Dünyanın Gemi Siparişi Çin'e Gitti

 

 

Bu yılın ocak ayında, dünya gemi inşa piyasasında toplam 60 gemi inşa siparişinin iptal edilmesiyle, 2009 yılı ortalamasının üzerinde bir iptal sayısına ulaşılmıştı. IHS Fairplay tarafından hazırlanan bir piyasa raporuna göre; Ocak ayı, siparişlerde üst üste azalma görülen üçüncü ay olurken, ön veriler Şubat ayında siparişlerde artma olduğuna işaret ediyor. 2009 yılında yeni kuru yük gemisi anlaşmaları önceki yıla göre hemen hemen üçte iki oranında azaldı. 2010 ve 2011 yıllarında, yeni gemi siparişlerinin yılda 300 seviyesinde olması beklenirken sipariş miktarlarının, en çok 60.000-99.999 DWT segmentinde olmak üzere tüm segmentlerde azalması bekleniyor.

 

Konuyu değerlendiren IHS Fairplay Kıdemli Danışmanı Niklas Bengtsson, “2009-2013 yılları arasındaki dönemde, 143 milyon DWT'luk kuru yük gemisi anlaşması imzalanmasını bekliyoruz. Bu, Çinlilerin kargolarını yerli üretim gemilerle taşımak istemelerinden ve hammadde tedarikçilerinin kargolarının sevkiyatı için bağlantı yapmalarından kaynaklanıyor, tedarik açığından değil.” şeklinde konuştu. Ocak ayında yüzde 33 artışla 3.783 gemi siparişi alan Çin en çok sipariş alınan ülke olurken, onu Ocak ayında 10 yeni sipariş alan Güney Kore 1.741 siparişle takip etti. 2004-2009 yılları arasında dünyada toplam gemi filosu tonaj bakımından %6,6 artarken, gemi sayısı bakımından yalnızca %1,9 oranında büyüdü. Bu da sipariş edilen gemilerin büyüklüklerinde artış olduğuna işaret ediyor. 2009 yılında 47 milyon DWT sevkiyat yapılan dünya kuru yük filosu ile 2010 yılında yıllık %21 artışla 57 milyon DWT sevkiyat yapılması beklenirken, bunun sonucunda kuru yük taşıma kapasitesinin bu yıl %7,5, gelecek yıl ve 2012 yıllarında %10 büyümesi öngörülüyor. Bu büyüme oranı, dünya hammadde ticari mal ticaret hacminde görülmesi beklenilen büyüme oranının üzerinde yer alıyor.

chinashipyard.gif

 

Öte yandan Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, Ocak ve Şubat aylarında Çin'in toplam gemi üretimi, geçen yılın ayın dönemine göre %168 artarak 9.180.000 DWT olarak gerçekleşti. %82'lik bölümü ihraç edilecek olan Ocak-Şubat üretimi, dünyadaki toplam üretimin %46,1'ine tekabül etti. Aynı dönemde Çin'e verilen gemi siparişleri, 5.720.000 DWT ile geçen yılın aynı dönemine göre 8,7 kat artış gösterirken, dünyadaki toplam siparişlerin %51,9'unu oluşturdu. Siparişlerin %54'ü Çin dışından geldi. Şubat sonu itibarıyla Çin'in elinde 2009 sonuna göre %0,6 azalmayla 186.950.000 DWT gemi siparişi bulunduğu açıklandı. Söz konusu siparişlerin %88'i Çin dışından gelirken, toplam sipariş miktarı dünya pazarının %37,6'sına tekabül ediyor. Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı'nın açıklamasında ilgi uyandıran bir başka veri de Çin Gemi İnşa Endüstrisinin 2009 yılı bilançosu oldu. Buna göre, Çin'in gemi inşa sektörü 2009 yılında, mali krize rağmen %40'tan fazla büyüyerek, küresel piyasadaki payını yükseltti. Bu yıl içinde Çin, en çok yeni gemi siparişi alan ülke olarak Güney Kore'nin yerini aldı. 2009 yılında Çin'in tamamlanmış gemi üretimi, önceki yıla göre %47 artarak 42,43 milyon DWT olurken, Çin'in yeni gemi siparişleri %55 düşerek 26 milyon DWT oldu. Aralık ayı sonunda ise, Çin'in elindeki sipariş miktarı, 2008 yılının sonuna göre %8 düşerek 188,17 milyon DWT olmuştu. Çin'in tamamlanmış gemi üretim, inşasını tamamladığı yeni sipariş ve eldeki sipariş miktarlarının dünya pazarına oranları ise sırasıyla, %34,8, %61,6 ve %38,5 oldu. Bu oranlar önceki yıla göre, %5,3, %23,9 ve %3 artış gösterdi. Bilindiği gibi Çin'in bu performansı ezeli rakibi Güney Kore ile arasındaki mücadelenin sertleşmesine ve hız kazanmasına yol açmıştı.

Avrupa tersanelerini kamu ayakta tutuyor

 

Sivil gemi inşası konusunda tartışmasız liderliklerini sürdüren Uzakdoğu tersaneleri bu performanslarıyla global pazarın diğer aktörlerine pek fazla yaşam şansı tanımıyorlar. Bu alanda rekabetçi sınırların aşıldığı konusunda sık sık şikayetlerini dile getiren Avrupalı üreticiler de bugünlerde ancak devlet desteği ve askeri gemi inşa faaliyetleriyle ayakta kalabiliyorlar. Bu ülkelerden bir tanesi de İngiltere. İngiltere basınında yer alan son haberlere göre hükümetin İngiliz tersanelerine iki adet “Astute” sınıfı denizaltı siparişi vermesi ve yeni nesil savaş gemileri üretilmesi için destek sağlayacağını açıklaması ülke çapında tartışma başlattı. Sadece iki denizaltı ile İngiliz tersanelerine nasıl destek olunacağını sorgulamadan önce söz konusu denizaltıların maliyetine göz atmakta fayda var. Heybetli görüntüsü altında bir teknoloji harikası olarak değerlendirilen, 25 yıllık ömrü boyunca yakıta gereksinim duymayacak nükleer reaktöre sahip Astute sınıfı denizaltılar, ihtiyacı olan havayı ve suyu kendisi üretiyor, su yüzüne çıkmadan tüm dünyayı dolaşabiliyor. Manş Denizi’ndeyken Kuzey Afrika’daki hedefleri vurabilecek cruise (seyrüsefer) füze kapasitesine sahip, şimdiye dek üretilen en gelişmiş denizaltı projesi hatırlanacağı üzere epey pahalıya mal olmuştu. Öngörülen bütçenin 900 milyon sterlin (yaklaşık 2,1 milyar TL) üzerine çıkarak toplam maliyeti 3,5 milyar sterline (yaklaşık 8,2 milyar TL) ulaşan üç denizaltının inşası 4 yıl uzamıştı. İngiltere hükümeti ise şimdi bu denizaltıların sayısını beşe çıkarmak için düğmeye bastı. Amerika Birleşik Devletleri denizaltı teknolojisi gibi yatay yerine dikey inşa edilen 7 bin 800 ton ağırlığında ve 97 metre uzunluğundaki Astute sınıfı denizaltılar, 98 kişilik mürettebat taşıyan tam birer savaş makinası ama dudak uçuklatan maliyeti ile şimdilerde muhalefetin ve sade vatandaşın diline dolanmış durumdalar. Milyarlarca sterlinin havaya savrulduğunu iddia eden muhalefet; sosyal güvenlik, istihdam ve eğitim gibi alanlara harcanması gereken kaynakların askeri silah sanayine akıtıldığını savunuyor.

 

Alman tersanelerini kurtarın çağrısı

 

Geçtiğimiz günlerde dünya gemi inşa piyasalarının son durumuyla ilgili bir haber/analiz yayınlayan Hindistan gazetesi “India Times”, İngiltere'de tersanelere verilen desteğin farklı biçimde Alman hükümetinin gündeminde de yer aldığını iddia etti. İddiasını Alman Ticaret Bakanlığı yetkililerine dayandıran India Times, krizde çok ciddi darbe alarak batma noktasına gelen pek çok tersaneye hükümet tarafından verilen desteğin artarak devam edeceğini belirtti. Yardımların Avrupa Birliği onayı gerektirdiğinin altını çizen gazete, birlik çapında tüm tersanelerin zor bir dönemden geçtiğini ve dolayısıyla Alman hükümeti tarafından hazırlanan planın rededilmek bir yana Avrupa Birliği ülkeleri için model oluşturabileceğini okuyucularına aktardı. Ancak Alman hükümeti tarafından hazırlanmakta olan planı İngiltere'de yapılan destekleme hamlesinden ayıran en önemli nokta, halk ve yerel politikacılarda bulduğu destek oldu. Ülkenin özellikle kıyı eyaletlerinde görev yapan yönetici ve politikacılar Alman hükümetini bir an evvel tersaneleri kurtarmaya çağırdı. Schleswig-Holstein eyaleti başbakanı Peter Harry Carstensen, “Kıyı eyaletleri yöneticileri ile gemi inşa sanayi aktörlerini bir araya getirecek bir toplantı acilen düzenlenmelidir çünkü Alman tersanelerinin yeniden Almanya için gemi üretmeye başlaması çok önemlidir.” şeklinde konuştu. Alman basınına konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mecklenburg – Pomerania eyaleti başbakanı Erwin Sellering de Alman gemi inşa endüstrisinin çok kritik bir noktada bulunduğunu, Alman bankalarından düşük maliyetli kredi sağlanması gerektiğini ayrıca istihdam, teknoloji, AR-GE gibi konularda bir takım kolaylıklar sağlanarak tersanelere yardım edilebileceğini savundu.


Cem TOP - PERŞEMBE ROTASI

Editör: TE Bilişim