Ulaştırma Bakanlığı'nın Hürriyet'in sorularına verdiği yanıtlar     

MAVİ MARMARA isimli 600 yolcu kapasiteli gemi, Türk Uluslararası Gemi Sicilinde (TUGS)  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına kayıtlı iken, 27.04.2010 tarihinde İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfına satılmış olup, aynı tarihte yine söz konusu vakıf adına TUGS'a kayıt edilmiştir. 

Geminin T.C sicilinde bulunduğu dönemde tüm sertifikalarının geçerlilik süresi  30 Aralık 2009 tarihinde dolmuş olup Geminin 5 yıllık genel bakım ve kuru havuz bakım ve denetimleri yapılmadığı için sefer yapamaz duruma gelmiş kabul edildiğinden denize elverişliliği sonlandırılmıştır. Aynı gerekçeyle geminin klası Türk Loydu  tarafından 5 Ocak 2010 da askıya alınmıştır.

Geminin yeni donatanı İHH,  Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğüne yapmış olduğu sözlü başvuru ile, geminin tekrar uzak yol seferi yapabilmek üzere yola ve denize elverişli hale getirilebilmesi için yapılması gereken bakım ve onarımların ön tespitini talep etmiştir.

Denizcilik Müsteşarlığı GSK uzmanlarınca yapılan ön sörveyde ihtiyaç duyulan bakım ve denetimler tespit edilerek kendilerine bildirilmiştir. Keza, Türk Loydu da geminin klasının tekrar başlatılabilmesi için yapılması gereken bakım ve onarımları bildirmiştir.  İHH bu bakım ve onarımların zaman alacağı ve muhtemelen yüksek mali külfeti nedeniyle bayrak değiştirme arayışına girmiştir.

Geminin milli mevzuatımız çerçevesinde mevcut durumu ve sertifikaları ile Türk Bayrağı altında uluslararası sefere çıkma imkânı olmadığından,  Vakıf yetkililerince, geminin mevcut durumu itibari ile uluslar arası sefere çıkabilecek şekilde sertifikalandırabilecek yabancı ( denizcilik literatüründe Elverişli Bayrak denilen )  bir bayrak devleti arayışı neticesinde gemi sertifikalarını Comoros'tan 21.05.2010 tarihinde almış ve gemiye Comoros bayrağı çekmiştir.  Donatan ayrıca Türk Loydu klasından da çıkmış  ve gemi Yunan kuruluşu olan "  Phoenix Register of Shipping adlı klas kuruluşu tarafından yeniden klaslanarak gerekli belgeleri almıştır.

Bazı ülkelerin mevzuatı aynı anda çift sicil kaydına müsaade etmektedir.

Gemi donatanınca, Türk sicilinden terkin talebinde bulunulmadan Comoros siciline kayıt yapılmıştır. Şu ana kadar gemi donatanı tarafından geminin Türk Sicilinden terkin talebinde bulunulmadığından gemi halen aynı zamanda Türk Sicilinde de kayıtlı bulunmaktadır.

Ülkemizinde taraf olduğu Uluslararası denizcilik teşkilatının SOLAS (Safety of Life At Sea ) kuralları gereği bir geminin denize elverişliliği ve sefer yapabilmesi için sahip olması gereken kriterler ve sertifikalar geminin bayrağını taşıdığı Bayrak Devleti otoritelerince belirlenmekte ve verilmektedir. Diğer ülkeler bayrak devletinin düzenlediği sertifikaları kabul etmek ve tanımak durumundadır. 

İSTANBUL ÇIKIŞI

Satışı ve bayrak değişikliğini müteakip donatan, geminin yeni Bayrak Devletinin düzenlemiş olduğu belge ve sertifikalarla, bulunduğu İstanbul limanından 42 transit yolcu ve 29 Türk vatandaşı mürettebatıyla Comoros Bayraklı olarak Antalya limanına hareket için Liman Çıkış Belgesi talep etmiştir. Gemiye Comoros Bayrağı ve D6FU2 Çağrı İşaretiyle aynı gün (22.05.2010) İstanbul Liman Başkanlığınca Liman Çıkış Belgesi verilmiştir.

Çıkış öncesi geminin tüm sertifikaları incelenmiş olup bir eksiklik görülmemesi üzerine  gidişine müsaade edilmiştir.

ANTALYA ÇIKIŞI

Gemi Antalya limanına 25.05 2010 tarihinde varmış olup Antalya'dan katılan 504 yolcu ile birlikte toplam 546 yolcu ve 29 personel ile  Antalya Liman Başkanlığından almış olduğu 28.05.2010 tarihli Liman Çıkış Belgesi ile 28.05.2010 saat 00 35'te Antalya'dan beyanında olduğu gibi Lübnan'a  hareket etmiştir.  Daha sonra Kıbrıs'ta CHALLENGER 1 isimli yattan katılan 14 yolcu ile yolcu sayısı 560 olmuştur.

Sedat Ergin'in Hürriyet Gazetesindeki Yazısı

Mavi Marmara meğer denize elverişli değilmiş

MAVİ Marmara’nın Gazze seferine çıkmadan önce mevzuat açısından gerekli bürokratik işlemleri yerine getirip getirmediği, neden Türkiye değil Comoros bayrağını taşıdığı, nihai varış noktası olarak hangi limanı gösterdiği gibi sorular kamuoyunda yaygın bir şekilde tartışılıyor. Bu soruları Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a yönelttiğimizde, kendisi dosyayı teknik düzeyde inceledikten sonra yanıt vermesinin daha isabetli olacağını söyledi. Bir süre sonra bürokrasisi tarafından hazırlanmış olan bir bilgi notu, Yıldırım’ın talimatı ve bilgisi dahilinde tarafıma aktarıldı. Ulaştırma Bakanlığı’nın bu bilgi notu çerçevesinde Mavi Marmara ile ilgili durumu şöyle aktarabilirim:

İHH, 27 NİSAN’DA BELEDİYEDEN ALDI

Mavi Marmara isimli 600 yolcu kapasiteli gemi, Türk Uluslararası Gemi Sicili’nde (TUGS) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına kayıtlı iken, 27 Nisan 2010 tarihinde İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım (İHH) Vakfı’na satıldı ve aynı tarihte yine bu vakıf adına TUGS’ye kayıt işlemi yapıldı. (TUGS, denizcilik dünyasının bir tür tapu kütük sicili gibi görülebilir. Bu kayıtta tarihçesi, özellikleri, sahibi gibi gemiye ait her türlü bilgi yer alıyor. S.E.)

AMA DENİZE ELVERİŞLİDİR BELGESİ YOKTU

Ancak geminin denize açılabilmesi mümkün değildi. Türk sicilinde bulunduğu dönemde Mavi Marmara’nın tüm sertifikalarının geçerlilik süresi 30 Aralık 2009 tarihinde dolmuştu. Mavi Marmara’nın 5 yıllık genel bakım, ayrıca kuru havuz bakım ve denetimleri yapılmamıştı. Bu nedenle, “sefer yapamaz duruma gelmiş” kabul edildiğinden, geminin denize elverişliliği Denizcilik Müsteşarlığı tarafından sonlandırılmıştı. Aynı gerekçeyle geminin klası da Türk Loydu tarafından 5 Ocak 2010 tarihinde askıya alınmıştı. Bu işlemlerin hepsi gemi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetinde iken yapılmıştı.

(Türk Loydu, gemilerin emniyet ve teknik açıdan denize elverişliliğini denetleyen mühendislik kuruluşunun adı. Türkiye’nin milli siciline kayıtlı bir geminin sefer yapabilmesi ancak Türk Loydu’nun düzenli teknik denetimlerini tamamlayıp “Elverişlidir” raporu vermesiyle mümkün. Pek çok ülkenin kendi loyd -klas- organizasyonu bulunuyor. Birden çok loyd organizasyonu bulunan ülkeler de var. S.E.)

İHH BAKIM VE ONARIM İÇİN BAŞVURDU

İHH, gemiyi üstüne geçirdikten sonra Denizcilik Müsteşarlığı’nın İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne sözlü başvuruda bulunarak, yeniden uzak yol seferine çıkabilmesi için yapılması gereken bakım ve onarımların ön tespitini talep etti. Denizcilik Müsteşarlığı, Gemi Denetim Kurulu uzmanlarınca yapılan ön incelemede ihtiyaç duyulan bakım ve denetimleri tespit ederek İHH’ye bildirdi. Benzer şekilde, Türk Loydu da geminin klasının yeniden başlatılabilmesi için yapılması gereken bakım ve onarımların listesini İHH’ye iletti.

AMA VAZGEÇİP COMOROS BAYRAĞINA GEÇTİ

Peki İHH, bu yükümlülükleri yerine getirdi mi? Hayır. Bakanlığın bilgi notuna göre, “İHH, bu bakım ve onarımların zaman alacağı ve muhtemelen yüksek mali külfeti nedeniyle bayrak değiştirme arayışına girdi.”
“Mavi Marmara’nın Türkiye’nin milli mevzuatı çerçevesinde mevcut durumu ve sertifikaları ile Türk bayrağı altında uluslararası sefere çıkma imkânı olmadığından, Vakıf yetkililerince, geminin mevcut durumu itibari ile uluslararası sefere çıkabilecek şekilde sertifikalandırabilecek yabancı (denizcilik literatüründe Elverişli Bayrak denilen) bir bayrak devleti arayışı sonucunda Comoros seçeneği gündeme geldi.”
İHH, gemi için gerekli sertifikaları Comoros’tan 21 Mayıs 2010 tarihinde aldı ve gemiye Comoros bayrağı çekti. (Comoros, Hint Okyanusu’nda Madagaskar Adası’nın hemen kuzeybatısındaki 800 bin nüfuslu küçük bir ada devleti.)

AYRICA TÜRK LOYD’UNDAN DA ÇIKTI

Geminin denize açılabilmesi için bir mühendislik (loyd) kuruluşundan da yeterlilik belgesi alması gerekiyordu. İHH, gemiyi Türk Loydu klasından çıkarttı ve Mavi Marmara bir Yunan kuruluşu olan “Phoenix Register of Shipping” adlı klas kuruluşu tarafından yeniden klaslanarak gerekli belgeleri almış oldu.
(Burada belirleyici olan, bayrak sahibi ülkenin hangi loyd şirketinin yetkisini tanıdığı. Comoros, Yunanistan’daki “Phoenix Register of Shipping” adlı kuruluşun yetki belgelerini tanıdığı için, İHH mevzuat engelini böylece aşmış oluyor. S.E.)

AMA HÂLÂ TÜRK SİCİLİNE DE KAYITLI

Buradaki ilginç bir nokta, Mavi Marmara’nın hâlâ Türkiye’nin sicilinde de kayıtlı olması. Bakanlığın bilgi notunda bu konuda şöyle deniliyor: “Bazı ülkelerin mevzuatı aynı anda çift sicil kaydına müsaade etmektedir. Gemi donatanınca (İHH), Türk sicilinden terkin talebinde bulunulmadan Comoros siciline kayıt yapılmıştır. Şu ana kadar gemi donatanı tarafından geminin Türk Sicilinden terkin talebinde bulunulmadığından gemi halen aynı zamanda Türk Sicilinde de kayıtlı bulunmaktadır.”Peki, Türkiye’nin bütün bu aşamalarda bir müdahalesi olamaz mıydı? Ulaştırma Bakanlığı bu konuda şunları söylüyor:
“Ülkemizin de taraf olduğu Uluslararası Denizcilik Teşkilatı’nın SOLAS (Safety of Life At Sea/Denizde Yaşam Emniyeti) kuralları gereği bir geminin denize elverişliliği ve sefer yapabilmesi için sahip olması gereken kriterler ve sertifikalar geminin bayrağını taşıdığı Bayrak Devleti otoritelerince belirlenmekte ve verilmektedir. Diğer ülkeler bayrak devletinin düzenlediği sertifikaları kabul etmek ve tanımak durumundadır.”

21 MAYIS’TA BAYRAK DEĞİŞTİ 22 MAYIS’TA YOLA ÇIKTI

Satışı ve 21 Mayıs tarihindeki bayrak değişikliğinin ardından, İHH, 22 Mayıs 2010 tarihinde yeni Bayrak Devletinin (Comoros) düzenlemiş olduğu belge ve sertifikalarla, geminin bulunduğu İstanbul limanından 42 transit yolcu ve 29 Türk vatandaşı mürettebatıyla Comoros Bayraklı olarak Antalya limanına hareket için Liman Çıkış Belgesi talep etti.
Gemiye Comoros Bayrağı ve “D6FU2” Çağrı İşaretiyle aynı gün İstanbul Liman Başkanlığı’nca Liman Çıkış Belgesi verildi. Çıkış öncesi geminin tüm sertifikaları incelendi ve bir eksiklik görülmemesi üzerine gidişine izin verildi.

ANTALYA’DA GEMİYE 504 YENİ YOLCU KİŞİ BİNDİ

Mavi Marmara, Antalya limanına 25 Mayıs 2010 tarihinde vardı. Gemi, Antalya’dan katılan 504 yolcu ile birlikte toplam 546 yolcu ve 29 personel ile Antalya Liman Başkanlığı’ndan aldığı 28 Mayıs 2010 tarihli Liman Çıkış Belgesi ile aynı tarihte saat 00.35’te Antalya’dan demir alıp yola çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı’nın bilgi notuna göre, Mavi Marmara Antalya limanından ayrılırken Lübnan’a gittiğini beyan etti. Gemi, daha sonra Kıbrıs’ta CHALLENGER 1 isimli yattan 14 yolcu daha aldı ve yolcu sayısı böylelikle 560 oldu.

KISSADAN HİSSE

Özetle, Mavi Marmara, Comoros Bayrağına geçmemiş olsaydı herhangi bir Türk limanından demir alıp denize açılabilmesi hiçbir şekilde mümkün değildi. Çünkü sefer emniyeti olmadığı için bütün ruhsatları iptal edilmişti.
Bu arada, İHH yöneticilerinin “Gazze ablukasını denizden kıracakları” yolundaki bütün açıklamalarına karşılık, Türk makamları gemi kaptanının İstanbul ve Antalya liman başkanlıklarına yaptığı “Nihai varış noktası: Lübnan” beyanını esas almıştı. Ayrıca, gemi kaptanının Lübnan’a gidecekleri yolundaki beyanı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın geminin Mısır’a gittiği yolundaki açıklamasıyla da çelişiyor.

 

Editör: TE Bilişim