Armatörler bu sefer yalı almıyor, gemi alıyor

Aileden armatör Eşref Cerrahoğlu “Eskiden para kazanan önce Mercedes alırdı, sonra yazlık. Daha da kazanırsa yalı alırdı” diyor ve ekliyor:“Bu sefer denizcilik sektörü kazandığını yatırıma çeviriyor.”

Hem de global krize rağmen.Türk armatörler, ağırlıklı olarak Kore, Çin ve Japonya’ya gemi siparişi vermiş. Yaklaşık 16 milyar dolarlık bir siparişten söz ediyor, Eşref Cerrahoğlu.

Toplam 3.5 milyar dolarlık depozito yatırıldığını da söylüyor.

Gemilerin hepsi 50 bin dwt’nin üstündeymiş.

Hepsi 2010 ve 2011’de teslim edilecek.

Şunları da söylüyor, Eşref Cerrahoğlu:

“Siparişler krizden önce verilmişti. Armatörler, krizle birlikte cezasını ödeyip, siparişini geri çekebilirdi. Kimse bu yola gitmedi. Tabii ki sıkıntımız var. Tersanelerle müzakere ediyoruz, ek kredi bulmanın yollarını arıyoruz. Sonuçta denizcilikte kuraldır, yüzde 30 özkaynakla, yüzde 70 krediyle yatırım yapılır. Bu gemi siparişlerinde de kural geçerli.”

16 milyar dolarlık siparişin anlamı nedir?

Eşref Cerrahoğlu, “Sektörü yüzde 150 büyütüyoruz” diyor.

Bir de şunu “Dünyada, Türk armatörleri 19’uncu sıradadır. Bu yatırımlarla 7’nci sıraya sıçrayacağız.”

Krizde gözü mü karardı armatörlerin?

“Bizim jenerasyon yalnız ve yalnız Türk bayrağı için uğraşıyor. Dünyada bir numara olan Yunanlı armatörleri hiç kıskanmayız ama hep bir gün onları yakalama hayalleri kurarız.”


Tersanelerde ‘ölümüne üretim’ bitti

Denizcilik sektörünün iki önemli alanından biri armatörler, diğeri tersaneler. Tersaneler denildiğinde akla düne kadar ilk ‘ölümüne üretim’ geliyordu.

Ne var ki, global krizle birlikte en büyük işçi çıkarmaların öncülüğünü de yine tersaneler yaptı.

TOBB Denizcilik Sektörü Meclis Başkanı Eşref Cerrahoğlu‘na soruyorum. “Tersane sahipleri ‘Altın dönemimizi yaşıyoruz’ diyordu, işçi ölümleriyle haber oluyorlardı. Kriz ile birlikte işçi çıkarmaları vicdani olarak rahatsız etmiyor mu?”

Eşref Cerrahoğlu, “Tersanelerin üretim alanı çok dar. Yeterince eğitilmemiş, uzmanlaşmamış işçi çalıştırmak tabii ki çok yanlış. Kazalarda tamamıyla tersane yöneticilerini de suçlamamak gerekiyor. Devlet, sendikalar ve işveren müşterek bir eğitim süreci içinde olmalı. Maalesef kültür yapımızdan olsa gerek bizim işçilerimiz de kuralları delmeyi seviyor.”

Yan sanayi ile birlikte 180 bin işçi çalışıyordu.

Global krizle birlikte 100 binin altına indi, çalışan sayısı.

80 bin işsiz ordusundan söz ediyoruz.

Global krizle birlikte iptallerin gelmesiyle ‘ölümüne üretim’ de sona erdi.

Eşref Cerrahoğlu, global krizin denizcilik sektörüne büyük darbe indirdiğini vurgularken, işçi çıkarmaları ile ilgili şunları ifade ediyor:

“İşçi çıkarmak vicdanen hiç kimsenin isteyeceği bir şey değil. En azından işten çıkarılanların kıdem tazminatı ödenebildi. Tersaneler bugün işçi çıkarsa kıdem tazminatlarını bile ödeyemeyecek durumda.”

Kriz tüm dünyadaki tersanelerde yaşanıyor. Karşılığında kimi hükümetler gerekli tedbiri alıyor. Misal Çin’de uygulamaya konulan ekonomik paket sayesinde işten çıkarmalar asgaride kaldı.

Eşref Cerrahoğlu, “Kriz bir fırsat olmalı, Türkiye’deki tersaneler gemi inşası için değil, gemi tamiri ve havuzlandırmasına yönelmeli” diyor.

Havuzlandırma dediği de şu: Gemi iki yılda bir havuza girip, suyun içindeki alt kısmının denetlenmesi, makine dairesi, boru hatları ve ambarlarının kontrolden geçirilip, tamir edilmesi.’ 60 bin dwt’lik bir geminin havuzlanması asgari 1.5 milyon dolar tutuyor.

Eşref Cerrahoğlu, gerekçesini anlatıyor:

“Avrupa’daki ve Akdeniz çanağındaki tersanelerin yüzde 90’ı maliyetlerin yüksekliği nedeniyle kapatıldı, gemi tamiratı yapacak doğru düzgün tersane kalmadı. Boğazlar’dan senede 52 bin gemi geçiyor. Türk tersaneleri yüzde 5’ini hedeflese, tamirat ve havuzlandırmadan 10 milyar doların üstünde yıllık gelir elde etmek mümkün olabilir.”

Eşref Cerrahoğlu “İstikbal, gemi inşasında değil, tamiratı ve havuzlandırmasında” diyor ve ekliyor:

“Çok az bir yatırımla tersaneler dönüştürülebilir. Asıl konu, tanıtım ve pazarlama. Altı ay önce bunları konuşamazdık çünkü işçi maliyetleri de çok yüksekti. TL’nin değer kaybı işçi maliyetlerini düşürdü.” 

Karadeniz’i kurtarma planı

Tezcan Yaramancı, TURMEPA-DenizTemiz Derneği Başkanı. TURMEPA dahil 11 ülkenin MEPA derneğinin üyesi bulunduğu uluslararası çatı örgütü INTERMEPA’nın 2010 yılında bir yıllığına başkanı olacak.

Yol haritasını şimdiden oluşturmuş. MEPA’ların örgütlü olduğu tüm ülkelerde ilköğretim çocukları arasında düzenlenen ‘temiz deniz bilinci’ oluşturma amacını taşıyan resim yarışmasının töreni bugüne kadar ‘MEPA’ derneğinin ilk Yunanistan’da kurulması nedeniyle, Atina’da yapılıyordu. Tezcan Yaramancı bu resim yarışmasını 23 Nisan Bayramı ile özdeşleştirmek istiyor.

Bir de Karadeniz etrafındaki ülkelerin MEPA derneği kurması için çalışacak. Malum Karadeniz uzun zamandır kirlilik alarmı veriyor. Temiz denizlerin korunması, kirlilerin temizlenmesi için çalışan MEPA derneği halen sadece Ukrayna‘da faaliyette. Bulgaristan, Romanya, Rusya, Gürcistan‘ın katılımıyla hızla kirlenen Karadeniz için mücadele verilebilir.

 

Editör: TE Bilişim