'“Taraf” değil “Mağdur”uz'

Autoport, Milli Emlak’ın hatasını düzeltmesini bekliyor

Kocaeli’nde 50 Milyon Dolar yatırımla kurulan; sekiz bakanlıktan gerekli izinlerin alınmasının ardından en son Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün kendisine verdiği 49 yıllık kullanım iznine bağlı olarak 2007 yılında faaliyetlerine başlayan Autoport,  kullanım izninin iptaline ve limanın tahliye edilmesine ilişkin basında yer alan haberlere istinaden bir basın açıklaması yaptı.

Autoport adına açıklama yapan Arkas Holding Liman Hizmetleri Grup Başkanı Hakan Genç, “Autoport, yaklaşık 160 bin metrekare yüzölçümlü bir alan üzerine kurulmuş bulunan Türkiye’nin ilk ve tek Otomotiv İhtisas Limanı’dır. Bu alanın, iskele ve deniz dolgusundan oluşan 24 bin 545 metrekarelik bölümü limancılık faaliyetlerinde kullanılmak amacıyla 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 11nci maddesi ve yine 301 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin II/2. Maddesi uyarınca Autoport A.Ş.’ne Bakanlık makamlarının 6.7.2007 tarih ve 875 sayılı olurlarıyla 49 yıl süreyle Kullanma İzni Sözleşmesi ile tahsis edilmiştir.

Bu tahsise bağlı olarak; Türkiye’nin bir numaralı ihracat kalemi olan otomotive uygun bir liman altyapısının bulunmadığından yola çıkarak ve özellikle bu bölgede bir çok otomotiv üretim fabrikasının varlığını da gözlemleyerek Kocaeli’nde 50 milyon dolar yatırımla yıllık 400 bin araç kapasiteli Türkiye’nin ilk ve tek otomotiv ihtisas limanı Autoport’u kurduk. Autoport kapasitesi ile bu bölgede üretilen otomobillerin yüzde 40’ının lojistiğini yapabilecek konumda. Ayrıca taşeron çalışanlar ile birlikte 170 kişiye istihdam sağlıyoruz.” dedi.

Kararın alınması için hukuki gerekçe yok

Genç “Autoport kurulduktan sonra Milli Emlak’ın yapmış olduğu tahsis işlemine karşı bölgedeki çok küçük bir alan sahibinin talebinin ertesinde gelişen bir takım davalar gündeme geldi. Bu davalar Autoport’a karşı değil Milli Emlak’a karşı açıldı. Bu davaların sonucunda 49 yıllığına bize verilen kullanım izninin 2007 yılından bu yana sadece 6 yıl geçmişken Danıştay 13. Dairesi tarafından iptal edilmesi ve limanın tahliye edilmesi gündemde.  Tahliyeye neden olacak herhangi bir hukuki gerekçe kalmamasına rağmen bu kararın alınmasını anlayamıyoruz.

Davada “Taraf” değil “Mağdur”uz. Çünkü burada kuralına uygun davranmış, Türkiye’nin dış ticaretine önemli katkısı olan bir liman yatırımı yapmış, bu bölgede istihdam yaratmış iyi niyetli bir yatırımcıyız. Ama bu karar sonucunda sadece kurum olarak biz değil, limanın faaliyetlerini yerine getirememesi halinde otomotiv sektörü, Türkiye’nin ihracatçısı, kiracısı konumunda olduğumuz ve bir gelir kazandırdığımız devlet ve burada yarattığımız istihdam gibi birçok konuda mağduriyete neden olacak. Örneğin bugün burada yükü olan ihracatçılarımızın ne suçu var. Mallarını teslim etmemize izin verilmiyor.Yeterli süre bile verilmedi. Maddi manevi zararımız büyük” diye sözlerine devam etti.

Türkiye’nin ihracatına darbe

Genç ayrıca Türkiye 2023 yılında 500 milyon dolarlık ihracat hedefi belirlediğine değinerek “Otomotiv sektörü de kuşkusuz ülkenin lokomotif ihracat sektörlerinden. İhracatın ön önemli destekçisi lojistik altyapısı. Bu aşamada burada otomotiv sektörüne özel hizmet veren bir liman altyapısının tahliye edilmesinin beklenmesi anlaşılır bir durum değil” diye ekledi.  

Aslında söz konusu kullanma izni sözleşmesinin iptaline ilişkin olarak Milli Emlak Genel Müdürlüğü aleyhine açılan dava halen derdest olup, kesinleşmemiştir. Söz konusu davanın süreci içerisinde verilen ara kararlar üzerine, mahkeme sonucu ve kararın kesinleşmesi beklenmeden Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından kullanma izninin iptali yönünde yapılan işlem, gerek yerel İdari makamlarda gerek kamuoyunda yanlış uygulamalara neden olabilecek algılara yol açmıştır. Autoport bu işlemin düzeltilmesi yönündeki talebinin ilgili Makamca dikkate alınmasını bekliyor.

Amaç; üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Doğacak zararımızı tazmin etme yoluna gideceğiz.

Sonuç olarak Autoport yetkilileri; tüm yasal işlemleri yerine getirmek suretiyle ve devlet kurumlarından alınmış müsaadelerle yapılmış bulunan yaklaşık 50 milyon USD tutarındaki yatırıma ilişkin olarak ve  Autoport aleyhine açılmış herhangi bir dava bulunmazken, tamamen idari işlemle ilgili görülmekte olan bir dava sonucunda hak mahrumiyetine uğraması anlaşılamıyor. Bu süreç sonunda yapılan yatırımın çalışamaz hale getirilirse bugüne kadar yapılan yatırımlar ve uğranılan zararlar için tazminat yoluna gidilecektir.

Editör: TE Bilişim