Pandemi sonrası sağlık turizmine büyük umutlar bağlanıyor

Sağlık turizminin 2020 yılı hedefi 1 milyon hastaydı, ancak yaşanan beklenmedik gelişmelerle bu hedefin tutturulması mümkün görünmüyor. 2019’un ilk 10 aylık döneminde Türkiye’ye yaklaşık 650 bin hasta yurt dışından geldi. Sağlık Bakanlığı’nın 2023 yılı hedefi 1,5 milyon hasta ve 10 milyar dolar sağlık turizmi geliri idi.

Uzmanlar ise, doğru stratejiler izlendiği taktirde sağlık turizminin, turizm sektörünün ve bağlantılı olarak da ekonominin “amiral gemisi” olabileceği uyarısında bulunuyorlar, zira sektörün diğer alanlarının aksine sezonluk olmayan ve yılın 12 ayına yayılan bir turizm türü söz konusu.

Saç ekimi sektörü, ülkeye döviz girişinin sağlanmasında önemli etmenlerden biriydi. Uçuşların iptal edilmesi ile birlikte saç ekimi için gelecek hastaların önemli bir kısmının ameliyatlarını ertelemesi, ancak iptal etmemesi, bir ümit ışığı olarak görülüyor.

Medikal turizm, termal turizm, SPA-wellness turizmi, engelli turizmi, saç ekimi, obezite cerrahisi gibi farklı alanları kapsayan Türkiye’deki sağlık turizmi, özellikle salgın sürecinin ardından yabancı ülkelerden gelebilecek taleplere yanıt verecek kapasiteye sahip, zira Türkiye sağlık turizminde dünyanın önde gelen birkaç ülkesi arasında, Avrupa’da ise birinci sırada değerlendiriliyor.

Uzmanlar, örneğin Covid-19 sonrası süreçte yaşlıların evde kaldıkları süreyi telafi etmek ve beden ve ruh sağlıklarını korumak üzere termal tesislere yönelebileceklerine dikkat çekiyor. Ancak sağlık turizminin salgın sonrası önem kazanan hijyen kurallarına uygun olarak yeniden yapılandırılması, tesislerde temizlik standartlarının iyileştirilmesi ve ülke tanıtımında bu çabaların ön planda tutulması şart.

Sağlık turizmi için Avrupa ve Körfez'den geliyorlar

Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Başkanı Bulut Bağcı, euronews Türkçe'ye verdiği demeçte, sağlık turizmi için gelen turistin yaklaşık 4 bin ile 10 bin dolar arası harcama aralığı olduğunu ve Avrupa ülkeleri ile Arap ülkelerinin başı çektiğini belirtiyor.

“Salgın öncesi süreçte saç ekimi, diş protezi, estetik için geliyorlardı. Ama kalp, böbrek ameliyatları için daha ciddi rakamlar harcayabiliyorlar. Saç ekimi 3 bin dolar paket iken, kalp ameliyatı için 12 bin dolar idi. Türkiye’nin kaliteli ameliyat yaptığını bildiği için geliyorlardı” diyor Bağcı.

Ancak, sağlık turizminin “amiral gemisi” kabul edilen Japonya, Güney Kore, Almanya, İsrail karşısında Türkiye’nin rekabetçi avantajlarını da harekete geçirmesi gerekiyor. Bu açıdan, kur farkı, daha önceleri eski sömürge ülkeleri olan Fransa, Portekiz ve İngiltere’ye sağlık turizmi için giden Afrikalı turistlere cazip bir fırsat sunuyor.

“Afrika kıtasında görüştüğüm kişiler, Türkiye’nin şehir hastaneleri konusundaki atılımından sonra “acaba oraya nasıl yerleşebiliriz?” diye sormaya başladılar. Salgın sonrası süreç hem gayrimenkul satışı hem de sağlık boyutuna döndü, çünkü Portekiz’e, Fransa’ya gittiklerinde Euro harcarken, Euro’nun TL karşısındaki değerlenmesi onların da işine gelmeye başladı” diyor Bağcı.

Editör: TE Bilişim