MTI NETWORK 2008 RAPORU:
Korsanlar 199 gemiye saldırdı, 581 gemiciyi rehin aldı, 9 gemiciyi öldürdü..
Dünyada 16 ofisi ile sadece denizcilik sektörüne; deniz kazaları, gemi kaçırma ve korsanlık olaylarında iletişim danışmanlığı hizmeti veren İngiltere merkezli MTI Network, 2008 yılına ait korsanlık raporunu açıkladı. Türkiye’de Mese İletişim Danışmanlığı ortaklığı ile hizmet veren MTI Network’ün raporu, mürettebatın korsanlara karşı koyabilmek için sadece 15 dakikasının olduğunu, eğitimli mürettebatın ise bu zamanı iyi değerlendirerek korsanları atlatabildiklerini gösteriyor.
Korsanlar, 2008’in ilk 9 ayında 199 gemiye saldırdı
2008’in tamamında ve 2009’un ilk iki ayında korsanlık açısından en çok olay yaşanan bölge, Aden Körfezi ve Somali’ye yakın denizler oldu. IMB (International Maritime Bureau) Korsanlık Raporlama Merkezi’ne, dünya genelinde 2008 yılının ilk dokuz ayında toplam 199 olay bildirildi. 2008 yılının ilk çeyreğinde merkeze bildirilen korsanlık olayı 53, ikinci çeyrekte 63 oldu, üçüncü çeyrekte bildirilen olay sayısı büyük bir artış göstererek 83’e yükseldi. Aynı yıl 115 yük gemisini korsanlar işgal etti, 31’i kaçırıldı, 23’ü yakıldı. Bu saldırılar sırasında 581 gemici rehin alındı, 9’u kaçırıldı, 9 gemici ise öldürüldü.
Geminin kaderini ilk 15 dakika belirliyor
Bugüne kadar, korsanlar tarafından kaçırılan 16 gemide aktif görev alan MTI Network’ün raporu, korsan botunun tespiti ile geminin korsanlarca ele geçirilmesi arasında, gemi görevlilerinin saldırıya cevap verebileceği 15 dakika olduğunu gösteriyor. Yaşanan vakalarda bu 15 dakikalık süre içinde korsanların, gemilere çoğunlukla sürat motorlarıyla ve geminin arkasından yaklaştıkları; ardından da geminin yan tarafına geçerek iplerle güverteye merdiven attıkları belirlendi. Güvertesi alçak olan, az sayıda çalışanı bulunan ve yavaş seyreden gemilerin korsan saldırılarına daha kolay hedef olduğu gözlendi.
Korsanlardan korunmak için eğitim şart
MTI’ın çalışmaları, eğitim almış ve korsanların taktikleri konusunda gerekli hazırlıkları yapmış olan ekiplerin korsanları bazı yöntem ve manevralarla engelleyebildiklerini gösteriyor. Bu da, korsanlardan korunmak için gemi mürettebatının eğitimini gerekli kılıyor.
İyi niyetli korsanlar
Bu kadar çok kaçırma olayına karşın yaralı ve ölü sayısının az olduğu görülüyor. Çünkü korsanların, gemi personeline zarar verilmemesi konusunda aralarında aldıkları iyi niyet kararına uydukları, bu yüzden de çok özel bir durum olmadığı sürece mürettebata iyi davrandıkları biliniyor.
MTI Türkiye temsilcisi Merih Güngör, kaçırma ve korsanlık olaylarının yanı sıra gemi kazalarının da gittikçe artığına dikkat çekerek, tehlikelerle dolu sularda krizlere hazırlıklı olmanın önemine değiniyor. Güngör, denizcilik şirketlerinin muhtemel bilgi kirliliği ve yanlış enformasyon sürecinin, geminin bağlı olduğu şirkete zarar verdiği gibi denizcilik sektöründe de büyük yaralar açtığına dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm bunlardan korunabilmek için profesyonel hizmetlere yatırım yapılması önemli. Biz MTI Türkiye temsilciliği olarak, dünyanın neresinde olursa olsun, olayı takip eden iki saat içinde tüm ihtimallere karşı hazır oluyoruz. Özellikle medyanın büyük ilgi gösterdiği kaçırma ve korsanlık olaylarında doğru bir strateji oluşturulması, kişilerin ve kurumların güvenliğini sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Biz de gerek eğitimlerimizle gerek uygulamalarımızla ofiste çalışan görevliden, gemideki mürettebata ve hatta üst düzey yöneticilere kadar ortak bir dil ve duruş oluşturulmasını sağlıyoruz. Böyle bir danışmanlık hizmeti, Türkiye için yeni bir kavram gibi dursa da özellikle önümüzdeki dönemde gemicilik şirketlerinin yanı sıra charter firmalarının, okyanus aşırı hizmet veren gemi finansörlerinin, enerji kuruluşlarının ve sondaj kulesi operatörlerinin konuya gereken önemi vereceğine inanıyoruz.”
Hedefte büyük tankerler var
Korsanlar 2008 yılının sonlarına doğru özellikle büyük tanker ve yığma yük taşıyan gemilere saldırdı. Aden Körfezi ve Somali bölgesinden her yıl 16.000 civarında gemi Ortadoğu’dan petrol; Asya’dan Avrupa’ya ve Kuzey Amerika’ya diğer ürünleri taşıyor.
Fidyelerde artış yaşanıyor
Korsanların talep ettiği fidye tutarları 2008 yılında büyük artış gösterdi. Çünkü korsanlar 2008 yılının sonlarına doğru özellikle büyük tanker ve yığma yük taşıyan gemilere saldırdıl. Yılın başında 750 bin dolar olan fidye, yıl sonunda 2-3 milyon dolarlara kadar yükseldi. Bu artışın en önemli nedeni; daha büyük, daha kalabalık ve kıymetli yük taşıyan gemilerin kaçırılması olarak belirlendi.
Saldırı alanları genişliyor
Korsanların saldırı alanları da giderek genişliyor. Şimdilerde korsanlar merkez olarak büyük gemileri kullanıyor ve böylece kıyıdan çok daha uzak alanları kontrol altında tutabiliyorlar. Silah ve roket pervaneli el bombaları bulunan korsanlar, gemi mürettebatını etkisiz hale getirerek kaçmalarını da önlüyor.
Gözaltı süresi ortalama 2 ay
Gözaltı süresi ortalama 2 ay sürüyor ancak bu süre görüşmelerde izlenen politika ve diğer kriterlere bağlı olarak değişebiliyor. Bu süre içinde gemiler genellikle, Somalili korsanların karargahı haline gelen Eyl limanına çekiliyor ve fidye ödenene kadar burada tutuluyor.
Korsanlar teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanıyor
MTI Network, korsanlarla yapılan görüşme detaylarının gizliliğinin çok önemli olduğunu vurguluyor. Çeşitli kaçırma olaylarında korsanların internet haberlerine, uydu ve telefon sistemlerine kolayca ulaşabildikleri görüldü. Bu nedenle görüşme detaylarının açığa çıkması, örneğin korsanların haberlerde fidye verilmeyeceğini öğrenmesi özellikle rehinelerin hayatlarını tehlikeye atabilir ve görüşmelerin sağlıklı yürümesini engelleyebilir.
Aileler ve gemi sahipleri arasında diyalog şart
Korsanların ellerinde bulunan denizcilerin aileleriyle kurulan iletişim de, bu süre içinde büyük önem taşıyor. Gemicilerin yanı sıra aile üyeleri de bu durumdan en çok etkilenenler arasında olduğu için zamanında doğru bilgilendirilmeleri ve desteklenmeleri gerekiyor. Aileler ile gemi sahibi şirket arasındaki diyaloglar, krizin daha kolay atlatılmasını sağlıyor. Bazı olaylarda, korsanların rehine akrabaları piyon olarak kullanarak, firmanın fidye ödemesini hızlandırmak için harekete geçtikleri görüldü.
Türkiye de Deniz Kuvvetleri ile bölgede
Korsanlık eylemlerindeki büyük artış ve Sirius Star gibi yüksek düzeyde önem taşıyan gemilerin korsanlık olaylarına karışmış olması bölgede Deniz Kuvvetleri’nin varlığını güçlendirmesini gerektirdi. Avrupa Birliği’nin öncülüğünde İngiltere, Danimarka, Almanya, Yunanistan, Güney Kore, Liberya, Çin, Fransa, Rusya, Hindistan, Malezya ve son olarak da Türkiye, bölgeye deniz gücü takviyesi gönderdi.
Birleşmiş Milletler’in aldığı ve bir yıl geçerli olacak bir karar ile Somali sularında korsanlıkla savaşacak olan ülkelere “bölgede korsanlığı önlemek için gereken her türlü önlemin alınması yetkisi” verildi.
MTI Network Nedir?
Teknolojideki gelişme, riskleri minimuma indirmekle birlikte gemiler de diğer araçlar gibi çeşitli kazalara maruz kalabiliyor. Kazanın gerçekleşmesinin ardından yaşanması muhtemel bilgi kirliliği ve yanlış enformasyon süreci ise kazayı yapan geminin bağlı olduğu şirkete zarar verdiği kadar denizcilik sektöründe de büyük yara açıyor.
Dünyada 16 ofisi ile 6 binden fazla geminin sorumluluğunu alan MTI Network, sadece denizcilik şirketlerinin yaşadığı bu tarz beklenmedik sorunlar karşısında medya ile sürdürülecek ilişkilerde danışmanlık hizmeti veriyor. Dünyanın neresinde olursa olsun kazayı takiben en geç iki saat içinde tüm ihtimallere karşı hazır olan MTI aynı zamanda uluslararası reklâm, medya planlama, kurumsal kimlik hazırlık ve üretim hizmetleri de sağlıyor.
Sektör yöneticileri, MTI’ın dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan ve konularında uzman uluslararası ajans ağı ile Asya’dan Amerika’ya kadar her yerde hizmet almanın rahatlığını yaşıyor. İngiltere, ABD, Hong Kong, Norveç, Avustralya, Benelüks Ülkeleri, Yunanistan, İtalya, İspanya, Fransa, Dubai, Japonya, Brezilya, Kanada ve Singapur’dan oluşan ülkeler zincirine Türkiye’de MESE İletişim Danışmanlığı’nı da ekleyen MTI, entegre bir network ağı ile dünyanın dört bir yanında hizmet veriyor.
