına sahip olabildik. Günümüzde bile hala pek çok firma bayanlarla çalışmadıklarını söylüyorlar. Filolarında bayanlara iş imkanı sunan ne yazık ki çok fazla firma bulunmuyor.

  • Çalıştığınız gemilerde gemiadamlarının tepkisi nasıl oluyor?

Hem Türk hem de yabancı personel ile çalıştım. Gemiadamları ile ilgili kaydadeğer bir sıkıntı yaşamadım. Son derece saygılı ve kaliteli insanlardı. Zabitlere göre çok daha profesyonellerdi diyebilirim. Türk personelin nasıl hitap edeceği konusunda bir çelişki yaşaması hoş anlar yaşatmıştır bana çok. Efendi kaptan dedikten sonra özür dileyenler oluyordu. Hitaplar için bayan terminolojisi yoktu sonuçta. Zabitanda ise ilk zamanlarda kabullenilmeme hissi çoğunlukla vardı. Ancak zaman geçtikçe, bu ortadan kalktı. Ancak her yeni gemiye katılışınızda silbaştan aynı şeyler yaşanıyor. Buna alıştıktan sonra gemide görev yapmak çok daha kolaylaştı. Zaman içerisinde rütbe olarak da yükselmek ve idareci konumuna gelmekle çoğu sıkıntı ortadan kalkmış oldu.

  • Kara mı deniz mi diye sorsak, ne dersiniz? Mesleğe kaç yıl daha devam etmeyi düşünüyorsunuz?

Ben denizi tercih edenlerdenim. Ancak ömür boyu gemi üzerinde çalışarak yapılacak bir meslek olduğunu da düşünmüyorum. Kesin bir süre veremem. Sonuçta insanın hayatta başına neler geleceği belli değil. Elimden geldiğince mesleğime devam edeceğim. Eşimle beraber kendi işimizi kurmayı ve mezun olduğumuz okulumuzda yetişen yeni denizcilerin eğitimlerinde rol almayı hayal ediyoruz. Hayallerimiz gerçekleşse bile bu kadar sık olmasa da belli aralıklarda denizde çalışmaya devam edeceğimizi düşünüyorum.

  • Eşinizin de denizci olduğunu biliyorum. Yılda kaç kez görüşme şansınız oluyor ve evliliği yürütmek zor olmuyor mu?

Evet eşim de kaptan. Elimizden geldiğince kontrat sürelerimizi denk getirmeye çalışıyoruz. Bazen bazı plan dışı durumlar ortaya çıksa da imkanlarımız el verdiğince izin süreçlerimizi uzun geçirmeye gayret ediyoruz. Yılda ortalama 3-5 ay aralığında bir süre görüşebiliyoruz. Evliliği yürütmek aslında çoğu insanın tahmininden farklı olarak çok daha kolay. Mesleğimizi algılayabilen insan sayısı çok az. Karada çalışan birisi ile evli olmak bence çok daha zor. Biz ikimiz de hangi şartlarda mesleğimizi yerine getirdiğimizi, hangi şartlarda ve neler yaşadığımızı çok iyi biliyoruz. Birbirimize destek oluyoruz ve bunun bize çok fazla faydası oluyor.

  • Yabancı limanlarda bir bayan kaptanla karşılaşınca nasıl tepkiler geliyor?

Genellikle şaşkınlık içinde kalıyorlar. Kimi zaman son derece asık suratlı, ilgisiz duran görevliler geliyor gemiye ancak benim geminin Kaptanı olduğumu öğrendiklerinde ilgi dereceleri yükseliyor. Pek çok soru soruyorlar; neden deniz gibi. İlginç geliyor onlara bir bayan kaptan görmek. Özellikle bayan bir Türk Kaptan görmek. Sorularını cevaplamak ve şaşkınlıklarını izlemek zorunda kalıyorsunuz.

  • Denizciliğin zor olduğu aşikar. Bir de bayan olunca ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Bir bayan olarak yaşadığım en büyük zorluk, insanların beni bayan olarak değerlendirmeleriydi. Gerek bayanlara karşı bir tavırları olan insanlar olsun gerek ise bir bayanı desteklemek isteyenler olsun, en büyük zorlukları yaşatıyorlar. Ben ne karşıt bir tavır ne de destek görmek istedim. Sadece bir erkek zabite nasıl davranılıyorsa eşit bir şekilde bir bayan zabite de davranılsın istedim. Buna fiziksel güç gerektiren işlerde ayrım yapılmaması da dahil. Sadece bu mesleği yapmak isteyen bayanlara; Öncelikle işlerine saygı göstermelerini, insanlar ne derse ne kadar zorluk çıkarsa da önlerine, vazgeçmemelerini tavsiye ederim.

Editör: TE Bilişim