GELENEKSAL BALIK GÜNÜNDE DENİZCİLER BİRARAYA GELDİ

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi'nin Geleneksel Olarak Her Yıl Yapılan "Balık Günü" Etkinliği Fakültenin Eski ve Yeni Öğrencilerinin Yanı Sıra Denizcilik Sektörünün Önde Gelen Duayen İsimlerini de Bir Araya Getirdi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi'nin geleneksel olarak her yıl yapılan "Balık Günü" etkinliği fakültenin eski ve yeni öğrencilerinin yanı sıra denizcilik sektörünün önde gelen duayen isimlerini de bir araya getirdi. Fakülte yöneticilerinin öğrencilere yatılı hizmet vermek için talep ettiği yurdunun büyük kısmının tamamlanması öğrenci ve yöneticiler arasında sevinç uyandırdı. Büyük bir bölümü denizciliğin duayen isimlerinin katkılarıyla tamamlanan yurdun gelecek yıla yetiştirilmesi planlanıyor. Akademisyenlerin yanında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da etkinliğe katılarak öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Bakan Yıldırım, "Her şey okulda öğrenilmiyor. Gerçek denizci olmak ancak denizlerde Türk bayrağını dalgalandırmakla oluyor." dedi.   
 
Üniversitenin Tuzla'daki binasında düzenlenen tören için fakültenin bir çok eski mezunu, akademisyen, öğrenci ve öğrenci velileri bir araya geldi. Eski mezunlarla birlikte denizcilik sektöründe faaliyet gösteren firma yetkilileri bir araya gelerek hasret giderdi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın yanı sıra üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, eski milletvekillerinden Cengiz Kaptanoğlu, Deniz Ticaret Odası yetkilileri, denizcilik sektörü temsilcileri, kaptanlar. mühendisler ve okul öğrencileri törende bir araya geldi.

Tedavi gördüğü hastanede bu gün  hayatını kaybeden Fakülte öğrencisi Fatih Batırer ile denizciliğin önderlerinin ve bütün şehitlerin anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

DEKAN PROF. NİL GÜLER'İN KONUŞMASI

Balık Günü’nde ilk konuşmayı İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nil Güler yaptı. Prof. Güler; “Yüksek Denizcilik Okulunun 125. ve Denizcilik Fakültesinin 17. kuruluş yıldönümünü  temsil eden ve siz değerli mezunları bir araya getiren bu balık günümüze hoş geldiniz” diyerek başladığı konuşmasına devamla, hastanede beyin tümörü nedeniyle tedavi gören fakültenin öğrencilerinden Fatih Batırer’in hayatını kaybettiğini yeni haber aldıklarını ve çok üzgün olduklarını belirtti Prof. Güler;  Bu güzide  kuruma hizmet vermiş olan bütün eski müdürlere ve  dekanlara, Rektörlere, Denizciliği desteklemeyi sürdüren Ulaştırma Bakanı’na, Denizcilik Müsteşarı’na  diğer devlet büyüklerine teşekkür etti ve  bu özel günde  katılarak onur verdikleri için Denizcilik Fakültesi adına şükranlarını sundu.

Prof. Güler, 125 yıllık ve hatta 150 yıllık bir eğitim kurumu olan Fakültenin eğitimin gerekleri olan ve uluslar arası bir seviyeye yükseltilmesi amacıyla 2002-2009 yılları arasında  bir çok altyapı   kazandırıldığını belirtti. Bunların arasında simülatör merkezi, eğitim havuzu, mendirek ve iskeleler ile son olarak ta Hamit Naci Seyir ve Egitim Kulesini sayan Prof. Nil Güler, şöyle devam etti:

“Fakültemize yukarıdaki tesisleri kazandırılmasında büyük katkıları olan Başta Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve mesai arkadaşlarına, eski altyapı koordinasyon müdürü, yeni görevi ile bayındırlık ve iskan bakanlığı müsteşar yrd. Sayın Mücahit Demirtaş ile Fahri Dekan danışmanımız İnşaat Mühendisi Mustafa Erkan’a, Tuzla Kaymakamlığına, Tuzla ve Pendik Belediye Başkanlıklarına, Müteahhit Zitaş Firma Yöneticileri ve elemanlarına, Doc.Dr.Sinan Mert Sener’e, yardımlarından ötürü Gisbir ve Türk Loyduna ,ve Haliç tersanesine, OPA  römorkörümüzün, Sismik 1’in ve Martı motorumuzun bakım ve onarımlarına  katkılarından dolayı Sn. Mustafa Öcal’a, denizcilik şirketlerine ve bütün eski yöneticilerimize Fakültem adına teşekkürleri bir borç bilirim.”

"Fakültenin önünden yol geçmemeli"

Fakültenin  eğitim yapabilmek için deniz , kıyı ve karaya ve bu tesislere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Güler, “Fakültemizin kıyı şeridine verilecek bir zarar veya geçirilecek bir yol  eğitimimizi aksatır.” Dedi.

"Öğretim üyesi sayımız İTÜ standartlarında değil"

Prof. Güler, Denizcilik Fakültesinde  ülkemiz çocukları, ülkemiz menfaatleri gözetilerek  büyük fedakarlıklarla ,özellikle öğretim elemanlarının, idari personelin, büyük fedakarlıkları ile eğitilmekte olduğuna değinerek, İTÜ’nün diğer Fakültelerinde 20 öğrenciye 1 öğretim üyesi düşerken Denizcilik Fakültesinde  44 öğrenciye 1 öğretim üyesi düşmekte olduğunu söyledi. Prof. Güler, şöyle devam etti:

“Hocalarımız ve personelimiz aksam saatlerinde dahi çalışmaktadırlar.  Öğrencilerimiz mezun olunca kendi yaratıcılıklarını ve burada edindikleri bilgi ve beceriyi kullanarak ülkemiz denizciliğine büyük hizmetler vereceklerdir ve vermişlerdir. Fakültemizdeki eğitimin aksamaması için kıyı şeridine ihtiyacımız vardır.”

Deniz Harp Okulu, Tersaneler ve İTÜ Denizcilik Fakültesi olarak  “Denizcilik Kenti Tuzla”imajına sırf ulusal ölçekte değil uluslararası ölçekte de büyük katkı sağladıklarını söyleyen Prof. Dr. Nil Güler, bu sene yapılan ve çok başarılı geçen ulaştırma şurasında AR-GE ile ilgili ortaya çıkan  “Denizcilik İnovasyon Merkezi” projesi için Tuzla kadar uygun başka bir mekan olmadığını belirtti.

"Birçok faaliyette bulunduk"

Prof. Güler; “Bu sene bir çok faaliyette bulunduk . GEMIMO ile birlikte Denizcilik Sorunları Sempozyumu tertipledik. Bir çok yelken yarışı ve mezunlarımıza nostaljik brunch organize ettik. Öğrencilerimiz SeaFest 09 tertiplediler. Bu festival Tuzla halkına,diğer Fakültelere ve hatta üniversitelere,mezunlarımıza açık bir festivaldi.Tuzla’nın ve Fakültemizin imajına büyük katkı sağladığını düşündüğümüz bu festivalin daha iyisini bahar aylarında tekrarlamak istiyoruz. Mezunlarımız aileleri ile birlikte bu tarz organizasyonlarımıza davetlidirler.” dedi.

Prof Güler; konuklar arasında  davetli misafir olarak  bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, ve Yakın Doğu Üniversitesi öğrencilerine de Denizcilik Fakültesi adına hoş geldiniz diyorek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Geçen sene akademik olarak başlattığımız işbirliğini öğrenciler düzeyinde de devam ettirmeniz hepimizin dileğidir. Bu sene 50 ye yakın yurt dışı ve içi bildiri sunduk, yayın yaptık.Yabancı uyruklu iki öğretim üyemiz uzun süreli  ve Pazartesi günü aramıza katılacak Suny’den gelen öğretim üyesi  de kısa süreli Fakültemizde bulunacaklar ve Fakültemizin   uluslararası boyutuna  katkıda bulunacaklardır. Fakültemizde halen iki uluslararası proje, bir tubitak projesi, projem İstanbul çerçevesinde  bir proje ,bilimsel araştırmalar biriminde de iki proje  yürütülmekte ve bir  çok yeni projelerin tohumları atılmaktadır.Yine bu sene eğitim havuzumuzun havalandırma tesisatı, bilgisayar laboratuarımız ve konferans salonumuz yenilenmiş,  fitness centerimiz açılmış ve Hamit Naci Seyir ve Eğitim Kulemizin alt katına seyir laboratuarımız taşınmıştır. Fitness Centerimizdaki aletleri bize hibe eden Canbaz Holdinge teşekkürlerimi sunarım. Fakültemizde çok yeni olarak maket kulübü ve müzik atölyesi kurulmuştur. Öğrencilerimize müzik atölyesi için bağışta bulunan eski mezunumuz Alyans-Tempo Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı  Sn. Tarkan Kara kaya’ya ayrıca teşekkür ederim. Bütün bunların dışında Yurt İnşaatımız İhale sürecinin tamamlanması ile fiili olarak başlamıştır. Öğrencilerimizin en elverişli ve medeni şartlarda kalmasını, emniyette ve hijyen koşullarda olmalarını sağlayacak yurt inşaatımız için başta Sayın Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırıma ,Müsteşarımız Sn.Hasan Naiboğlu,ve Suat Hayri Aka’ya, İnşaat Sürecini üstlenen Turk Telekom’a, ve bağışçılarımız Sn.Altay Altuğ,Sn.Suay Umut, Sn.İbrahim Mazman, ve mimari projelerimizi çizen Doç.Dr.Sinan Mert Şener’e  teşekkürleri bir borç bilirim.”

Yurt yapımında katkıları olan  Türk Telekom idarecileri ve emeği geçenlerin bu konudaki gelişmeleri kendilerinin bizzat aktaracaklarını belirten Prof. Dr. Nil Güler; meslekte 40 ve 50 yılını dolduran mezunları tebrik ederek sözlerini tamamladı.  

TÜRK TELEKOM A.Ş. GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ŞÜKRÜ KUTLU'NUN KONUŞMASI

Türk Telekominikasyon A.Ş Genel Müdür Yardımcısı  Şükrü Kutlu’nun bilgilendirme konuşmasından sonra  Fakülte Öğrencileri adına Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Böl. Öğrencisi Çevik FİDAN konuşma yaptı: Öğrenciler adına okulla ilgili sorunları dile getirdi ve denizcilik öğrencileri olarak en önemli eksiklerinin denizde eğitim için gerekli olan çalışan bir gemi olduğunu söyledi.Ayrıca   diğer denizcilik fakülteleriyle bir problemleri olmadığını söylentilerin gerçek dışı olduğunu ancak okullarının korunması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarının söyledi.

İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği Başkanı Müh. Selçuk ŞENKAL'ın Konuşması

Dekan Prof. Dr. Nil Güler'den sonra konuşan İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği Başkanı Selçuk ŞENKAL,  balık gününün bir günle sınırlanmaması dileğinde bulundu. Şenkal, "Balık gününde 40 yıllık denizcilerimize ve fedakar eşlerine de plaket vererek onlara teşekkür ediyoruz.Bu günün gerçekleşmesinde  katkıda bulunanlara ve emeği geçenlere de çok teşekkür ediyoruz." dedi.

40 yıllık mezunlar adına konuşan Kaptan  İrfan GONCA öğrencilere seslenerek denizde çalışmanın meşakkatli olduğunu bu nedenle piyasa  koşullarına göre yüksek görünen kazançlarının ise mahrumiyetlerinin bir karşılığı olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi.

Rektör Muhammet Şahin: "İTÜ'YE KİMSE ZARAR VEREMEZ"

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet ŞAHİN  konuşmasında İTÜ’nün 200 yıldan fazla geçmişi olan en eski üniversite olduğunu belirterek, yapılan bilimsel çalışmalarla  dünya üniversiteleri sıralamasında  mühendislik ve bilgi teknolojileri sıralamasında hızla üst sıralara çıkmaya başladığını vurguladı.  Prof. Şahin; bütçesi, fakülteleri ve bilimsel çalışmalarıyla oldukça başarılı işlerle bilim ve teknik alanlarında önemli bir misyonu olduğunu belirterek , "Elbette sorunlar da olacak. Her şey toz pembe olmayabilir" dedi. 

Temel hedeflerinin kaynak yaratmak için çalışmalar yapmak olduğunu ama mezunlardan yardım almaya devam edeceklerini söyleyen rektör ama en büyük pay %80 -90 la devletin katkısıyla olduğunu ama kaynak çalışmalarının hızla devam ettiğini söyledi.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM'IN KONUŞMASI

Törende son konuşmayı Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM yaptı.

Bakan Yıldırım, sözlerine "İTÜ Denizcilik Fakültesinin  değerli mezunları değerli  denizci dostlar, sevgili öğrenciler , geleneksel balık gününde tekrar sizlerle beraberiz.Bu vesileyle hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum." diyerek başladı.

Yıldırım; son sınıf öğrencilerinden Fatih Batırer’i bugün kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşadığını belirterek, "Kendisine Allahtan rahmet ailesine de başsağlığı diliyorum" dedi.

Bakan Yıldırım; denizcilik fakültesinden 40 yıl önce 50 yıl önce mezun olanlara gösterılen kadirşinaslıktan ötürü ve denizci gençlerin denizci büyüklerle bir araya gelmesine hem hal olmasına vesile olan fakülteyi ve bu konuda emeği geçen herkesi kutladığını söyleyerek; "Hükümetimizin denizcilikten sorumlu bir bakanı olarak ve sizin içinizden biri olarak bu etkinliklere katılma konusunda gösterdiğim titizliği bundan böylede devam ettireceğimi belirtmek istiyorum." dedi.

"Denizcilik Fakültesi eski yatılı günlerine dönmüş olacak"

Bakan Yıldırım; şöyle devam etti:

"Geçen yıl burada yine balık gününde öğrenci temsilcisi arkadaşımız konuşmasında ihtiyaçlardan sıkıntılardan bahsetmişti.Onlar arasında en önemlisi fakültenin bir barınma ihtiyacı bir yurt ihtiyacıydı. Doğrusu bu uzun zamandan beri gündemdeydi.Orada biz karar verdik bir söz verdik ,dedik ki; buraya bu yurdu yaptıracağız. Onun kararını aldık. Bu gün seneyi devriyesinde bu yurdun inşasına başlamış olarak sizlerin karşısındayız, bunun mutluluğunu duyuyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Hayırlı işi destekleyen de çok olur. Biz bu iş gündeme geldiğinde hemen bu günde aramızda olan sizlerinde ağabeysi tecrübeli denizcilerimiz; Dünya Denizcilik Suay UMUT,UZMAR'da denizcilerin beybabası   Kaptan Altay ALTUĞ, gönüllü olarak hemen biz bu işte varız dediler. Ve bu an burada olmayan diğer denizci dostlarımızda bu hayırlı işe bizde varız dediler. Biz de dedik ki siz gönlünüzden ne koparsa getirin ,verin kalanını da Türk Telekom tamamlasın ve bu iş hallolsun. Görevi de Türk Telekoma İTÜ Vakfı ile beraber yürütmesi için verdik. İhaleleri yapıldı, yer belirlendi ve nihayet  yüklenici de başladı. Seneye yine böyle bir günde Allah nasip eder toplanırsak ,bir araya gelirsek artık yurdunuzun da faaliyete geçmiş olarak açılışını yapmış olacağız. Müteahhite  gereken telkini talimatı verdik. Sözleşmede 270 gün yazsa da gelecek öğretim yılına her şeyiyle bitmiş olarak teslim edilecek, 630 öğrencimiz burada barınacak, demek ki 800 öğrencimiz varsa İstanbul’da evlerine gidenleri çıkarırsak  tamamı burada konaklayabilecek ,böylece denizcilik fakültesi o eski günlerine yatılı günlerine dönmüş olacak."

"Her şey okulda öğrenilmiyor"

Denizcilikte yatılılık olmadığı zaman denizin havasını hissetmekte olmadığını, ortak yaşamın muhakkak ki mezuniyetten sonra genç denizcilerin denize gitmesi için de bir vesile olduğunu kaydeden Bakan Binali Yıldırım; önceki konuşmacılardan 40. hizmet yılını tamamlamış mühendis ağabeyimizin mezun olan gençlerimiz iş için geldiklerinde onlara iki yol gösterdiğini,  'işte burada  bir masa otur, çalış burada 900 lira al, veyahut deniz orda git 3500 dolardan başla”. dediğini hatırlatarak; "Mesele sadece para değil arkadaşlar,değerli denizci dostlar,mesele her şey okulda öğrenilmiyor. Ben de İstanbul Teknik Üniversitenin, iki yüz asırdan fazla mazisi olan Osmanlı’nın ilk üniversitesinin bir mezunuyum. Doksanlı yılların başında bu fakültede öğretim görevlisi olarak hizmet verdim. Ama bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Her şey okulda öğrenilmiyor. Gerçek denizci olabilmek ancak denizlerde, 7 denizde Türk Bayrağını dalgalandırmakla oluyor. Denizlerin fırtınalı havaların getirdiği zorluklarda gemilerin sağa salim selametle limanlara yanaştırmakla oluyor. Bu tecrübeyi kazanmadan adınız denizci olur ama denizi görmeden denizi görmeden denizcilik yapan insanlar olursunuz. Bizim istediğimiz bu değil. Bütün yatırım buradan çıkan mezunlarımızın denize gitmesi. En az 5 sene tercihen 9 sene uzak yol zabitliğini alarak denizde kalmasıdır. O zaman bu ülkeye, bu ülke denizciliğine gerçekten hizmet etmiş olacaksınız. Aksi halde başka bir okula da gidebilirdiniz. Bu alanlarda da ülkene hizmet etme imkânı var. Böylesine özel özellik isteyen farklı bir sektörde, uluslar arası özelliği olan bir sektörde eğitim görüp, çalışma hayatınızı tamamen farklı bir alanda geçirmek açıkçası çok büyük bir kaynak israfıdır. Ben bunu her vesileyle olduğu gibi bugün burada tekrar genç denizci adaylarımıza bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum." şeklinde konuştu.

"Denizci Dekanları birarada görmekten mutlu oldum"

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım; Balık Gününde bütün denizcilik fakülteleri dekanlarının da biraraya gelmiş olmasından duyduğu mutluluğu dile getirirken ise, şunları söyledi: "Bugün bu balık gününde güzel bir şeyi de hocamız, dekanımız, rektörümüz gerçekleştirmişler. Bunun içinde kendilerine teşekkür ediyorum. Bakın bir denizcilik yüksek okulumuz vardı sonra denizcilik fakültesi oldu. Şimdi 4 tane var. En son 9 Eylül Üniversitesindeki yüksek okulu da fakülteye çevirdik ve bu 4 fakültenin dekanları, öğrenci temsilcileri bu geleneksel balık günüde bir araya geldi. Denizciler buluştu denizciler kaynaştı. Bu çok güzel bir şey yakında bir denizcilik üniversitemizde faaliyete geçecek o da tam kapsamlı olarak çalışmaya başlayacak ve böylece bizim de dünyanın da bugün 1 numaralı sorunu olan denizci açığı kapanma yönünde önemli adımları atmış olacağız."

Son 7 yıl içerisinde meslek yüksek okulu denizcilikle ilgili gerek gemi inşaatı gerek denizcilik diğer konuları ile ilgili meslek okullarını, lise seviyesinde meslek yüksek okulu seviyesinde 6dan 50ye çıkarttıklarına değinen Yıldırım; "Çünkü sektörün ara eleman ihtiyacı var. Bununda karşılanması lazım. Eskiden bir denizcilik bankası gemi yapım meslek lisesi vardı. Oradan mezunlarla gemiciliği bugünlere getirdik ama onlarda görevini tamamladı, emekli oldular kenara çekildiler. Bunun devamının gelmesi lazım işte onun için meslek okullarının sayısını da arttırdık." şeklinde konuştu.

Denizcilik Fakültesi'nin 100 yıldan fazla geçmişi olduğuna değinen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım; "Kuruluş 1884, 125 yıl. Burada denizcilik eğitiminin başlamasında vesile olan ilk adımı atan milli ve hususi ticareti bahriye kaptan ve ç(58.50)  mektebi diye o günlerde kurarak modern anlamda kaptanlık müfredatını, baş mühendislik müfredatını başlatan kaptan Hamit Naci’yi de rahmetle anmamız lazım. Ruhu şad olsun. İnanıyorum ki onun başlattığı bu adım yüz yıldır dünya denizlerinde ülkemizin şanlı bayrağını onun ve ondan sonra gelen eğitim kadrolarının yetiştirdiği siz denizciler dalgalandırdı. Sizlerden sonra da bayrağı işte şu karşımda gördüğüm genç denizci kardeşlerim devralacaklar ve Türk bayrağını dünyanın 7 denizinde dalgalandırmaya devam edeceklerdir." dedi.

"Kara Listedeki günler geride kaldı"

Türk bayrağından açılmışken denizciliğimizin 2003 yılındaki durumunda kara listede olduğunu hatırlatan Bakan Binali Yıldırım;  Kara listeye girdiğimizi, limanlarımızdan çıkan her 4 gemiden 1 tanesinin ilk limanda tutuklandığını, denizciliğimizin adeta kara sularımıza hapsolmuş olduğunu hatırlattı. "Allaha şükür bu günler geride kaldı" diyen Bakan Yıldırım; şöyle devam etti:

"Tutulma oranları 20 gemide 1 gemiye indi. Yani %5 seviyelerine indi. Bununla da 2009da yayınlanan listede Türk gemileri kara listeden çıktı beyaz listenin üst sıralarındaki yerine yerleşti. İşte bu Türk denizciliğinin başarısıdır. Türk denizcilerinin başarısıdır. Türk denizcilik idaresinin başarısıdır. Bunu nasıl sağladık? İnsana yatırım yaparak sağladık. Sizin gibi arkadaşlarınız, büyükleriniz denizcilik idaresinde görev aldılar. Müsteşar oldular, müsteşar yardımcısı oldular, bölge müdürü oldular sörveyör oldular. Bütün bu kadro bir araya geldi bu ayıbı ortadan kaldırmak, denizciler için bizim boynumuzun borcudur dediler, el ele verdiler, çalıştılar ve bu başarıyı yakaladılar."

Kural dayatılan değil, kurallara katılan, fikri sorulan Türkiye var

Geçtiğimiz haftalarda yapılan Uluslararası Denizcilik Örgütü Genel Kurulunu hatırlatan Bakan Yıldırım; orada da ülkemizin duruşu, ülkemizin denizcilik camiasındaki yerinin ne kadar önemli bir noktaya geldiğine bir kez daha şahit olunduğunu vurgulayarak; IMO konsey seçimlerinde Türkiye oylarını 104ten 129a çıkararak tekrar seçildiğini söyledi. "Bugün artık denizcilikle ilgili kuralları takip eden, buna uyması için talimatlar alan bir ülke yok, bir Türkiye yok. Bu gün bu kurallar konurken  fikri sorulan bir Türkiye var. İşte geldiğimiz nokta budur.Bu denizciliğimizin başarısıdır." diyen Yıldırım; "Tevazuya lüzum yok. Başarılan bir çok iş var,hepsini anlatmıyacağım,denizciler zaten biliyor,ama yapacağımız iş bittimi? Bitmedi." şeklinde konuştu.

"Eğitim gemisi için ben gereğini yapacağım, ama bir söz istiyorum"

22.dönemde beraberce siyasette kader birliği yaptıkları Kaptanoğlu, Deniz Ticaret odası meclis başkanı  Erol Yücel'in denizciliğimizin şu anda uluslar arası hiçbir sıkıntısı olmadığını bildiklerine değinen Yıldırım, Hepsini hallettiklerini söyleyerek, sorunların bitmediğini belirtti ve öğrenciler adına söz alan 4. sınıf öğrencisinin okuldaki eğitim gemilerinin hiçbirinin çalışır durumda olmadığından şikayetçi olduğunu anımsattı.  Yıldırım; "Az önce öğrenci arkadaşımız söyledi eğitim gemimiz var, birden fazla ama hiç biri işimize yaramıyor. Demek ki bu balık günlerinin bir klasiği oldu her balık gününde sorunlar bir araya geliyor, konuşuluyor, ufak tefek sorunlar var ama sorunlar içinde ön plana çıkan da eğitim gemisi olduğu anlaşılıyor. Bunu da çözeceğiz. Bunun da bur da sözünü veriyoruz. Çözeceğiz. Deniz de eğitimsiz denizci olmaz. Mutlaka eğitim geminiz de olacak ama rıhtımda bağlı çürümeye terk edilmiş bir eğitim gemisi değil. Gerçek anlamda çalışan bir eğitim gemisi için ben gereğini yapacağım." derken öğrencilerden de bunun karşılığında bir söz istediğini vurguladı. Yıldırım; "Ancak sizden de bir söz istiyorum: Gençler mezun olunca yüzünüzü karaya değil denize döneceksiniz." şeklinde istediği sözü söylerken; öğrencilerin coşkulu alkışları üzerine; "ben bu alkılarla istediğim sözü almış varsayıyorum" dedi.

"Bizim geleceğimiz denizde"

Ülkemizin deniz kıyılarının uzunluğunun 8480 km,  Kara sınırlarının uzunluğunun ise 2400 km olduğunu hatırlatan Yıldırım; "Demek ki bizim geleceğimiz denizde. Denizlerde. Denize daha çok ilgi göstermemiz lazım. Denizlerden daha çok yararlanmamız lazım. Denizciliği halkımıza, milletimize daha çok anlatmamız lazım. Daha çok sevdirmemiz lazım." dedi.

"Denizcilikte bürokrasiyi tuş ettik"

Ulaştırma bakanlığının, Denizcilik Müsteşarlığı marifetiyle e-denizcilik uygulamalarna başladığına değinen Yıldırım; bu konuda birçok ülkeyi geride bıraktıklarını belirtti. Yıldırım; şöyle devam etti:

"Bu gün denizcilerimiz günlerce gelip gittikleri rutin işlerin hiç biri için liman başkanlıklarına, bölge müdürlüklerine  gelmiyorlar. Bilgisayardan girip işlemlerini yaptırıyorlar. Denizcilikte bürokrasiyi tuş ettik. Şimdi cebinize getiriyoruz. Cep telefonundan da 3. Nesil internet alt yapısı olan cp telefonlarından da artık denizcilikle ilgili onlarca işi bizatihi gitmeden yapabilir hale geldik. İşte çağdaş Türkiye bu. İşte büyük Atatürk’ün bize gösterdiği hedef, hedeflerden bir tanesi bu. Bunları adım adım gerçekleştireceğiz. Denizcilikte yapılanlar ortada. Havacılıkta yaptığımız bırakın Türkiye’yi Dünya’da rekordan rekora koşuyoruz.Dünya’da havacılık %11 daraldı Türkiye’de iç hatlarda %16 büyüme ,dış hatlarda %3 büyüme.İşte Türkiye’nin farkı bu.THY Avrupa’nın 4. Büyük şirketi,Dünya’nın 12. Büyük şirketi haline geldi.Türk havacılığının Dünya havacılık pazarından aldığı pay 5 senede %300 arttı arkadaşlar.Daha da bu büyüme devam edecek.Yolları derseniz ülkenin her tarafını bölünmüş yollarla ,otoyollarla bezedik.Bir örnek vereyim ben göreve başladığımda 6 tane ilimiz birbirine bölünmüş yolla bağlıydı ,şimdi ise sayı nedir dersiniz iniz? 63.Ülkemiz böyle kalkınacak. Bölgeler arası gelişme farkı böylece ortadan kalkacak. Ülkede huzur, barış, beraberlik böyle sağlanacak. Herkese hizmet, herkese yol,herkese sağlık,herkese internet böylece ülkemizin neresine yaşarsa yaşasın insanlar gelecek endişesi taşımadan ,istikbal mücadelesini bir başka bilinmeze göç etmeden bulunduğu yerde sürdürecek ve böylece büyük Atatürk’ün bizlere işaret ettiği o hedefe emin adımlarla ilerleyeceğiz."

"Denizcilerin arasındaki hukuk abi-kardeşlik hukukudur"

Denizciliğimizin kendine has özelliği, kendine has örfü, adabı, adeti, geleneği olduğunu söyleyen Yıldırım, "Denizcilerin arasındaki hukuk abi kardeşlik hukukudur. Bu hukuk diğer hukuk kurallarına hiç benzemez.Yüzyıldır bu hukuk vardır.Yüz yılda geçse bu hukuk devam edecektir." dedi. Yıldırım, şöyle devam etti:

"İşte bu tablo bunu gösteriyor.Burada ki ağabeyleriniz karşımdaki gençler ve sizleri eğiten değerli öğretim kadrolarımız. Devletin denizcilikle ilgili birimleri, sivil toplum kuruluşları,bugün burada bir araya gelebiliyorsa denizciliğimizin sorunlarını, geleceğini burada görüşebiliyorsak, işte bu üçlü örfün, adetin, geleneğin sonucudur. Gelenekler devam eder ancak gelişerek devam eder.Ahmet Hamdi Tanpınar’ın çok güzel bir sözü var; Gelenek ,değişerek,gelişerek devam etmelidir. Ülkemizde bunu en güzel şekilde yapan beceren de denizcilerdir. Bunun için denizcileri bir kez daha kutluyorum."

"Denizciliğimizin eğitimi denizcilik fakültesinin sınırlarını aşmıştır"

Bu gün denizciliğimizin eğitiminin denizcilik fakültesinin sınırlarını aştığını kaydeden Yıldırım; "Biliyorsunuz artık denizcilik fakültemiz Amerika’da bir başka fakülteyle paralel eğitim yapabiliyor. Her ne kadar öğretim elemanı sayımızda bir sıkıntımız varsa, altyapı imkanların da bir sıkıntımız varsa bütün bunlara rağmen geldiğimiz noktayı asla küçümsemeyelim." dedi.

"Başarıları söylemek karar vericileri motive eder"

Ullaştırma Bakanı Binali Yıldırım, sorunlar konuşulurken başarılardan da söz edilmesi gerektiğini bunun karar vericileri de motive edeceğini söylerken, şöyle dedi:

"Beş tane sorun söylerken bir tane de başarıyı söylememiz lazım. Bunun hiçbir zararı yok. Ama faydası çok. Nedir faydası ? Karar verenlere heyecan verir. Karar verenlere motivasyon verir, güç verir. Ülkenin genel olarak moral değerlerini artırır. Karamsarlık, üzüntü, yeis pompalamanın hiç kimseye faydası yok. Her zaman ileriye,daha iyisine,daha güzeline yelken açacağız."

"Doğru yatırım eğitime yapılan yatırımdır"

İTÜ Rektörünün Teknik Üniversitenin son 1 yıllık Faaliyetlerinden bahsettiğini hatırlatan Bakan Yıldırım; "Şüphesiz üniversitemiz dünyanın sayılı üniversitelerinden ve ülkemizin  de en iyi üniversitelerinden biridir. Böyle bir üniversitenin mezunu olmaktan da gurur duyuyorum şeref duyuyorum." diyerek şöyle devam etti:

"Rektör Teknokentten söz etti. Ben buraya nasıl gelindi onu söyleyeyim. İki tane teknokent vardı. Açık ama çok düşük kapasiteyle çalışan. İki teknokentten Türkiye’de 29 teknokente çıktık. 5 yıl içerisinde. Artık her ilimizde üniversitemiz var. Eğitime yapılan yatırım taşa toprağa yatırılan yatırıma benzemez. Yirmi yıl geçer otuz yıl geçer onlar yıkılır yeniden yaparsınız. Ama eğitime yaptığınız yatırım nesilden nesile devam eder. Sonsuza kadar devam eder. Onun için doğru yatırım eğitime yapılan yatırımdır. Bilgiye, bilgi toplumuna gidiş için yapılan yatırımdır."

"Uzun vadeli hedef koymak, proje yapmak,vizyon ortaya koymak,güven ister,istikrar ister"

27 Eylül 1 Ekim tarihleri arasında Türkiye’nin uluslararası en önemli etkinliğini düzenlediklerini, 6500 katılımcı 3 gün boyunca Türkiye’nin ulaşım ve iletişim konusunda 2023 yılında vizyon ve hedeflerini masaya yatırdıklarını anlatan Bakan Yıldırım; 3000 civarında yerli yabancı uzmanın projeleri çalıştığını, öncelikleri belirlediğini,Cumhuriyetimizin 100. yılında nasıl bir Türkiye olacak.? Nasıl bir Türkiye görmek istiyoruz? Bu parametreleri ortaya koyduğunu ve bu parametrelerin ihtiyacı olan projeleri belirlediğini söyledi.

2023 e geldiğimizde Cumhuriyetimizin 100.yılında en hızlı büyüyen 10 ekonomi arasında, lig atlamış bir Türkiye.Ticareti bir trilyon doların üzerine çıkmış,milli geliri 2 trilyona çıkmış,toplam taşımaları 1.5 milyar tona ulaşmış,kişi başına düşen milli geliri 22 bin doların üzerine çıkmış bir Türkiye görmek istiyorsak, böyle bir hayalimiz varsa, böyle bir hedefimiz varsa,denizcilik başta olmak üzere her alanda ne yapacağımızı bu günden ortaya koymamız lazım geldiğini vurgulayan Yıldırım; şöyle devam etti:

"Günü birlik yaşayan bir hafta sonrasını göremeyen idarelerden ülkemizin neler kaybettiğini bu gün daha iyi görüyoruz. Uzun vadeli hedef koymak, proje yapmak,vizyon ortaya koymak,güven ister,istikrar ister.Türkiye’de son yedi yılda sağlanan güven ve istikrar  ile son 70 yılın biriken sorunlarını çözdük.Ama daha gidecek çok yolumuz var.İşte hedef ortada  2023.bunun gereğini de hep beraber birlik içerisinde 72 milyonun birliği beraberliği kardeşliği ile bunu da başaracağız. Bunu başarmaya muktediriz."

"Denizciliğimiz doğru yoldadır"

Yıldırım; sözlerine devamla şöyle dedi:

"Ben burada ÖTV’yi kaldırarak, denizciliğimize, kabotaj taşımacılığımıza, son 5 yılda 1.5 katrilyon destek verdiğimizden bahsetmeyeceğim. Ayrıca gemi inşaatında 23.sıradan 5.sıraya yat inşaatında 3. Sıraya yükseldiğimizden bahsetmeyeceğim. Deniz güvenliğine yönelik 4 denizimizde otomatik tanımlama sistemi, uzaktan gemilerin kontrol sistemi, gemi trafik bilgi yönetim sistemini kurduğumuzdan, denizcilik emniyetini azami seviyeye çıkardığımızdan bahsetmeyeceğim. Ayrıca en son olarak küçük teknelerimizin yabancı bayraklarla kıyılarımızı, sahillerimizi, marinalarımızı işgal eden küçük teknelerin Türk Bayrağına geçişi için yaptığımız düzenlemeden bahsetmeyeceğim. Bu ayıbı ortadan kaldırdığımızdan bahsetmeyeceğim. Ayrıca balıkçı barınaklarımızın sayısını 37 adet daha artırarak 105 balıkçı barınağıyla Türkiye’nin her tarafın da balıkçılarımıza hizmet vermekten bahsetmeyeceğim. Ayrıca liman masraflarımızda %50 indirimle. Yük elleştirmede konteynır de%108 artış, genel yükte %66 lık artıştan bahsetmeyeceğim. Kurvaziyer turizminin 2003 yılına göre 2009 yılında %205 artışla 1605 bin yolcuya ulaştığından bahsetmeyeceğim. Yat limanlarımızda 9000 kapasiteyle aldığımız alt yapıyı 15000 kapasiteye ulaştırdığımız ve devam eden 10 adet yap işlet devret modeliyle yapılan yat limanları ile bu kapasiteyi,25200’ e çıkaracağımızdan bahsetmeyeceğim. Daha bir çok konular var .İşte denizciliğimiz güzel yoldadır,doğru yoldadır, doğru işler yapıyoruz"

"Küresel krizden en önce denizcilik etkilendi"

Bakan Yıldırım; Küresel krizden, mali krizden en önce etkilenen sektörün denizcilik olduğunu söyleyerek; bunun sorunlarını bildiklerini ve çözüm için sektörün paydaşlarıyla görüşmelerin çalışmaların sürmekte olduğunu söyledi.

Bu konudada gemiyi fırtınalı havadan kurtaracaklarını, tekrar yelkenleri doldurarak, tam yol ileri diyerek, gemilerimize,denizciliğimize, topyekun sektörümüze açık denizlere yelken açacaklarını ,vira bismillah diyeceklerini belirten Yıldırım; "Ben bu duygularla bu gün yaptığımız bu geleneksel balık gününe teşrif eden 40. 50.yılını dolduran tecrübeli denizcilerimize ,genç öğrenci arkadaşlarımıza ve denizciliğimizin sivil toplum örgütlerine ve nihayet denizcilikle ilgili hocalarımıza ,fakülte dekanlarımıza,rektörümüze,tüm bu organizasyonun emektarı olan herkese teşekkür ediyorum.Yeni senenizin hayırlar getirmesini diliyorum.Hepinize saygılar sunuyorum." diyerek sözlerini tamamladı.

40. ve 50. yılını dolduran mezunlara plaket

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın konuşmasından sonra Balık Günü'ne katkıda bulunan mezunlara plaket verildi.

Daha sonra meslekte 50. yılını dolduran mezunlara ve arkasından da 40. yılını dolduran makine ve güverte bölümü mezunlarına plaketleri takdim edildi.

Daha sonra hep birlikte okul yemekhanesine gidilerek burada özel balık menüsü Koska helvası ile birlikte konuklara ikram edildi.

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilişim