Giriş: 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun 33. maddesi gereğince, Türkiye‘de mühendislik mesleğinin icra edilebilmesi için ihtisasına uygun bir meslek Odasına kaydolmak gerekmektedir. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Yıldız Te

Giriş:

6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun 33. maddesi gereğince, Türkiye‘de mühendislik mesleğinin icra edilebilmesi için ihtisasına uygun bir meslek Odasına kaydolmak gerekmektedir.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Deniz Harp Okulu (DHO), Piri Reis Üniversitesi ile Varna Teknik Üniversitesi’nin Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olanlar ve ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’nden mezun olanlar, aynı meslek Odası’na, yani Gemi Mühendisleri Odası (GMO)’na üye olmak suretiyle mesleki yetkinlik kazanmaktadırlar. Dolayısıyla, hem gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisliği, hem de deniz teknolojisi mühendisliği, mevcut “gemi mühendisliği konsepti" içerisinde değerlendirilmektedir.

Son yıllarda ülkemizde inşa edilen kıyı yapısı sayısındaki artış ve denizlerimizdeki petrol ve doğal gaz arama, çevresel ve sismik araştırma faaliyetlerinde yaşanan hareketlilik, deniz teknolojisi mühendisliği ihtiyacını ön plana çıkarmış olmakla birlikte, açık deniz ve kıyı yapıları projelerinde yetkin mühendislik imkanı tanınmaması mesleğin cazibesini olumsuz etkilemektedir. Söz konusu yetkinlik sorununun mevcut gemi mühendisliği konsepti içinde çözülmeye çalışılması ise, bence yapılan en önemli hatalardan bir tanesidir.

Bu çalışmada; ilgili Kanun, Yönetmelik vb. mevzuat hükümleri çerçevesinde, inşaat, petrol ve gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisliği ile olan yetkinlik çakışmaları da analiz edilerek, mevcut "gemi mühendisliği konsepti" içerisinde değerlendirilen deniz teknolojisi mühendisliğinin yıllardır devam eden açık deniz ve kıyı yapıları projelerine yönelik yetkin mühendislik sorununun çözümüne dair çeşitli alternatifler değerlendirilmekte ve söz konusu mesleki yetkinlik sorununun çözümüne ilişkin bazı önerilerde bulunulmaktadır.

“Gemi Mühendisliği” Tanımı, İlgili Mevzuat ve Çeşitli Görüşler:

6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun 14.maddesinde: Her ihtisas şubesi yalnız bir oda açar. İhtisas ve iştigal mevzuları ayrı olan mühendis ve mimarlar; ancak ihtisas veya iştigal mevzularının taallûk ettiği odaya kaydolunurlar.” hükmü yer almaktadır.

10 Temmuz 2005 tarihli ve 25871 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan TMMOB Gemi Mühendisleri Odası (GMO) Ana Yönetmeliği’nin üyelik koşullarını düzenleyen 7 (a) maddesinde ise: “Madde 7 - Odaya üye olabilmek için aşağıdaki esasların yerine getirilmesi gerekir; (a) Odaya asil üye olabilmek için T.C. uyrfuğunda olmak ve Türkiye sınırları içinde gemi inşaası ve/veya gemi makinaları ve/veya deniz teknolojisi mühendisliği öğretimi yapan kurumlarca verilen lisans diplomasına yada fakülte yönetim kurulu kararına istinaden verilen mezuniyet belgesine, yurtdışındaki üniversitelerden mezun olanlar için ise Yükseköğretim Kurulunca onaylanmış denklik belgesine sahip olmak gerekir,” denilmektedir.

Yani, GMO Ana Yönetmeliği'nin 7 (a) maddesinde yer alan bu ibareye istinaden, gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendislerinin yanısıra, deniz teknolojisi mühendisliği mezunları da GMO’ya üye olabilmektedirler.

24-25  Kasım 2008 tarihlerinde gerçekleştirilen “Gemi İnşaatı ve Deniz Teknolojisi Teknik Kongresi”nde, İTÜ Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yalçın ÜNSAN tarafından sunulan  “Türkiye’deki Deniz Teknolojisi Mühendisliği Uygulamalarına Bir Bakış” başlıklı bildirinin “Sonuçlar” kısmında şöyle denilmektedir:

"İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’nün Deniz Teknolojisi Mühendisi Tanımı: “Öğrencilere her türlü deniz araçları, kıyı ve açık deniz yapıları dizayn etme becerisi kazandırmak” olarak verilmektedir.

Deniz Teknolojisi Mühendisliği alanında eğitim veren tek fakülte olan İTÜ Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nin ve Gemi Mühendisleri Odası’nın bir an önce YETKİN MÜHENDİSLİK anlamında girişimde bulunmaları Deniz Teknolojisi Mühendisliği tanımı yapılarak, tanımın içini resmi olarak doldurmaları gerekmektedir.

Türkiye’de Kıyı Mühendisliği’nin İnşaat fakültelerinin bir parçası olduğu gibi anlamsız bir kanaat vardır. Dünya üzerinde Kıyı Mühendisliği eğitimi veren fakülteler incelendiğinde bu yargının geçerli olmadığı görülmektedir. Hatta ülkemizde sahiplenmemiş gibi görünen yurt dışında örnekleri görünen Nehir Mühendisliği dahi ilgi alanına sokulabilir.

Yukarıda sunulan ve sunulamayan çalışmalar göz önüne alındığında Açıkdeniz Mühendisliği ve Kıyı Mühendisliği’nin Deniz Teknolojisi Mühendisliği tanımının içine alınarak Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nin ve Gemi Mühendisleri Odası’nın bir an önce ortak bir çalışma platformu çerçevesinde YETKİN MÜHENDİSLİK başvurusu yapmasının isabetli olacağı kanaatindeyim.” (*)

Hocamızın bu görüşlerini, 2009 yılının Şubat’ında kaleme aldığım “Deniz Teknolojisi Geliştirmede Başarılı mıyız?” başlıklı köşe yazımda yer vermek suretiyle, daha öncede gündeme taşımıştım. Ayrıca, Gemi ve Deniz Teknolojisi Dergisi'nin Nisan 2010/184. sayısında yayımlanan bir yazımda; eğitim müfredatı ve yetkinlik alanları bakımından farklı iki branş olan gemi inşa ve gemi makineleri mühendisliği ile deniz teknolojisi mühendisliğinin birbirini ikame edebilmesi şeklindeki defakto durumdan da bahsetmiştim. 

Deniz teknolojisi mühendisliği bölümününün isminin önüne "gemi" ibaresinin eklenmesi(**) dışında, açık deniz ve kıyı yapıları projelerine yönelik yetkinlik sorununun çözümüne dair o günden bu güne ciddi bir ilerleme kaydedildiğine dair bir bilgiye rastlamadım. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz kişiler de, söz konusu mesleki yetkinlik sorununun halen devam ettiğini belirttiler.

Yani, deniz teknolojisi mühendisliğinden mezun olduktan sonra “açık deniz ve kıyı yapıları projelerinde” yetkin mühendislik imkanı tanınmayan deniz teknolojisi mühendisliği mezunlarına, tıpkı gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisleri gibi, GMO’ya üyelik ve dolayısıyla “gemi projelerinde” yetkinlik imkanı sağlama uygulaması devam etmektedir.

Oysa, Yrd. Doç. Dr. Yalçın ÜNSAN Beyin 2008 yılında önerdiği gibi, deniz teknolojisi mühendisliği tanımının içinin doldurulması ve “açık deniz ve kıyı yapıları projelerinde” yetkin hale getirilmesi fikri, mevcut uygulamadan çok daha mantıklı gözükmektedir.

Çünkü; son yıllarda ülkemizde inşa edilen kıyı yapısı (liman, marina, tersane, vb.) sayısındaki artış ve denizlerimizde petrol ve doğal gaz arama, çevresel ve sismik araştırma faaliyetlerinde yaşanan hareketlilik dikkate alındığında, eğitimlerinin son senesinde “deniz yapıları projesi” hazırlayarak mezun olan deniz teknolojisi mühendisliği mezunlarının açık deniz ve kıyı yapıları projelerine yönelmelerinin sağlanması fikri, çok daha akılcı ve sürdürülebilir bir yetkinlik alanının oluşumunu ifade etmektedir.

Zaten, 18.02.1982 tarihli ve 17609 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği'nin 13. maddesinde: "..Bir fakültede veya yüksekokulda aynı veya benzer nitelikte eğitim-öğretim yapan birden fazla bölüm bulunamaz." hükmü yer almaktadır.

Multi-Disipliner Yapı Örneği: Makine Mühendisleri Odası (MMO)  

Günümüz dünyasında teknolojik yeniliklerin, ürün ve süreç geliştirmeden bağımsız düşünülemeyeceğini; gemi ve deniz araçlarının tasarım ve inşa süreçleri hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmadan bu alanda Ar-Ge faaliyetleri ve teknolojik yenilik üretmenin çok zor olacağını; ve dolayısıyla gemi/deniz teknolojisi geliştirmeye yönelik eğitimlerin, gemi inşa ve gemi makineleri mühendislerine yönelik lisansüstü seviyede verilmesinin çok daha mantıklı olacağını düşünenler olduğu gibi, Makine Mühendisleri Odası (MMO)'ndaki çoklu yapıyı örnek göstererek, farklı meslek mensuplarının aynı meslek örgütüne kaydolmak suretiyle aynı işi yapabilmesinin normal olduğunu düşünenler de var.

15.03.2002 tarihli ve 24696 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan TMMOB Makine Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin "Kuruluş" başlıklı 4. maddesini incelendiğimizde, makine mühendislerinin yanısıra, endüstri mühendisleri, sanayi mühendisleri, işletme mühendisleri, uçak, havacılık ve uzay mühendislerinin de MMO'ya üye olabilme imkan sağlandığını görüyoruz. Fakat buna karşın, her ne kadar aynı Odaya üye olsalar da, çalışma ve yetkinlik alanlarının ayrı ayrı Yönetmeliklerle ve meslek içi eğitim modülleriyle belirlendiğini, örneğin; mekanik, tesisat, yangın vs. özel konulardaki yetkinliğin/uzmanlığın sadece makine mühendislerine verildiğini de görüyoruz. Yani, makine mühendislerinin yanısıra, endüstri mühendisleri, sanayi mühendisleri, işletme mühendisleri, uçak, havacılık ve uzay mühendisleri de aynı Odanın, yani MMO'nun çatısı altında toplanmış olsalar dahi, bütünüyle aynı yetkinliğe sahip değiller! 

MMO Yönetmelikleri ve eğitim modülleri ile ilgili detaylı bilgi için bkz: http://www.mmo.org.tr/odamiz/yonetmelik_listele.php;              http://www.mmo.org.tr/miem/egitimler.php


(*) UNSAN, Y., “Türkiye’deki Deniz Teknolojisi Mühendisliği Uygulamalarına Bir Bakış”, Gemi İnşaatı ve Deniz Teknolojisi Teknik Kongresi 2008 Bildiriler Kitabı, C:2, s.338, İstanbul.

(**) "Deniz Teknolojisi Mühendisliği", 2009 itibariyle yapılan bir değişiklikle "Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği" olarak değiştirilmiştir.