Daha düne kadar Türkiye’nin parlayan yıldızı olarak gösterilen “Türk Gemi İnşa Sanayi”, bugün derin bir sessizlik içinde kabuğuna çekilmiş, sektörde izlenen yanlış, hedefi belli olmayan, tutarsız, istikrarsız, güven vermeyen ve günü kurtarıcı politikaları

Daha düne kadar Türkiye’nin parlayan yıldızı olarak gösterilen “Türk Gemi İnşa Sanayi”, bugün derin bir sessizlik içinde kabuğuna çekilmiş, sektörde izlenen yanlış, hedefi belli olmayan, tutarsız, istikrarsız, güven vermeyen ve günü kurtarıcı politikaların kriz karşısında nasıl eriyip tükendiğini görmenin paniğini, şaşkınlığını, pişmanlığı ile acılarını yaşamakta ve gerçeklerle yüzleşerek kurtuluşun yollarını aramaktadır.

Küresel kriz, denizcilik sektörümüze toparlanmakta yıllarca zorlanacağı ağır darbe vurmuştur. Sektördeki kuruluşlar öncelikli olarak çareyi işçi çıkarmada görmüşler ve kriz karşısında hemen teslim olarak bu kıyımı gerçekleştirmekte de hiç bir sakınca görmemişlerdir. İşçi çıkarmalar en kolay yolmuş gibi gözükse de, bunun sonradan ülkeye ve sektöre vereceği sosyal ve ekonomik kayıpların beklenenden çok daha fazla olacağı hiç düşünülmemiştir. İşçi çıkarmalar en ucuz yol gibi gözükse de, gerçekte, krizden kaçışın en pahalı yoludur. 

Bu yanlış uygulamanın ortaya çıkaracağı sosyal güven bunalımı ve doğuracağı ağır sorunlar, emek ile sermaye arasındaki ilişkileri bozarak, hassas olan dengeleri sarsacaktır. Denizcilik sektörümüzü, böylesine önem taşıyan konuda boşluğa düşürerek zarar vermeye hiçbir kuruluşun hakkı yoktur. Sosyal güvenlik alanında zaten başarı gösteremeyen sektörde, iş güvenliği ve sağlığı konularındaki iyileştirme çalışmalarının, gereksiz işten çıkarmalar nedeniyle kesintiye uğraması da, yeni sorunları gündeme taşıyacaktır.

Gemi inşa sektöründe doğrudan (asli) çalışan 30 bin işçinin neredeyse 15 bini işsiz kalarak, toplumsal boyutlardaki yeni bir sosyal yarayı açmışlardır. Bugünkü verilere göre sektördeki yan sanayi kuruluşlarında çalışan 100 bin işçiden 35 bininin de işsiz kaldığı düşünüldüğünde, ortaya çıkan rakamın ne kadar ürkütücü boyutlara ulaştığını görürüz. 

Gemi inşa, dolaylı olarak da tersane sektörümüz, başını gömdüğü o sımsıcacık karanlık kumlardan çok çabuk çıkarıp, gözündeki tozpembe gözlüklerden kurtulmalı ve yaşadığı bu acı gerçeklerden dersler alarak, yeni sularda, doğru rotalar çizerek güvenle seyir yapmasını öğrenmelidir.