Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi mezuniyet töreni

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi (JSGA) 2018-2019 eğitim öğretim yılında öğrenim görerek, öğretimlerini başarıyla tamamlayan subay ve astsubayların mezuniyet töreni, JSGA Stadyumunda gerçekleştirildi. Subay rütbesiyle toplam 515 öğrenci (18 kadın, 497 erkek) mezun oldu. Törende 3 bin 431 Astsubay öğrenci (409 kadın, 3 bin 22 erkek) mezun oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı mezuniyet töreninde toplam 3 bin 946 rütbeli asker mezun oldu.

Mezuniyet töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından mezunlar adına Jandarma Teğmen Ömer Faruk Yazar’ın konuşmasıyla başladı. Jandarma ve Sahil Güvenlik sınıflarından mezun olan subay ve astsubaylardan dönemlerini birincilikle tamamlayanların yaş kütüklerine yıldız ve plaket çakmasının ardından JSGA Başkanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu selamlama konuşmalarını gerçekleştirdi.

Jandarma ve Sahil Güvenlik sınıfından mezun olan subay ve astsubaylardan; Jandarma sınıfı subaylarda birinci olan Jandarma Teğmen İsmet Mat, Jandarma sınıfı astsubaylardan birinci olan Jandarma Astsubay Çavuş Rabia Kökpınar, Sahil Güvenlik sınıfı subaylardan birinci olan Sahil Güvenlik Teğmen Çağrı Dinç, Sahil Güvenlik sınıfı astsubaylardan Sahil Güvenlik Astsubay Çavuş Alp Kaptan’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomalarını verdi. Sınıf birincilerinin diploma töreninin ardından toplam 3 bin 946 mezun öğrenciye diplomaları takdim edildi.

“Bu devlet tarihe mal olmuş bir devlettir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyetinin köklü bir devlet olduğunu belirterek, “Son dönemde bölücü örgütün şehit ettiği Jandarmalarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Şairin de dediği gibi, ‘İnsan büyür beşikte, mezarda yatmak için ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için’. Ülkesini yaşatmak, milletini korumak için can veren kahramanlarımızın her biri yüreğimizde sonsuza kadar yaşamaya devam edecek. Türkiye, çevremizdeki ve dünyadaki birçok devlet gibi sonradan kurulmuş, belgelerin veya projelerin eseri bir devlet değildir. İçinde bulunduğumuz Jandarma kurumunun dahi 180 yıllık bir geçmişi vardır. Unutmayın; bu devlet bir kabine devleti değildir. Bu devlet tarihe mal olmuş bir devlettir. Kara Kuvvetleri Komutanlığımız, bu yıl ordumuzda hala kullanılan; tümen, binbaşı, yüzbaşı, onbaşı gibi kavramların ortaya çıktığı yıllara uzanan 2 bin 228’inci kuruluş yıldönümünü kutladı. Pazartesi günü kendisinden kat kat kalabalık bir orduyu gün batmadan darmadağın ettiğimiz Malazgirt zaferimizin 948’inci yıldönümü için Malazgirt’te olacağız. Osmanlı’nın sadece devlet yapısının değil, askeri düzenin etkisi de günümüze kadar tüm dünyayı etkilemeye devam etmiştir. Alparslan, oradan yola çıktı ve Anadolu o zaman bizler için vatan oldu. Bugün de TSK dünyanın sayılı ordularından biri” diye konuştu.

“Kendi konforlu dünyalarından bize ahkam kesenlerin sözüne göre hareket edecek değiliz”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözünü hatırlatarak Türkiye Cumhuriyeti’nin daima güçlü kalması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözü de barış içerisinde yaşayabilmemiz için çok güçlü olmamız gerektiğini ifade ediyor. Binlerce kilometre uzaktan gelip bölgemize; kara, deniz, hava tüm güçlerini yığanları barış timsali gösterirken sadece kendisini korumak isteyen ülkemizi savaş çığırtkanlığıyla suçlayanlar var. Binlerce kilometre uzaktaki ülke topraklarını korumak için; masum, terörist ayrımı yapmadan milyonlarca insanı öldüren veya ölümden beter bir hayata mahkum edenlere demokrasi havarisi muamelesi yapıyorlar. Buna karşılık dünyanın en başarılı ve hassas terörle mücadelesini yürüten ülkemizi savaş suçlusu göstermeye çalışıyorlar. Elbette, Türkiye güvenlik güçlerinden ve vatandaşlarından şehitler vermeye devam ederken kendi konforlu dünyalarından bize ahkam kesenlerin sözüne göre hareket edecek değiliz. Ülkemizin güvenlik öncelikleri neyi gerektiriyorsa; milletimizin geleceği için hangi adımı atmamız gerekiyorsa ona göre davrandık, davranacağız. Eğer, S-400 almamız gerekiyorsa, onun için aldık, onun için alıyoruz. Siyaseti ve diplomasiyi asla ihmal etmeden gerektiğinde güç kullanmaktan çekinmeden idare ediyoruz. Kendi savunma sanayi ürünlerimizin yüzde 20’sini üretiyorduk şimdi yüzde 70’ini üretiyoruz. Bunun bir anlamı var. Şimdi sadece kendimiz için değil, aynı zamanda ihraç ediyoruz. Bu ihracattan da yaklaşık 3 milyar dolar elde ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Bizim sondaj gemilerimiz kendimize ait, kiralık değil”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz’ün ‘Türkiye, Doğu Akdeniz’de karaya oturmuştur’ şeklinde yaptığı açıklamayı hatırlatan Erdoğan, “İşte bakın, maalesef şu anda Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin olmadığını söyleyen zavallılar var. Amerika varmış, Fransa varmış, İngiliz varmış ama sadece Türkiye yokmuş. Bizim oradaki sondaj gemilerimizin üzerindeki devasa al bayrağımızı tanımayacak kadar zavallı. Bizim sondaj gemilerimiz kendimize ait, kiralık değil. Oradaki bütün arama gemilerimiz de bize ait. 4 gemiyle oradayız ama 4 geminin yanında da deniz kuvvetlerimizin fırkateynleri var. Aynı şekilde hava kuvvetlerimiz sürekli orada. Oradaki çalışmalarımızı sonuna kadar yürüteceğiz. Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımızın haklarını ve kendi haklarımızı orada korumaya söz verdik ve bu yola devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha