Rakipler, ihracatı nasıl destekliyor?

Ahmet Kurtcebe Alptemoçin
 
Devletler arası rekabette, günümüz ekonomisininin içinde bulunduğu darboğaz çok ciddi sonuçlar doğrucak ve dengeleri değiştirecek. Herşeye rağmen üretebilen ve ürettiğini satabilen devletler, gelişimlerini sürdürecek, güçlerini koruyacak...

Öncelikle şunu vurgulamakta yarar var; yaşadığımız küresel kriz, dünyadaki ticari dengeleri kalıcı olarak etkileyecek. Dolayısıyla devletler kendi konumlarını değişen dengelere göre kurabilmek için pür dikkat gelişmeleri takip etmeye devam ediyor.

Özellikle kamu politikalarının yakından takip edilmesi gerekiyor; ülkelerin ekonomilerini rahatlatabilmek için oluşturdukları yeni pozisyonlar rakipleri için önemli...

Bu nedenle TOBB ile TEPAV’ın “İhracatın desteklenmesine yönelik Türkiye’nin rakiplerinin uyguladıkları kamu politikaları” isimli çalışmayı çok önemli buldum.
Krize karşı dünyada hızla ihracat desteklerinin gündeme geldiğini detayları ile ortaya koyan çalışma, Türkiye için bir yol haritası niteliğinde...

İhracat desteklerinin başında Eximbank kredileri geliyor;

ABD ve Çin Eximbankaları başlattıkları “Gelişmekte olan Ülkeler için Ortak İhracat Kredi Destek Programı” yolu ile gelişmekte olan ülkelere yapılacak olan ihracat için yeni kısa, orta ve uzun vadeli kredi desteği vereceklerini açıkladı. Kısa dönem için Çin Eximbank 8 milyar dolar, ABD Eximbank ise 4 milyar dolar kredi desteği verecek. Orta ve uzun vade için ABD Eximbank, 8 milyar dolar kredi yaratılacak.

İsveç, Slovenya, Japonya, Hindistan , İspanya ve Macaristan Eximbank yoluyla ihracatlarını artırmak için kaynak yarattılar.

Eximbank olmayan Brezilya’da ise, 1 milyar doları ihracatı artırmak için kullanıma açan hükümet, bir yandan da Eximbank kurmaya çalışıyor.

Bir başka önlem; ihracat sigorta mekanizmalarına yönelik tedbirler;

ABD’de küçük ölçekli işletmeler için ihracat sigorta primleri azaltılırken, Kanada, Almanya, Avusturya, Belçika, Slovakya, Lüksemburg, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler de bu yönde kararlar alındı. Aynı zamanda İngiltere ve Danimarka’da İşletme Sermayesi Garanti Programı taslakları üzerinde çalışmalar yapılıyor.

Krizle mücadele sadece kredileri artırmakla edilmiyor, vergilere yönelik yeni çalışmalar da yapılıyor;

Çin, ihracat vergi iadelerinin kapsamını genişletirken, İspanya genel vergi indirimleri uyguladı . Mısır’da tekstil endüstrisindeki ihracattaki vergi iadeleri artırılırken, ABD’de küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihracatını desteklemek için işletme sermayesi kredisi veriliyor. Brezilya’da ise hükümet, küçük ve orta ölçekli firmalar için 2 milyar dolar tutarında fon sağladı. Fransa’da küçük ve orta ölçekli firmalar için sigorta işlemleri kolaylaştırılırken, Hindistan Eximbank’ı devreye soktu. Malezya, işletme sermayesi programı genişletilip, özel finans kuruluşlarının kredi vermelerini kolaylaştırmak için devlet garantisini yüzde 80’e çıkardı.

Tayland, Kore, İsveç’te de farklı uygulamalarla küçük ve orta ölçekli işletmeleri destekleşyecek formüller uygulanmaya başlandı.

Sektörlere özel uygulamalar da değişik ülkelerde gündeme geldi;

Çin‘de gemi sektörüne yönelik yüksek tutarlarda krediler verilirken, yüksek teknoloji ürünleri ve ulusal fikri mülkiyet hakları olan ürünler konusunda ihracat kredilerinin genişletileceği ifade edildi. Kore ve Norveç de gemi sektörüne yönelik destekler verildi.

Özellikle Çin Amerika ve Almanya otomotiv sektörüne yönelik destekler verildi. Çin, Endonezya ve Hindistan gibi bazı ülkelerde ithalata da sınırlamalar getirildi.


Türkiye neler yaptı;

Birçok ülke ihracat sigorta mekanizmasının kullanımında ciddi düzenlemeler getirirken, 2009 yılı boyunca Türkiye’de bu konuda bir çalışma yapılmadı.

Eximbank sermayesini 1 milyon TL’den 2 milyon TL’ye çıkardı,

2008 sonunda kısa vadeli kredilerde indirimli teminat oranıyla kredi kullanan firmalara asli teminat ile karşılanmayan bakiye kredi risklerinde ipotek ile teminatlandırma yoluna gidildi,

Şubat 2009’da yurt dışı fuarlara katılarak pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinde bulunan firmalar ile bunlara aracılık eden organizatörlere doğrudan kullandırılmak üzere “Yurt Dışı Fuar Katılım Kredisi” başlatıldı.

Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Köprü Kredisi Programı ile tahsilâtlarını gerçekleştiremeyen müteahhitlik firmalarına kredi olanağı sağlandı,

2009’da Sevk Öncesi Reeskont Kredisi (SÖRK) programı kapsamındaki firma limiti 10 milyon ABD Doları’ndan 20 milyon ABD Doları’na, Dış Ticaret Sermaye Şirketleri için ise bu limit 40 Milyon ABD Doları’na yükseltildi,

Temmuz 2009’da Avrupa Yatırım Bankası ve Türkiye Eximbank arasında yapılan anlaşma kapsamında toplam 200 milyon Euro’luk kredi imalat sanayi, turizm ve lojistik sektörlerinde ihracata yönelik yatırımlar için tahsis edildi...

TOBB ve TEPAV’ın ortak çalışmasında, bu köşede sıkça dile getirdiğimiz bir konunun da altı çiziliyor; “ihracatın geliştirilmesi yönünde alınan tüm bu tedbirler büyük ölçüde yetersiz kalmış ve Türkiye’nin ihracatı birçok ürün ve ülke grubunda pazar kayıplarına yol açacak şekilde daralmıştır”...

Sonuçta Türkiye maalesef, küresel krize karşı tedbirler almakta ya geç kaldı ya da tedbirleri sorununun teşhis ve tedavisinde gerekli olan etkinliğe ulaştıramadı. Bu nedenle Türkiye’nin ihracatçılarına sağladığı destekler diğer ülkelerin sağladıklarının yanında son derece sönük kaldı.

Özellikle anti damping soruştırmalarının artmasından da anlaşıldığı üzere, artık devir değişmiştir; ülkeler kendi çıkarları yönünde kararlar alıp uygulamaktadırlar. Kendi şirketlerini korumaktadırlar. Dolayısıyla yapılması gereken de bellidir. Anti damping soruşturmalarında başı gelişmiş ülkeler çekmektedir. Bu da bize bize yolu açıkça göstermektedir.

Ağustos ayı itibariyle ihracatımızdaki düşüş geçen yıla göre yüzde 24,41 oldu. Artış sağlıyoruz ama geçen yılın rakamlarına henüz ulaşamıyoruz. (2008: 129.283.300 TL/ 2009: 97.730.235 TL) İhracatçılarımız, gelişmiş ülkelerdeki daralmaya karşılık kendisine yeni pazarlar ararken, aslında ihracatı artırmak için önümüzde önemli bir fırsat var. Hükümet 3 yıllık ortavadeli bir program hazırlığında... Bu fırsat umarız iyi değerlendirilir ve ihracatın dünyada nasıl teşvik edildiğinden yola çıkarak, önemli kararlar alınabilir... 
 

Editör: TE Bilişim