“Gemi acenteleri büyümesini Rusya’ya borçlu”

Türk gemi acenteliğinin hızlı büyümesini Rusya’nın dağılmasından sonra gerçekleştirdiğini söyleyen Containerships Group Bölge Direktörü Kaptan Hakan Çevik, zaman içinde kendileri gibi bir çok acentenin de armatörlük şirketi haline geldiğini belitti.

Finlandiyalı Containerships tarafından satın alınan ancak ismini ve markasını devam ettiren Contaz Line, denizcilik sektörüne acente olarak başlayan bir firma. Zaman içinde yapılan yatırımlar Contaz’ı kendi gemileriyle düzenli konteyner taşımacılığı yapan bir hat haline getirdi. Üçüncü şahıslara acentelik hizmetleri vermek için kurulan şirketin armatörlük faaliyetleri zaman içinde acenteliğin önüne geçti.

Türk menşeli gemi acenteliğinin Rusya’nın dağılmasının ardından patlama gerçekleştirdiğini söyleyen Containerships Group Bölge Direktörü Kaptan Hakan Çevik, Rusya’nın dışa açılımıyla Türkiye’deki gemi acentelerinin de büyümeye başladığını belirtti.  ”Contaz olarak daha çok kendi servislerimize acentelik hizmeti veriyoruz” diyen Çevik, ”Biz de acente olarak başladık. O dönemde Rus firmalarla çalışıyorduk. İş ilişkilerimiz geliştikçe bizim ayrıca gemilerimiz de var dediler. Bir kiralama ofisi açarak gemileri işletmeye başladık. Bu gemilere diğer limanlarda hizmet vermeleri için lokal acentelikler açtık. Daha sonra gemi yatırımları yapıldı ve hat operatörü olduk” sözleriyle şirketin gelişimini anlatıyor.

Büyümenin başlangıcı

Eskiden gemi acentelerinin sadece armatörlere acentelik hizmeti verdiklerini söyleyen Çevik, sektördeki değişimi şöyle tanımlıyor: ”Acentelik katma değeri fazla olan bir iş kolu. Özellikle konteyner taşımacılığı acente ile başlayıp marketin içine girebileceğiniz ve faaliyet alanlarını genişletebileceğiniz bir piyasa sunuyor. Sermayeniz varsa terminal alabilirsiniz. Müşterinizle ilişkileriniz geliştikçe, brokerlik ve kara nakliyesi gibi hizmetleri de vermeye başlıyorsunuz. İşin doğası bunu gerektiriyor.

Çevik’e göre değişen dünya ticareti yeni iş alanlarını da beraberinde getiriyor. Çevik ”Avrupa’da gümrük basitleştiği için eski gümrük firmaları zamanla forwarder şirketi oldular. Düzenli gelen hatların acenteleri de daha büyümek için birbiriyle bağlantılı çeşitli faaliyetlere girebiliyorlar” diyor.
 
Türkiye’ye en kolay gelme aracı

Lokal acenteleri satın alarak veya ofis açarak Türkiye’ye gelen uluslararası operatörlerin yatırımlarını da değerlendiren Hakan Çevik, ”Bu tip büyük yatırımlarla gelen yabancı operatörler, belli bir süre sonra ya Türkiye’deki acentelerine ortak oldular ya da bu acenteleri satın alarak bünyelerine kattılar. Çünkü bu tip düzenli hatlarda bütünün bir parçası olmak gerekiyor” şeklinde yorumluyor. Acenteliğin emek yoğun bir iş kolu olduğunu söyleyen Çevik, şunları söylüyor: ”Kapital gücü olan firmalar zaman içinde bu şirketleri bünyesine katıyor. Bu ticaretin getirdiği olağan bir gelişme. Ölçek büyüdükçe hatlar da o bölgedeki konumunu güçlendiriyor. Biz de yurtdışında bu şekilde yatırımlarda bulunduk. İngiltere’de bir ofis açmıştık. Ortaklıklar kurup kendi ofislerimizi de açabilirdik. Bu şekilde yurtdışında yatırım yapan Türk firmaları da var. Arkas Denizcilik bunun en güzel örneği. Acentelikle başlayıp, armatörlük ve terminal işletmeciliği yapan bir holding haline gelmeyi başardı. Yurtdışında çeşitli ülkelerde kendi ofislerini açtılar.”      

Hizmeti de versinler

Yeni yıl ile birlikte atık alım tarifelerinde yapılan değişikliği de değerlendiren Kaptan Çevik, Acenteler Derneği gibi yapılan yeni düzenlemeye karşı değil. Bunun nedeniyse Avrupa limanlarında da aynı sistem ve tarifelere alışkın olmaları. Çevik’in istediği tek şey alınan ücret karşılığında hizmetin de eksiksiz verilmesi. Düzenli hat işletmeciliği yapan Contaz’ın gemileri bir servis süresince yedi Avrupa limanına uğruyor ve her limanda hizmet almasa dahi atık alım ücretlerini ödüyor. Aynı ülke de bir gün arayla iki liman yaptıklarında dahi bu ücretleri ödediklerini söyleyen Çevik, “Bir gemimiz bir gün arayla Yunanistan’ın Pire ve Volos limanlarına gitti. İki limanda da hizmet vermeden atık ücretini aldılar. Çünkü atıklarımızı iki gün önce İtalya limanında vermiştik. İtalya’da ve Pire’de bu ücretleri ödedik dedik. Ulaştırma Bakanlığı’na acente aracılığıyla dilekçe yazdırdık ama yine de o parayı bizden aldılar. Her limana gittiğimizde bu ücretleri ödüyoruz. Bir hat 7 Avrupa limanına uğruyor ve hepsinde bu ücretleri veriyor. İngiltere’de konteyner hatları için bir ayrıcalık tanımışlardı, haftada iki kez uğrayan gemiden ikinci kez ücret talep etmiyorlar. Rotterdam Limanı’nda da çeşitli indirimler yapılıyor. Fener ve Sağlık resmi gibi ödemek zorundayız ama hizmeti de alalım. İtalya’da limanlarda gemilere limanlara poşet bırakıyorlar ve gemiler çöplerini oraya atabiliyor. Daha sonra bu poşetleri topluyorlar. Avrupa’da bir hizmet alabiliyorsunuz. Otorite denizlerimizi korumak için bir sistem kurmak istiyorsa ve bu çarkın dönmesi için gerekiyorsa ödeyelim ancak karşılığında da bir servis ve hizmet almalıyız.

Editör: TE Bilişim