UZAKDOĞU TERSANELERİ BATSIN DİYE DUA EDİYORUZ 
 
Birkaç yıldır deyim yerindeyse altın bir dönem geçiren denizcilik sektörü, şimdi bıçak gibi kesilen işler nedeniyle zor günler yaşıyor.

Uzakdoğu'daki tersanelere bir süre önce 10 milyar dolarlık gemi siparişi verdiklerini söyleyen Türk Armatörler Birliği Başkanı Şadan Kalkavan," Şimdi Uzakdoğu'daki tersaneler batsın diye dua ediyoruz" diyor.

Türk Armatörler Birliği Başkanı Şadan Kalkavan ile söyleşimize başlarken Türk denizcilik sektörüne ilişkin genel bir değerlendirme yapmasını istiyoruz. Kalkavan'ın ilk sözleri, söyleşinin başlığına da yansıdığı gibi" Uzakdoğu'daki tersaneler batsın diye dua ediyoruz" oluyor.

Tabii hemen bu temenninin nedenini soruyoruz ; Kalkavan devam ediyor:" Hiç kimsenin zor duruma düşmesini temenni etmiyoruz ama Uzakdoğu'daki tersanelere 10 milyar dolarlık gemi siparişi verdik. İşler bıçak gibi kesildi, nasıl ödenecek bu borçlar. Tersanelerin siparişleri yapmaktan vazgeçmelerini beklemekten başka çaremiz yok gibi görünüyor" diyerek, asıl söylemek istediğine açıklık getiriyor.

Sektördeki tüm olumsuz gelişmelere rağmen yeni yatırım planları bulunan Şadan Kalkavan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kalkavan ile denizcilik sektörü ve Fenerbahçe'nin yanı sıra yeni yatırımlarını konuştuk.

Ekonomist: Türk denizcilik sektörünün'abi'si olarak anılan duayen isimlerden birisiniz. Sizin gözünüzden global ekonomik krizin denizcilik sektörüne etkilerini dinleyebilir miyiz?

Şadan Kalkavan: Denizcilik sektörü, dünya ekonomisinin nabzını en iyi ölçen sektörlerden biridir. Ülke ekonomilerindeki küçücük bir hareketlilik bile uluslararası deniz taşımacılığında his sedilir. Biz de bu krizin geldiğini görmüştük ama bu şekilde olacağını tahmin edemedik. Çünkü biz son 56 yıldır sektör olarak altın bir devir geçirdik. Ve sektörde aşağı yukarı her beş yılda bir navlun fiyatlarında düşüş olur, sektörel bir kriz yaşanır. Ve bu genelde bir yıl ya da daha uzun sürer. İşte biz de şimdiki global krize ilişkin gelen ilk sinyalleri bu şekilde yorumladık.

Peki bunun size ( sektöre ) faturası ne oldu?

Kalkavan: Türkiye'de 7. 5 milyon deadweight ton ( DWT ) Türk bayraklı, aşağı yukarı 7. 5 milyon DWT de sahipleri Türk olan yabancı bayraklı gemi kapasitemiz var. Bunun dışında sektör olarak 19 milyon ton da gemi siparişimiz var. Yani şimdiki kapasitenin bir katından daha fazla bir siparişi 2012'de teslim almak üzere anlaştık. Neredeyse tamamı Uzakdoğu'daki tersanelerde olan bu siparişlerin toplam yatırım bedeli 10 milyar dolar, bunun sadece yüzde 25'ini ödedik. Daha ödenecek 7.5 milyar dolar borç var. Günde 100 bin dolar kazandığımız işler, bugün bin dolarlara düşmüş durumda. Nasıl ödenecek bu borç?

Denizcilerin ağlamasının yersiz olduğu, son yıllarda dünyanın parasını kazandıkları söyleniyor...

Kalkavan: Evet, kimileri, denizciler dünyanın parasını kazandı, ne oldu bu paralar diye soruyor. Gelip bana sorsunlar anlatayım ; paralarımızın hepsi yatarımda. Kazandığımız paralarla hem gemilerimizi yeniledik, hem de yeni gemilerle tonaj kapasitemizi artırdık. Biz bu altın devrin hep böyle gideceğini umut ediyorduk ama krize çok kötü durumda yakalandık. Çin'de, Japonya'da, Güney Kore'de verdiğimiz büyük çaplı siparişler var. İthalatihracat durdu, taşıma yok. Mallar taşınmazsa gemiler neye yarar. Durdukları yerde bize masrafı var. Tersaneler ya indirim yapsın ya vadeyi uzatsınlar ya da gemileri yapmaktan vazgeçsinler, diyoruz biz. Yani Uzakdoğu'daki tersaneler batsın diye dua ediyoruz. Böylece biz de bu borçları ödemek zorunda kalmayalım.

Batsınlar diye dua etmek mi?

Kalkavan: Kimse kimsenin kötü duruma düşmesini istemez, lafın gelişi öyle diyoruz. Siparişlerimizin olduğu o tersanelerden bazılarının kapatma ile karşı karşıya oldukları bizim kulağımıza geliyor. Eğer böyle bir şey olursa bu bize yarar. Çünkü şu anda gemiyi yaptırmaktan vazgeçersek, o daha büyük bir problem. Bütün gemilerimizi teminat olarak gösterdik. Hepsi elimizden gidebilir, aslında en büyük temennimiz ekonominin tekrar yükselişe geçmesi. Geçen yıl 100 milyon dolar olan geminin fiyatı, bu yıl 50 milyon dolar oldu. Biz kredi bulmakta çok ciddi sıkıntı yaşıyoruz.

Sizin de siparişleriniz var mı?

Kalkavan: Bizim Beşiktaş Denizcilik'de İhsan Kalkavan'la 175 bin DWT'lik 4 tane kuru yük gemisi siparişimiz var. Bir de yüzde 10 ortak olduğum Deniz Nakliyat'ta iki gemi siparişimiz var. Toplamda 250 milyon dolarlık siparişimiz var. Gereken ödemeleri yaptık, kredi bağlantılarını yaptık. Haziran ayında yüklü bir ödememiz var. Görünen manzarada siparişlerin bir şekilde iptal edilmesi çok işimize yarar.

Dua etmek dışında bu sıkıntıları aşmak için neler yapıyorsunuz?

Kalkavan: Geçen hafta Ankara'ya gidip hükümete denizcilik sektörü olarak sıkıntılarımız anlattık. Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, ben ve sektörün önde gelen birçok isminin hazır bulunduğu toplantıya beş bakan katıldı. Devlet Bakanı Nazım Ekren, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve BDDK Başkanı Tevfik Bilgin toplantıda bizim sıkıntılarımızı dinlediler, sıkıntılarımızı böylesine kapsamlı paylaştığımız için teşekkür ettiler. Bakan Ekren en kısa sürede bir çözüm paketi ile bize dönmeyi arzu ettiklerini ifade etti.

Bakanlara ne anlattınız, talepleriniz neler?

Kalkavan: İşte bütün bu anlattıklarımı anlattık. Geçen yıl 100 milyon dolar olan geminin fiyatı, bu yıl 50 milyon dolar oldu. Biz kredi bulmakta çok ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Tersanelerimizin durumu çok kötü. Çok büyük oranda sipariş iptalleri oldu. Vergi indirimi ve işçi prim yüklerinin azaltılması talebinde bulunduk. Krizden kaynaklanan sorunlann yanında bir de yapısal sorunları anlattık. Daha somut destekler istedik.


SAVAŞ GEMİSİ YAPMAK İÇİN TERSANE KURACAK

Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Şadan Kalkavan Şirketler Grubu'nun bünyesinde 12 şirket bulunuyor.

Kriz nedeniyle şimdilik biraz frene bassa da Kalkavan'ın 2009 yılı için gündeminde hala yatırım var. Tabii gerekli koşullar sağlanabilirse.

Tersanelerden bu kadar söz etmişken Kalkavan'ın Gelibolu'da Recep Yazıcı, Fuat Miras ve Kemal Yardımcı ile birlikte kurmak istediği tersaneye ilişkin son durumu soruyoruz." ÇED raporunu aldık, şu anda kapsamını genişletmek üzere birkaç iş daha kaldı, iki aya kadar da tersane ruhsatı alacağız" diyor Kalkavan.

Kalkavan'a 'batsınlar diye dua ediyoruz'dediğini anımsatıyoruz. Yanıtı söyle:

"Burada durum farklı, biz Türkiye'nin en büyük tersanesini yapacağız. 5 bin kişilik istihdam yaratacağız, yan kuruluşlarla birlikte 15 bin kişiye iş çıkacak. Burada Türkiye'nin özellikle dışarıda yaptırdığı askeri savaş gemilerini ve büyük tonajlı gemileri yapacağız. Bunun için açılacak devlet ihalelerini alabileceğimizden emin olursak, o zaman hemen başlayacağız tersane projesine. İhaleleri almak için de gerekirse daha önce de Türkiye'ye savaş gemisi yapmış Alman ve Hollandalı tersanelerle işbirliği yapabiliriz. Bu konuda araştırmalarımız, görüşmelerimiz var. Konuyu yetkililere de ileteceğiz. 500 milyon dolarlık bir yatırım soz konusu, yeter ki ihaleleri alabileceğimiz garanti olsun."

Kalkavan, gemi alımları dışında büyük çoğunluğu tamamlanan gayrimenkul projeleri olduğunu ve DATİ'de de yeni yatırım yapacaklarını ancak şimdilik kriz nedeniyle biraz bekle gor pozisyonunda kaldıklarını belirtiyor. 
 

Editör: TE Bilişim