"Denizde can pazarı tedbirle önlenir"
 
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
 
Yaz aylarının en sıcak günleri yaşanırken amatör ve profesyonel denizciler pek çok kazaya karışıyor. Son günlerde denizde yüzerken akıntıya kapılmaktan gemilerdeki patlamalara uzanan pek çok olayda artış gözlemlenirken uzmanlar görüşlerini Milliyet’e değerlendirdi.
 
 462 bin kilometrekarelik denizalanı bulunan ülkemizin her yerinde denizcilikle ilgili etkinlikler sürerken, birbiri ardına yaşanan kazalar güvenlik tedbirlerinin toplum tarafından kavranamadığını kanıtlıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2023 yılına kadar ‘Hedef 1 Milyon Amatör Denizci’ projesi sürerken; denizde yüzerken boğulanların ya da güçlükle kurtarılanların sayısında artış gözleniyor. Tüm gönüllülerden oluşan ve 24 saat insan hayatı kurtarmak için nöbet tutan insanların üye olduğu Denizde Arama Kurtarma Derneği yetkilileri(DAK/SAR), deniz kültürünün toplumun temeline yayılmadığı için sorunlar yaşandığını söyledi.
 
“Meteorolojiyi takip etmeden denize açılıyorlar”
 
9 Haziran’da Kuzguncuk’ta yüzerken akıntıya kapılan ve güçlükle kurtarılan kişinin görüntüleri akıllara gelirken DAK/SAR Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kaya, “ 4 tarafı denizlerle çevrili ama deniz bilincimiz yok. Faydalanmasını bilmediğimiz gibi serinlemek için atılan kulaçlar ölüme götürebiliyor. Deniz kültürü ve bilincinin topluma yerleşmesi için elimizden geleni yapıyoruz.” dedi. Kaya, “İstanbul Boğazı’nda ya da Adalar karşısındaki hatta pek çok kişi bilinçsizce yüzmeye başlıyor, akıntıyla uzaklaşınca paniğe kapılıyorlar. Ya da küçük sandallarda can yeleksiz, çapasız hatta telefonsuz bir sürü insan denize açılıyor. Karadan esen rüzgar poyrazla açığa sürüklenen kayık ya da yüzücü zor durumda kalıyor. Tekne sahiplerinin bilgisizliği ise başka mesele. Yelkenli teknenin kumandası hava biraz sertleşince zorlaşır. Hemen ana yelkeni(Cenova) indirip yardım istiyorlar. Kurtardığımız pek çok teknenin motorları bozuk ya da çok güçsüz sert poyrazda bile iş görmüyor. Tekne sahiplerinin çok ihmalkar olduğunu yakıtsız ya da bitik aküyle denize açıldığını şaşırarak gözlemliyoruz. Tekne sahipleri demirlemeyi bilmiyor, sürüklenmeyi azaltacak deniz demirleri bile yok, meteorolojiyi takip etmiyorlar. Farklı mesleklerden oluşan gönüllülerimiz her gün, akıntıya kapılan, teknesi arıza yapan insanların yardımına koşmaktan yorulmayacak ama bilinçli olmazsak ölümlerin önüne geçemeyiz.” dedi. DAK/SAR gönüllülerinin, sadece Haziran ayında 19 kurtarma operasyonunda, 8 tekneden 38 kişiyi karaya sağ salim çıkardığı öğrenildi.
 
“Denizde çatışmayı önleyecek eğitimler verilmeli”
 
28 Haziran’da Piri Reis Üniversitesi gemisi ile şehir hatları vapurunun çarpışmasını hatırlatan Deniz Emniyet Derneği Başkanı Kaptan Cahit İstikbal ise son dönemde meydana gelen önemli deniz kazalarını değerlendirdi. Kaptan İstikbal, “İstanbul Boğazı’nda kılavuz kaptanlı PRÜ gemisi ile Şehit Sami Akbulut’un çarpışması, ucuz atlatılan kaza sınıfındadır. Faciaya ramak kala durumu gerçekleşmiştir. PRÜ gemisi yavaşlayarak yanaşma manevrasına hazırlanırken yerel trafiğin yolundan çıkması gerekirdi. Son yıllarda Sarayburnu ve Salıpazarı rıhtımları yolcu gemilerince kullanılmadığı için, diğer deniz araçları önlem almıyor. Deniz Ticaret Odası’nın bu yöndeki eğitimleri çok önemli.” dedi.
 
Tehlikeli madde aktarımında dikkat artmalı
 
Aliağa’daki petrokimya tesislerinde yanan İtalyan bayraklı M/T Synzania adlı LPG tankeriyle ilgili konuşan Deniz Emniyet Derneği Başkanı Cahit İstikbal, “Sıvılaştırılmış madde yüklenmesi sırasında meydana gelen bu kaza da ucuz atlatıldı çünkü çok yakınında yakında depolama tesisleri var. Tankerdeki patlamadan bu depolar etkilenebilirdi ve can kaybı çok büyük olabilirdi. Deniz kirliliği ise felakete yol açardı.

Tehlikeli madde aktarımı sırasında gemilerin baş ve kıç taraflarında acil durum çelik tel halatları sarkıtılır. Bu kazanın da incelenerek gelecekte benzer durumlarda nelerin yapılması gerekeceğine ilişkin dersler çıkarılmalı. “ dedi.

Editör: TE Bilişim