"Şuurumu yitirmiştim, can yeleğimi korumam giydirdi"

İstanbul Boğazı'nda seyrederken şamandıraya çarpınca, bacağı ve 4 kaburga kemiği kırılan Koç, "En ufak bir ışık, levha, uyarıcı işaret bulunmuyordu. Kusurum yoktur" dedi.

İstanbul Boğazı'nda geçirdiği tekne kazasında ölümden dönen Mustafa Koç, yaşadığı dehşet dolu dakikaları savcıya anlattı. SABAH'ın ulaştığı ifadedeki ayrıntılara göre, kazada bacağı ve 4 kaburga kemiği kırılan Mustafa Koç'u, boğulmaktan koruması kurtardı.

Boğaz'da seyreden Mustafa Koç, 13 Ocak gecesi Ortaköy açıklarında Halas 71 adlı teknesiyle şamandıraya bindirdi. Koç, kazanın ardından Amerikan Hastanesi'ne kaldırıldı. Ortaya atılan spekülasyonlar üzerine hastanede basın toplantısı düzenleyen kardeşi Ali Koç, "Yalnızca bir kaza" açıklamasını yaptı. İşte Koç'un savcılık ifadeleri:

ŞAMANDIRA RADARDA GÖZÜKMÜYORDU: Rahmi Koç Müzesi'nden Ortaköy'deki bir restorana gitmek üzere yola çıktık. İskeleden ayrıldıktan kısa bir süre sonra teknenin kontrolünü kaptan Çetin Tok'tan aldım. Hava karanlık ve pusluydu. Yaklaşık 10-12 deniz mili hızla ve karanlık havada seyrediyorduk. Bu güzergâh daha önce sürekli kullandığım güzergâhtır. Çırağan Sarayı'nın önünde bulunan iki büyük şamandıradan ilkini radarda tespit ettim. Onu geçtikten sonra ikinci şamandıra bir anda önümde belirdi. Radarda gözükmüyordu ve üzerinde en ufak bir ışık, levha, uyarıcı işaret yoktu. Bir anda karşımıza çıktı. Ani bir refleksle sancak alabanda yaptıysam da kurtaramadım ve iskele baş omuzdan çarptık..."

ŞOKA GİRDİM: Ayağımı konsola, göğsümü de dümene çarptım. Şoka girdim, şuurumu kaybettim. Kendime geldiğimde teknenin çok çabuk su almaya başladığını gördüm. Korumam Mehmet Yetiş'in yardımıyla can yeleğimi giyip güverteye çıktım. Kısa bir süre sonra Sahil Güvenlik Botu yardıma geldi. Oradan da başka bir tekneye geçtikten sonra hastaneye getirildim.

BABAM IŞIKLANDIRMASI İÇİN UĞRAŞIYORDU: 40 yıldır tekne kullanıyorum. Yeterli deniz ve seyir tecrübem var. İki yıl önce babam tarafından Liman Başkanlığı'na bu şamandıraların üzerine ışıklandırma ve uyarıcı işaretlendirme yapılması konusunda müracaatta bulunulmuştur. Defaten de müracaat takip edilmiştir. Kazanın olmaması için elimden gelen her türlü tedbir ve dikkati gösterdim. Bu nedenle kusurumun olduğuna inanmıyorum. Kaza esnasında herhangi bir alkol ve uyarıcı bir madde kullanmadım.

Savcı Ekinci: Kovuşturmaya gerek yoktur

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, parçalanan teknenin fotoğraflarını çektirdi, kaza sırasında teknede bulunan 4 kişinin biri dışında ifadesini aldı. Yapılan soruşturmanın ardından Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci, "Bilinçli taksir hali bulunmadığı, davacı ve şikâyetçi bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya gerek yoktur" kararı verdi.

Kaptandan 'Batıyoruz' çağrısı

TEKNENİN kaptanı Çetin Tok ise şunları söyledi: "Çarpmanın etkisi ile Mustafa Bey'in ayağında sorun olduğunu, Steven Kimmel'in burnundan kan geldiğini fark ettim. Kaptan arkadaşım Ufuk Dalgıç'ı aradım 'Çırağan Oteli karşısında dubaya çarptık, batıyoruz' dedim. Bu arada Mustafa Koç'un diğer koruması ile Ali Koç'un kaptanını, Çırağan Oteli'nin resepsiyonunu aradım, 'batıyoruz!' dedim..."

'Can yeleğini giydirip tahliye ettim'


KORUMA Mehmet Yetiş, "Bir anda bir ses duyduk ve sarsıldık. Bir şeye çarptığımızı fark ettik. Teknenin ön tarafına baktığımda bir dubaya çarptığımızı ve teknenin su almaya başladığını gördüm. İçeri girdim. Mustafa Koç'un ve yanındaki arkadaşı Steven Kimmel'ın yaralandığını fark ettim. Can yeleklerini giydirip, teknenin dışına tahliye ettim" dedi.

Editör: TE Bilişim