Torlak Tersanesi’nde, gece mesaisine kalan Nurettin Bingöl isimli işçinin 15 Temmuz sabahı saat 05.00 sularında yüksekten düşerek hayatını kaybetmesi protesto edildi.
Nurettin Bingöl'ün iş kazasına kurban gitmesinin ardından Tersane İşçileri Birliği Derneği üyeleri bugün saat 12.30’da Torlak tersanesi önünde bansın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Kartal İşçi Kültür Evi Derneği, OSİM-DER üyeleri ve BDSP destek verdi.
Farklı tersanelerde çalışan tersane işçileri öğle yemeğinin ardından, işyerlerine dönmeden önce, baret ve tulumlarıyla basın açıklamasına katıldılar. “136. ölüm Nurettin Bingöl – İnsanca yaşam ve çalışma koşulları istiyoruz! Ölmek İstemiyoruz / Tersane İşçileri Birliği Derneği” pankartının açıldığı eylemde “Patronlar sarayda, işçiler mezarda”, “İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınsın, ölümler durdurulsun”, “Artık ölmek istemiyoruz” “Tersanelerde iş cinayetlerine son” yazılı dövizler taşındı.
Basın açıklaması Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu tarafından okundu.
Açıklamada Nurettin Bingöl'ün iş cinayetine kurban gitmesiyle beraber tersaneler cehenneminde 136. ölümün yaşandığı hatırlatılarak Bingöl'ün Torlak Tersanesi Çağdaş Gemi taşeronunda temizlikçi olarak çalıştığı belirtildi.
“İşçinin canı üç kuruşluk emniyet kemerine değişiliyor”
Vince bağlı demir sepeti taşıyan halatın kopması sonucu Nurettin Bingöl'ün yaklaşık 20 m yükseklikten yere çakıldığının ifade edildiği açıklamada Bingöl'ün boyunun kırılması sonucu “kaza” mahallinde yaşamını yitirdiğu söylendi. Emniyet kemeri verilmiş olsaydı Nurettin Bingöl'ün hayatta olacağının altı çizildi.
Açıklamada şunlar söylendi:
“Kuralsızlığın kural haline geldiği, yasaların GİSBİR patronları tarafından belirlendiği Tuzla tersanelerinde ölümler sürgit devam ediyor. Kriz gerekçesiyle 30 bine yakın işçiyi işten atan, sosyal haklara göz diken, aylardır ücret ödemeyen tersane patronları işçi sağlığı ve güvenliği konusunda en ufak bir masrafı dahi çok görmektedirler. Bu nedenle peş peşe iş cinayetleri yaşanmaktadır. Tuzla ya da Yalova hiç fark etmiyor. Kar hırsının, insan emeğinin sömürüsünün had safhada olduğu her yerde işçi hayatları kararıyor. Bu yıl içerisinde Tuzla ve Yalova’daki tersanelerde toplam 5 işçi iş cinayetine kurban gitti.”
Bu yıl içerisinde tersanelerde katledilen işçilerin ölüm sebepleriyle beraber bir dökümü verilirken Torlak Tersanesi’nde yaşanan son ölümden de anlaşılacağı üzere, işçinin canının üç kuruşluk emniyet kemerine değişildiği dile getirildi. Bununla beraber açıklamada her fırsatta krizden bahseden, iş azlığından, iş kayıplarından bahseden tersane patronlarının nasıl olur da gece–gündüz işçi çalıştırdığı sorulurken, binlerce işçiyi işinden edenlerin, az sayıdaki işçinin sırtına daha fazla yük yükleyerek sömürüyü katmerleştirdiği ifade edildi.
“Bütün bu vahşet karşısında, bitmek tükenmek bilmeyen iş cinayetleri karşısında yetkilileri göreve, kamuoyunu da duyarlılığa çağrıyoruz” denilen açıklamada mücadele çağrısı yapıldı.
Açıklamada sık sık “Tersaneler cehennem işçiler köle kalmayacak!” ,“ Tersane İşçisi köle değildir!”, “Artık ölmek istemiyoruz!” sloganları atıldı.
