Gemi inşa sanayimizi kaybediyoruz

Türk Gemi İnşa Sanayiciler Birliği Konsey Başkanı Kenan Torlak, iki yıl önce Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde 37 bin olan çalışan sayısının bugünlerde 8 bine gerilediğini söyledi. Torlak, sektörün önemine dikkat çekerek acil destek gerektiğini ifade etti.

Yaklaşık iki yıl kadar önce ABD'de patlak veren krizin döne dolaşa yayılarak Türk denizciliğini ve haliyle gemi inşa sanayisini de feci şekilde vurduğunu belirten Türk Gemi İnşa Sanayiciler Birliği Konsey Başkanı Kenan Torlak "Bu felaket dalga dalga önce armatörleri baskısına alırken, ardından gemi inşa tersanelerini etkisi altına almaya başladı. Kriz öylesine hızlı yayıldı ki, birkaç hafta içersinde bir Capesize kuru dökmeyük gemisinin navlunu günlük 100.000 doları aşarken, 5.000 dolara düştü. Tersanelere gelince bir iki ay içersinde 1+1, 1+2, hatta daha fazla gemi sözleşmeleri süratle iptal edilmeye başladı" dedi.

İptallerle birlikte Türk bankalarının vermiş oldukları köprü kredileri iptal etmeye etmeye başladıklarını belirten Torlak, "Kendi tersanem Torgem'den örnek vereyim; Biz hep Türk armatörüne gemi inşa ediyorduk. Üç dört ay benim müşterim olan armatörler bize ödeme yapamadılar. Buradaki bankalar armatöre daha önce verdikleri köprü krediyi veremeyeceklerini, ancak öz kaynaklarını artırmalarını, başka teminatlar vermeme noktasına getirdiler. Üç dört ay böylesine bir beklemeyle geçti. Bankalar bu sürenin sonunda köprü kredilerini işler hale getirdilerse de, yine sıkıntılar büyüyerek devam etmekte" şeklinde konuştu.
 
İşsizlik hızla yayılıyor

2007 sonu, 2008 başı itibarıyla Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde direkt olarak çalışan işçilerin sayısının Gisbir Sağlık Birimi kesin verilerine göre 37 bin olduğunu, 2009 Aralık ayında bu rakam 8 binin altına düştüğünü hatırlatan Torlak, bu rakamın düşmeye devam ettiğini aktardı.

"Bu gerçeği ortaya koyduğumuzda, şu hususu hatırlamamız gerekir: Gemi inşa sanayinde tersanelerin kendi kadroları yanında yan sanayi çalışanları var. Yan sanayi servis şirketleri veren. Üretim yapan atölyeler, fabrikalar var. Bu rakam 5-6 kat yüksek bir insan grubunun ekmek yediğini gösterir. Böyle baktığımızda tuzla ve çevredeki bölgelerde 150 bin kişi işsiz kalmış durumdadır" diyen Torlak, yetişmiş ustaların, eğitimli, deneyimli işçilerin işsiz kaldığını söyledi.

Devletin bizim sektöre katkıda bulunmadığını ifade eden Torlak, "Sadece bizim yaptıklarımızla övündüler. Övünsünler, buna bir itirazımız yok, ama 14-15 aylık süreçte yapılması gerekenler yapılmadan bizler terk edildik, yalnız bırakıldık. İstihdam açısından yüzde 77 küçüldük, hem de iç kapasite açısından ayni oranda küçülme yaşadık" dedi.
 
Esas kriz bu yıl

Son iki ay içersinde siparişlerin durma noktasına geldiğini aktaran Torlak, sadece Ortadoğu ülkelerinden bazı özel deniz araçları inşa ettirmek üzere siparişler talebi geldiğini ancak henüz sipariş gelmediğini söyledi

Herhangibir önlem alınmadığı takdirde Türk gemi inşa sanayisi ve tüm yan sanayileri adeta bir felaket beklediğini belirten Torlak, "Gemi inşa sanayisini ülkelerinin ekonomik kalkınmasında ön sırada gören Uzak Doğu ülkelerinde çok temel önlemler alınmıştır. Bu konuda kesin örnekler vermek isterim; Çin 2012'yi hedef almıştır. Deniz ticaretinin her alanında dünya birincisi olmak üzeredir. Bu hedefe ulamak için 25 milyar dolar destekleme fonu ayırmıştır.

Güney Kore de bu konuda hiç tartışılmayacak örnek bir ülkedir. Zaten kendi bayrağı için kendi tersanelerinde gemi inşasını korumak adına 2.6 milyar dolar bir fon çıkardı. Gemiler Güney Kore armatörleri adına inşa edilmekte veya siparişi verilmiş olanlar devam etmekte. Türkiye'nin bütün tersanelerinin yarattığı döviz potansiyeli bir Hyundai Tersanesi kadar bile olamamaktadır. Bu çok çarpıcı bir örnektir.

Türkiye ile Uzakdoğu tersanelerinin maliyet hesaplarını yaparsak bizim Uzak doğu tersaneleriyle maliyetler açısından rekabet etmemize kesinlikle imkan bulunmamakta. Neden?

Cevabı çok açık; o ülkelerin devlet anlayışı, hükümet anlayışı, gemi inşa sanayisini ülkelerinin sosyoekonomik kalkınmasının temeli sayıyor. Bizde ise gemi inşa sanayisi sıradan görülüyor, sahiplenilmiyor" sözleriyle içinde bulunulan durumu özetledi.
 
Düzelme gelecek yılda

Yapılan değerlendirmelerde 2010 sonunu düzelme için ciddi bir kıpırdayış, 2011'i düzelme olarak görüldüğünü anlatan Torlak, gemi siparişlerinin 2011'de yeniden başlayacağını aktardı. "Eskiyen gemilerini hurdaya gönderecekler. Ancak Uzak Doğu'daki tüm tersaneler siparişlerle dolacak, onlardan eğer artarsa belki bize siparişler gelecek. Aksi takdirde Türk gemi inşa tersanelerinin bu anlayışla sipariş alması mümkün değil" diyen Torlak,

"Gelelim AB ülkelerine; başta Almanya, İspanya, Portekiz, Finlandiya, Polonya, İtalya, Hollanda, Norveç gibi ülkeler zaten tersanelerine gizli teşvikler veriyorlardı. Bunu herkes biliyordu. Ama bu kriz dolayısıyla açık seçik destek vermeye başladılar. En önsıradaki örnek Almanya'dır. Bir tersanesine 250 milyar euro'luk yardımı alenen yaptı. Bize gelince ‘Avrupa Birliği'ne girmeye çalışıyoruz. ‘Devlet desteği müktesap haklara aykırıdır. Yardım yapamayız' deniliyor. Hükümetimiz tarafından safdışı bırakılıyoruz.

Zaten mevcut teşvik dediklerinden bir nakit olayı, sana gemi inşa ettiğinde şu kadar iade vereceğim gibi bir nakde dayalı bir destekleme de yoktu! Sadece belli muafiyetler tanımışlardı. KDV muafiyeti diyorlardı. Yatırım İndirimi muafiyeti vardı. Harç ve Damga Resmi vardı. Bunların artık hiçbir kalmadı. Teşvik denen hiçbir şey kalmadı. Evvelce Teşvik Belgesi verilmiş olanlardan bitenler var. Bankalar halindeki gemiler için üç ay süre veriyor. Gemi üç ayda nasıl tamamlanacak, bu krediler de iptal edilirse ne olacak? Anlamak mümkün değil! Böyle bir anlaşılamayacak bürokrat tavrı devam ediyor" şeklinde konuştu.

Gelişmekte olan ülkelerin en önemli sektörlerinin başında gemi inşa sanayiinin geldiğini aktaran Torlak, sektörün desteklenmesi gerektiğini hatırlattı. "Eskiden gemi inşaatı önce yüzde 39 sonra yüzde 25 daha sonra da yüzde 18 oranlarında nakdi olarak teşvik edilerek desteklendi, yine desteklenmelidir" diyen Torlak krizin yaralarının sarılması için 5 yıl süreyle teşvik verilmesi gerektiğini aktardı.

"14-15 ayda işsiz kalan 150-160 bin işsizden devletin direkt gelir kaybı yaklaşık 300 milyon TL'dir. Böylece ayrı bir ekonomik kayıp ve katma değer kaybı da var. Bunları da yeniden düşünüp değerlendirmeliyiz. Burada sendikamıza da çok iş düşüyor" şeklinde konuşan Torlak, 1980-1985 yılları arasında Merkez Bankası tarafından reeskont kredisi kullandırılarak adeti 120'yi aşan muhtelif tonajda gemiler inşa edildiğini ve tersanelerin desteklendiğini hatırlattı.
 
Durum çok vahim

Tersaneciliğimizde gelinen bu son durum çok vahimdir olduğunu ve iflaslar yaşanabileceğini aktaran Torlak,

"2009 sonu itibariyle banka kredilerinin devre sonu kredi faizlerinin ödemelerinde çıkabilecek sıkıntı, hatta ödenememesinden kaynaklanabilecek yeni yıkımlar olasılığı çok muhtemeldir. İcralar, 89/1 ler. v.s. ler. gittikçe daha da zora giren, girebilecek bir dönem ve şartlar oluşacaktır. oluşabilir. Birkaç tane tersane istisnai olabilir, ben burada genelden çoğunluktan bahsediyorum.

Devletimiz, hükümetimiz tarafından yapılması gereken çok iş var, önce komşu ülkelerle gemi inşa alanında ilişkileri geliştirmek ve bu ülkelerle, kendi ülkemiz arasında yapılan ticaretin artı ve eksilerini değerlendirerek, bu kapsamda ilk olarak Rus devleti yetkilileri ile görüşmelere başlamaklıdır.

Rusya'nın 4000 den fazla nehir gemileri yenilenecek bunlar nehir/deniz tipi gemiler olacak. Bu gemilerin bir çoğunu, ülkemiz tersanelerinde inşa edilmesine devlet olarak talip olmalıyız.

Libya, Cezayir, İran, Irak, Suriye. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt gibi bölge ve komşu ülkelerin özellikle küçük ama çok özel tiplerdeki gemilere, deniz araçlarına talep ve ihtiyaçları var. Bu ülkelerle de çok acil görüşmeler yapılmalıdır. Bu görüşmeler derhal başlatılmalıdır. Bunların hepsi için, mutlaka ve mutlaka devletimizin, hükümetimizin gücüne, eline ihtiyaç var. Bu ülkelerdeki işlerin olma şansı yüksek" dedi. Torlak, ülke içinde ise kamunun talepleri çoğaltılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim