Karpaz açıklarında 24 Ağustos 2012 tarihinde ikisi çocuk, biri kadın 6 Suriyeli’nin ölümüyle sonuçlanan tekne faciasının ardından teknenin batmasında ihmalleri olduğu öne sürülen Yunus Gülduran, Niyazi Korkmaz ve Abdullah Temiz delil yetersizliğinden beraat etti. Beraat kararının açıklanmasının ardından sanıklar ve aileleri büyük sevinç yaşadılar ve “ ilahi adalet” diye çığlıklar attılar.
Sanıklar 10 aylık hükümsüz tutuklu olarak bulundukları Lefkoşa Merkezi Cezaevine gitmeden serbest kaldılar.
Mahkeme detaylı olarak açıkladığı kararında; Suriyelilerin ölümüne neden olan teknenin batma olayıyla ilgili olarak yapılan tahkikatın eksik olduğunu, teknenin nerede, nasıl ve neden battığının İddia Makamı tarafından ispat edilemediğini savundu.
Başkan Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Fügen Ulutekin ve üye Yargıç Ayşen Toroslu’dan oluşan Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nin oybirliğiyle aldığı kararı üye Yargıç Ayşen Toroslu açıkladı.
Ayşen Toroslu, sanıkların 24 Ağustos 2012 tarihinde Türkiye’nin Silifke ilçesinden 6 metre 10 santimetre uzunluğunda, 1 metre 35 santimetre genişliğinde ve 0.77 santimetre derinliğinde en çok 6 kişi taşıyabilen bir sürat teknesi ile KKTC’ye mülteci taşıdıkları sırada Dipkarpaz’ın 9 deniz mili açığında ihmalkarlık ve tedbirszilik sonucu ölüme sebiyet vermekle suçlandıklarını açıkladı.
Tüm sanıkların da bu suçlamayı kabul etmediğini söyleyen Toroslu, Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda yapılan duruşmada İddia Makamı’nın 31 tanığı şahadete çağırdığını ve 46 adet emareyi mahkemeye sunduğunu kaydetti.
Sanıklar itham edildikleri istemeden ve kasıt olmaksızın başka bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçuna yasa koyucu tarafından 5 milyar TL veya 7 yıla kadar hapis cezası veya her ikisinin birden ceza olarak öngörüldüğünü ifade eden Ayşen Toroslu, İddia Makamı’nın ispat yükümlülüğü olduğuna da dikkat çekti.
Toroslu, İddia Makamı’nın söz konusu olayın sanık 1 Yunus Gülduran’ın organizasyonunda ve sanık 3 Abdullah Temiz’in kaptanlığında yaşandığını öne sürdüğünü ve Silifke’den alınan 7 Suriyeli mültecinin dönüş yolunda Karpaz’ın 9 mil açığında ihmal sonucu yaşanan bir deniz kazası sonucu yaşamlarını yitirdiklerini iddia ettiğini kaydetti.
Ayşen Toroslu, Sahil Güvenlik ekiplerinin de dahil olduğu arama çalışmalarında 25 Ağustos 2012 tarihinde 12.40 ve 12.47 saatleri arasında 3’ü erkek, 1’i kadın ve 1 erkek, 1’de kız çocuğu olmak üzere 6 kişinin cesedinin bulunduğunu anlattı.
6 cesede de yapılan otopsi sonucunda hepsinin de suda boğulma sonucu yaşamlarını kaybettiklerinin anlaşıldığını bildiren Toroslu, cesetlerin tanıtma merasimlerinin ardından bazılarının alındığını, bazılarının da Gazimağusa Kabristanlığı’na defnedildiklerini söyledi.
Duruşma sırasında sanık avukatı Emre Kadri’nin cesetleri bulunan kişilerin, teknede olanlarla aynı olmayacağını öne sürdüğünü kaydeden Yargıç Toroslu, sanıkların ifadelerine ve mahkemede dinlenen tanıkların şahadetlerine göre konu günlerde başka tekne batmadığının anlaşıldığını bildirdi.
“İddia makamı ispat etmeli”
Teknenin boyutunun çok önemli olduğunu, teknede metrekaraye bir insan düşmesi gerektiğini ancak İddia Makamı’nın bunun tam aksini öne sürdüğünü ifade eden Toroslu, batan geminin denizde hiç aranmadığını, Patriot isimli teknenin boyutunun ne olduğunun İddia Makamı tarafından ispat edilemediğini dile getirdi.
Soruşturmada teknenin kaldırabileceği ağırlığın ve kazanın yaşandığı sırada tekne içerisindeki ağırlığın ne kadar olduğunun araştırılmadığını söyleyen Toroslu, İddia Makamı’nın teknenin kapasitesinin üzerinde yolcu aldığının iddiasını ispat edemediğini kaydetti.
Toroslu, İddianamede bulunan yetersiz can yeleği iddiasının, meselenin tahkikat memurunun görüşleri ile örtüşmediğini ve tahkikat memurunun kendisinin böylesi bir iddiada bulunmadığını açıkladığını dile getirdi.
Sanık 3 Abdullah Temiz’in teknenin kaptanı olduğunu ve kazada Abdullah Temiz’in ihmali olup olmadığı hakkında soruşturma yapılmadığını anlatan Ayşen Toroslu, bu konuda tahkikat yapılmamasının çok büyük bir eksiklik olduğuna vurgu yaptı.
Teknenin seyrüseferinin yenilenmemiş olmasına da değinen Toroslu, mahkemeye celp edilen tanığın teknenin seyrüseferinin yenilenmemiş olmasına rağmen denize elverişliliğini engellemeyeceğini aktardığını bildirdi.
Ayşen Toroslu, Suriyeliler’in ölümlerinin sanıkların ihmalkarlığına, dikkatsizliklerine ve tedbirsizliklerine bağlı olmadığı konusunda bulgu yaptıklarını açıkladı.
Toroslu, “Bu teknenin batması olayı ile ilgili olarak tahkikat eksik olduğu gibi teknenin nerede, nasıl ve neden battığına İddia Makamı izahat getiremedi” dedi.
Ayşen Toroslu, oybirliğiyle sanıkların beraatına karar verdiklerini açıkladı.
