Akdeniz'i Türk gölüne çevirecek

Öğretmeni Lucien'i telaffuz edemeyince 'Hüseyin' deyivermiş Lucien Arkas'a. "Normal olmadığım" için arkadaşlar Hüseyin'e "binormal"i ekledi. Bugün 1.5 milyar dolarlık holding haline gelen Arkas'ın, hedefi Akdeniz'i Türk gölü yapmak

Lise 2'deyim. Yıl 1961. Edebiyat öğretmeni adımı okuyamadı. 'Nedir adın' dedi. 'Lucien' dedim. 'Hah tamam Hüseyin' diye düzeltti!.. Ondan sonra okulda adım Hüseyin kaldı. Ama ben normal bir adam olmadığım için bir de 'binormal' lakabı takıldı. Sonra adım 'Bi normal Hüseyin'e döndü."

Bu yıl 1.5 milyar dolarlık ciroyu hedefleyen Arkas Holding'in patronu Lucien Arkas, Almanya'nın liman kasabası Stralsund'a giderken Forbes'un milyarderler listesindeki bir işadamı gibi değil de okul anılarını dostlarıyla paylaşan biri gibiydi. Arkadaş deyince; gezi sırasında Lucien Arkas'a bazılarının Bay Arkas, bazılarının Lucien Bey dediğini fark ettim. Sordum, nasıl hitap ediliyor size? "İşyerinde genelde Bay Arkas derler. Daha samimi olduklarım Lucien Bey. Ancak Arkas Bey diyenler de var. O yanlış. Bir insanın soyadına bey konur mu? Ama alıştım fark etmez" yanıtını verdi.

31'inci gemisini teslim almak için giderken anlattı bunları Lucien Arkas. Nam-ı diğer Binormal Hüseyin'in gemisini teslim aldığı bölge Bay Arkas'ı iyi tanıyormuş. Çünkü, bölgenin iyi bir işvereni. Tersanenin zor durumunda - tabi kendisi de kazançlı çıkıyor- gemi siparişi veriyor. Dolayısıyla tersane açık kalıyor ve 'küçük kasaba' hayatına devam ediyor. Gemiyi yapan Hegemann Yard Tersane'sine bugüne kadar 17 gemi siparişi vermiş. Kabaca 20 milyon dolar desek 350 milyon dolarlık bir değer yaratmış bölgede. Bizim de yolculuğa dahil olmamıza neden olan gemi 2 bin 500 konteyneri bir arada taşıyor. Bu onu kısa bir süre önce Turkon'a (Kalkavan ailesi) kaptırdığı 'Türkiye'nin en büyük konteyner gemisi' ünvanını da geri alması anlamına geliyor.

2 FUTBOL SAHASI UZUNLUĞUNDA

Gemiye gelince 220 metre 50 metre yüksekliğinde... Şöyle anlatayım bir futbol sahası kabaca 100 metre arasında dersek bu gemi, iki futbol sahası uzunluğunda... Bir yıl kiraya verdiğini söyledi Arkas. Nedeni gelecek yıl teslim edilecek ikinci gemiyi (aynı tonaj ve büyüklükte) beklemekmiş. Çünkü düzenli seferlerde karşılıklı iki gemi daha verimli oluyormuş. Bay Arkas'ın bir de iddiası var. Akdeniz ve Karadeniz'i Türk gölü yapmak. Latince 'mare nostrum' diyor. Türkçesi 'Bizim deniz'... Biz başka 'Deniz'lerden bunu biliyoruz diyorum. "Valla benim derdim Akdeniz" diye yanıt veriyor

"30 yıl önce kimse tahmin etmezdi ama bakın artık gemilerle Akdeniz'de önemli işler yapıyoruz" diye ekliyor Arkas. Akdeniz ve Karadeniz'de 12 ülkede 26 ofisi var. Arkas ofis olmayan ülkelerde de yerel acenteler ile çalışıyormuş. Bunlar da hesaba katılınca Türkiye dahil toplam 20 ülkede 41 noktada servis veriyor. Arkas "Suriye ve Lübnan sırada. Sonra da Libya'yı açacağız" bilgisini veriyor. Taşıdıkları yükün üçte birinin yabancıdan yabancıya olduğunu belirten Arkas, hedefi bu oranı daha da yukarılara çekmek.

Fiyatlar uçtu 2 yıldır tablo almıyorum

Sanat koleksiyonuyla ünlü Arkas sorular üzerine "Türkiye'nin özel en geniş koleksiyonlarından biri bende" diyor. 500'ü Türk toplam 800 kadar resmi varmış. Fiyatlar uçtu, Türkiye'den 1-2 yıldır almıyorum diyor. 20-25 bin dolarlık resim 250-300 bin dolara satılıyor. Bu kadar ediyorsa ben de elimdekileri satayım. En kıymetlisi hangisi sorusuna "Renoir" yanıtını veriyor Arkas. Arkas'ın isteği bunları kuracağı müzede sergilemek.

Türk bayrağı çekmenin faturası 6 milyon lira!

Lucien Arkas'ın tüm gemileri Türk bayraklı. Son gemi de Türk bayrağı çekilerek teslim edildi. Anlattıklarından çıkardığım; gemilere Türk bayrağı çekilmesinden gurur duyuyor ama bunun bedelini de ödüyor! Arkas'tan aktaralım: "Türk bayrağı çekince gemimiz Kore'de de çalışsa SGK'ya sigortası ödeniyor. Oysa yabancı bayrak çekseniz böyle bir rakam ödenmeyecek. Gemilerin bize aylık sigorta faturası 200 bin lira. 30 gemide 6 milyon lira. Bazen bu para çok diyorum ama olsun fark etmez."

Batıyı deniz-demiryoluyla doğuya bağlayacak

Arkas'a 'yeni plan proje var mı' diye soruyoruz. Bu yaz başlayacağı Anadolu projesinden bahsediyor. 500 dönüm Mersin Limanı'nın 30 kilometre yakınında bir lojistik merkezi kurmayı planlayan Arkas'ın planı şu: İstanbul, Bursa ve Batıdaki diğer şehirlerin mallarını gemiyle İzmir ve Mersin limanlarına getirip oradan tren yoluyla bölgedeki illere dağıtmak. Bunun için Mersin'de dağıtım merkezi yapmak isteyen TCDD'yi ikna etmesi gerektiğini anlatan Arkas, "Beraber yapalım diyoruz ancak yasal prosedür eksik" diyor.

'İzmir 500 milyon $'a halledilir, finans kolay'

Aklıma geldi sordum; "Türkiye 2023'te 500 milyar dolar ihracatını bu liman, demir havayolu kaldırır mı?" Arkas'ın yanıtı Ambarlı Limanı'yla geldi:

"Yıllar önce Ambarlı'yı yapmalarını istedik, yapılmadı. Biz 2002'de yapmaya başladık. Haydarpaşa 1995'te 300 bin teu (konteyner birimi) yapıyordu şimdi 200 bin teu... Ambarlı'daki limanda 1.5 milyon teu yapıyorum, yanımızdaki limanlarla birlikte 2 milyon... Haydarpaşa kalsaydı bu ihracatı nasıl yapacaktık?"

İptal edilen İzmir Limanı ihalesini hatırlattık. Arkas "Dönünce bakandan (Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım) randevu isteyeceğim" dedi. 'Ne önereceksiniz' diye sorunca da şunları anlattı:

"O ihalede çıkan 1 milyar 275 milyon dolarlık rakamı artık kimse vermez. Çözümüm şu: 49 yıllık ihaleyi 30 yıla düşürün. Bölün 1.3 milyar doları 49 yıla... Çarpın 30'la... 780 milyon $. Bunu da kamu-özel birlikte yapsın. Projem şu: Sanayi odası; 'yüzde 25 ile ben girerim' diyor, belediye de... Gerisi işadamlarına... Ben % 4-5 ortak olayım. 'Ben size uyayım' diyeceğim bakana. Yeterki 'cek-cak'a da kalmasın." Arkas, "Taratalım İzmir'in içindeki tümseği. Rıhtımları adam edelim. Devlet de demiryolunu bağlasın. 800 bin konteynerlik liman bir anda 2.5 milyon teu'ya çıkar. Türkiye'nin en büyük limanı olur." 'Maliyet ne olur' diyoruz Arkas "500 milyon dolar" diyor ve ekliyor "Parayı Türk bankalarından bulurum."

 

Editör: TE Bilişim