Zorunlu trafik sigortasına getirilen ‘tavan fiyat’ uygulaması müşteriler tarafından olumlu tepkiler alırken, sigorta acentelerinin poliçeler üzerinden aldıkları komisyonların düşürülmesi acente sahiplerini düşündürüyor. Yaklaşık 5 yıldır sigorta acentesi işleten Duygu Karabulut, “Satışlarda zorluk yaşıyoruz. Komisyon oranlarımız düştü. Bu şekilde devam ayakta kalmak çok zor” dedi.

Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan yeni düzenleme ile trafik sigortalarına ‘tavan fiyat’ uygulaması getirilmesi müşterileri memnun ederken, bölgede poliçe satmakta zorlanan sigorta acentelerini de endişeye sürükledi. Yaşanan olaylardan dolayı bölgede poliçe satmanın daha da zorlaştığını belirten sigorta acentesi işletmeni Duygu Karabulut, sigorta acenteleri olarak hem sigorta şirketlerinin teminat vermemesi hem de müşteri kaynaklı sorunlarının olduğunu bunun üzerine tavan fiyat uygulamasının da getirilmesiyle poliçe komisyon miktarlarının neredeyse yarı yarıya kadar düştüğüne ve bu şartlarda ayakta kalmanın çok zor olduğunu kaydetti. Sigorta acentelerinin sorunlarına dikkat çeken Karabulut, “Sektörel bazda birçok sorunumuz var. Hem bölgesel hem de amaçta sigorta şirketlerinin teminat vermemesi sorunlarımız var hem de müşteri kaynaklı problemlerimiz çok fazla. Tabi ki bunlar sigortacılık derneğimizin çalışmaları var fakat herhangi bir sonuç elde etmiş değiliz. Tavan fiyat uygulaması getirdiler. Bütün sigorta şirketlerinin basamak bazında verdikleri fiyatları eşitlediler. Tabi mevcut duruma bakarsak bundan iki yıl öncesine kadar sigorta fiyatlarında yüzde yüz bir artış oldu. Müşteri açısından tabi ki sıkıntılı bir süreç yaşadık. Poliçe satmak zorlaştı. Fiyatların yüzde yüz artmasını anlatmak zor oldu. 12 Nisan’da ise yüzde 30’luk bir indirim söz konusuydu fakat fiyatlara baktığımızda geçen yıl 5 bin 700 liraya kestiğimiz bir poliçeyi 12 Nisan itibariyle bin 300’e kadar kesebiliyoruz. Yani yüzde 60-70 bazı poliçelerde yüzde 80’e kadar bir indirim söz konusu” dedi.

“Bizim aleyhimize çevrilen bir durum oldu”

Yeni düzenlemenin müşteri lehine olduğunu kaydeden Karabulut, sözlerine şöyle devam etti:

“Ben müşteri olsam bu benim lehime olan bir durum fakat acentelere ne oldu? Biz acente olarak çalışıyoruz. Acenteler açısından kötü bir durum söz konusu. Bizim komisyon oranlarımız düşmekle birlikte sigorta poliçesini satmak bu şekilde de zor. Yani geçen yılki müşterimi aradığımda 5 bin 700’e kestiğin poliçeyi neden bu yıl bin 300’e kesiyorsun diye bir kargaşa yaşıyoruz. Hazine Müsteşarlığı’nın verdiği bir kararla sigorta şirketlerinin uyguladığı bir yöntem bu. Yüzde 80 gibi bir düşüş fakat onda bile satışlarda zorluk yaşıyoruz. Bizim komisyon oranlarımız düştü. Bu şekilde devam ederse ağ acentesi olarak çalışan arkadaşlarımdan söz ediyorum, ayakta kalmak çok zor. Müşteri çok memnun, halkımız çok memnun. Düşünün cebinizden 2 bin lira çıkıyorken şuanda 600-700 lira çıkıyor yada bin 500 çıkıyorken 400 lira çıkıyor. Müşteri çok memnun fakat sigorta şirketleri bu durumdan çok memnun değiller. Akabinde biz de çok memnun değiliz. Bizim için aleyhimize çevrilen bir durum oldu. Kestiğimiz poliçe üzerinden aldığımız komisyon oranlarının yarı yarıya düşmesi tabi ki çok kötü bir durum oluşturdu bizde. Şuanda çırpınıyoruz. Ayakta durmaya çalışıyoruz".

“Terörden dolayı sigorta şirketlerinden teminat alamıyoruz”

Sur olaylarından sonra bazı sigorta şirketlerinin vermiş olduğu kararlar olduğunu belirten Karabulut, “Bölgemizde terör olayları çok yoğun olarak yaşanmaktaydı Sur olayları döneminde. Bir kasko poliçesi satın almak istiyorsunuz fakat terör teminatı sağlamıyorlar. Terör teminatı verilmediği için birçok müşterimiz kasko poliçesi satın almamaya başladı. Onun haricinde iş yeri sigortaları, yangın poliçelerimizi, yangın poliçelerimizi yapamıyoruz. Bunun sebebi terörden dolayı sigorta şirketlerinden teminat alamıyoruz fakat aynı müşteri, Diyarbakır’da oturan, ikamet eden bir müşteri Antalya’daki, İzmir’deki, Ankara’daki ya da İstanbul’daki bir sigorta acentesini arayarak kendi iş yerini sigortalayabiliyor. Yani olan burada çalışmakta olan, hizmet veren acentelere oluyor. Biz poliçe üretemezken adres aynı olmasına rağmen İstanbul’daki arkadaşımız buradan konut poliçesi satabiliyor. Konutu görmeden, şehrin moralitesini bilmeden, hangi semtlerde sıkıntı yaşanır, hangi semtlerde sıkıntı yaşanmaz onları analiz etmeden poliçeyi satabiliyor. Ben 5 yıldır konut poliçesini devam ettiren bir müşterimizin geçen yıl ve bu yıl konut poliçesini kesemedim. Hasar almamasına rağmen kesemedim. Çünkü sigorta şirketleri otorizasyona düşüyor poliçelerimiz. Otorizasyondan sonra onayı gelmiyor. Yani hiçbir şekilde poliçe üretimi yapamıyoruz. Oto kaza dışında poliçe üretimi gerçekleştiremiyoruz" diye konuştu.

Merdiven altı sigorta acenteleri

Ağ acentelerinin en büyük sorunlarından birinin merdiven altı denilen kayıt dışı sigorta acenteleri olduğunu vurgulayan Karabulut, “5 yıldır bu işi yapıyorum. 5 yıldır kapımı çalıp siz burada ne yapıyorsunuz, bu poliçeyi neye istinaden satıyorsunuz diyen yok. Vergi levhamız var, TOBB’a kayıt yapıyoruz. Ağ acenteleri olarak bu işi gerçekten severek, isteyerek yapan acenteler olarak evet bu işi yapıyoruz fakat TOBB’a kayıtlı acentelerin sayısından çok merdiven altı acenteliği, ne yaptığını bilmeyen insanlarımız da var. 5 lira 10 liraya bakıp kazadan sonra onu fersah fersah ödeyen müşteriler de o gibi insanlardan poliçe üretimi aldıklarından dolayı bizim için çok büyük bir sıkıntı. Merdivenaltı, denetim olsa belki biraz hiç yok çünkü sadece yüzde onluk bir denetim olsa belki bunun biraz daha önüne geçebilirler” ifadelerini kullandı.
Kaynak: iha