Buzullar Eridi Savaş Başladı!

Hızla eriyen buzullar Kuzey Kutup Bölgesi'ni yeni savaş alanına dönüştürürken, bölgemizi de karışıklıklar bekliyor.

UYARI 1: Birlesmis Milletler tarafından kurulan Hükümetlerarası Iklim Degisikligi Paneli'nin geçtigimiz günlerde açıkladıgı raporda "Gezegende artık kimsenin güvende olmadıgı" belirtildi. 12 bin bilimsel çalısma dikkate alınarak hazırlanan rapor "Geri dönüsü imkansız bir noktadayız. Iklim degisikligi nedeniyle iç savaslar artacak" uyarısında bulundu.

UYARI 2: Iklim uzmanları, 1997'de dünya genelinde 23 bin kisinin ölümüne neden olan El Nino fırtınasının bu yılın sonlarına dogru yeniden canlanacagını söylüyor. Pasifik Okyanus'undaki sıcaklık seviyesinin 1997'deki degerlere benzedigini belirten uzamanlar, yeni bir olası El Nino vakasının çok daha yıkıcı etkilerinin olabilecegini; Avustralya'nın büyük bir kuraklık yasayabilecegini ve ABD kıyılarının yogun yagıs altında kalabilecegini vurguluyor. Uzmanlara göre El Nino'nun bu kadar sık tekrarlamaya baslamasının ardında atmosfer sıcaklıgının son 4 bin yılın en yüksek seviyesine gelmesi var.

UYARI 3: Brezilyalı ve Ingiliz bilim insanlarına göre, günümüzde soy tükenisi, insanlar dünyaya gelmeden öncesine göre 1000 kat daha fazla gerçeklesmeye basladı. Uzmanlar bu gidisle büyük felaketlerin ardından görülen toplu soy tükenmesinin altıncı kez tekrarlayabilecegini belirtiyor. Toplu soy tükenmesinin en sonuncusu 66 milyon yıl önce Dünya'ya bir astroidin çarpması sonucu dinozorların yok olması ile yasanmıstı. Yüzde 95'i insan eliyle gerçeklesen ve bir türlü önüne geçilemeyen küresel ısınma hakkındaki uyarılar, her geçen gün daha sertlesiyor. Uyarılar ne kadar ürkütücü olursa olsun, iklim degisikligine inanmayanlar da var. Bir grup su anki küresel ısınmanın geçici oldugunu ve dünyanın bir süre sonra buzul çagına girecegini öne sürüyor. 9 ila 14'üncü yüzyıl arasında dünyanın bazı bölgelerinde, bugünkine benzer bir sıcaklık artısı olmasını ve bu dönemi takiben, dünyanın Küçük Buzul Çagı'na girmesini bu duruma örnek gösteriyorlar. Küresel ısınma raporlarında 'funding bias' yani 'sponsor etkisine' dikkat çekenler de var. Yani uluslararası sirketler, ödedikleri yüklü miktardaki ücretler sayesinde iklim degisikligini abartan veya inkar eden raporlar hazırlatabiliyor.

'ORTADOĞU KARIŞIACAK'

Küresel ısınma hakkındaki gelismeleri en çok dikkate alan ülke ise ABD oluyor. Iklim degisikligine neden olan sera gazlarının atmosfere yayılmasında büyük pay sahibi olan ABD, bu yıldan itibaren askeri stratejilerini bile küresel ısınmaya göre sekillendirmeye baslıyor. Pentagon'a baglı ABD Askeri Danısma Kurulu (CNA), Artan Iklim Degisikligi Riskleri ve Ulusal Güvenlik baslıgıyla bir rapor hazırladı. Raporda Afrika, Asya ve Ortadogu'da görülen kuraklık, sel baskını ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi doga olaylarının; iç savasları, terörizmi ve toplu göçleri artıracagı belirtildi. Bu nedenle bölgede ABD askerine duyulan ihtiyacın artacagı öngörüldü. Dünya basını, CNA'nın bu uyarısına Banglades'in Bhola adasını örnek verdi. 1.5 milyon kisinin yasadıgı Bhola Adası'nın yarısı sular altında kalırken nüfusun 3'te biri yasadıkları yeri terk etti. Bir diger örnek olarak kuraklık nedeniyle Çad ve Nijer'den göç eden 10 binlerce kisinin Nijerya'daki terör örgütü Boko Haram'a katılması gösterildi.

KUTUPTA GEMİ TRAFİĞİ HIZLANDI

CNA'nın raporunun ana gündem maddesi Kuzey Kutup bölgesi oldu. Washington yönetimi kısa bir süre önce kutuplara sınırı olan sekiz ülkenin (ABD, Kanada, Norveç, Finlandiya, Isveç, Danimarka, Izlanda ve Rusya) olusturdugu konseye büyükelçi atamıstı. Simdi de CNA'nın çalısması ile bölgedeki askeri planlarını belirlemeye basladılar. ABD'nin Kutuplara ilgisinin bu denli artmasının arkasında küresel ısınma var. Iklim degisikligi nedeniyle kutup bölgesindeki buzullar eridi. Böylece bölgedeki gemi trafigi arttı. Sadece temmuz-ekim döneminde gemi trafigine açık olan Kuzey Kutup Bölgesi'nden artık kıs döneminde de gemiler geçebiliyor.

Gemilerin bölgeyi kullanması tasımacılıkta ciddi bir yakıt ve zaman avantajı anlamına geliyor. Örnegin Hamburg ile Sangay arası Süveys Kanalı üzerinden yaklasık 20 bin km. Aynı limanların Kuzey Kutup Bölgesi'nden mesafesi ise 14 bin km. Buzulların erimesi aynı zamanda yer altı zenginlikleri arastırmalarını hızlandırdı. Dünyanın kesfedilmemis petrol yataklarının yüzde 13'ü ve gaz kaynaklarının da yüzde 30'u Kuzey Kutup Bölgesi'nde bulunuyor. ABD, bölgede büyük pay sahibi olan Rusya'ya karsı elini güçlendirmeye çalısıyor. CNA'nın raporunda tarihsel olarak yasaklı olan Kuzey Kutup Bölgesi'nin artık hem devlet hem de özel sektör için ciddi bir pazara dönüstügünün altı çizildi.

CNA Baskanı General Paul Kern, durumu "Buzullar düsündügümüzden daha hızlı eriyor. Dolayısıyla Rusya'nın bölgedeki çıkarları hızla gün yüzüne çıkıyor. Bölgede dogacak olan askeri sorunlara karsı derhal ciddi önlemler almalıyız" sözleri ile özetledi.

Editör: TE Bilişim