İşsizliğin Z raporu

2019’un son işgücü verisi açıklandı.

Yılın son ayında 4 milyon 570 bin işsiz ile işsizlik oranı yüzde 13.7’ye çıktı. Böylece TÜİK’in yeni veri sersinin başladığı 2014’ten beri en yüksek Aralık ayı işsizliği 2019’da görülmüş oldu.

Ekonomi son 12 ayda sadece 3 bin istihdam yaratabildi. İşsiz sayısı ise bu dönemde 92 bin kişi arttı. Nüfus 1 milyon kişiye yakın artış gösterirken bunun sadece 95 bini işgücü piyasasına yansıdı (3 bin istihdam artışı, 92 bin işsiz artışı) Kalan 900 bine yakın insan ise işgücü piyasasından çekildi. Bu da işgücüne katılım oranının ilginç bir şekilde düşmesine neden oldu.

Kasım ayından Aralık ayına geçerken, mevsimsel sebeplerle ekonominin genelinde çalışan sayısı azalır ve işsiz sayısı artar. Ancak tıpkı 2018’de olduğu gibi 2019’da da her ikisindeki değişim de son derece yüksek.

Bakın son altı yılda Kasım ayından Aralık ayına geçerken çalışan sayısı ne kadar azalmış ve işsiz sayısı ne kadar artmış. 2018 sonu ekonomideki durgunluğun en sert dönemlerinden biriydi. O nedenle çalışan sayısında 659 bin azalma olurken, işsiz sayısı 341 bin artmış. Ama 2019 da 2018’i pek aratmamış. Çalışan sayısı 511 bin azalırken, işsiz sayısı 86 bin artmış. Ekonomide toparlanma başlamışken bu kadar sert bir istihdam düşüşü soru işaretleri doğuruyor.

Tablo: Kasım Ayından Aralık Ayına Geçiş

Son yıllarda neler değişmiş; bir de buna bakalım.

• 15 yaş üzeri kurumsal olmayan nüfusta 4 milyon 520 bin kişilik artmış olmuş. Yani havuz bu kadar büyümüş.
• Artan bu nüfusun 3 milyon 265 bini işgücü piyasasına girmiş.
• Çalışan sayısı 2 milyon 16 bin, işsiz sayısı 1 milyon 249 bin artmış.
• Bu dönemde işsizlik 2.8 puan, gençlerde işsizlik 4.8 puan yükselmiş

Tablo: 2014-2019 Temel Göstergeler

Türkiye 2008-2009 küresel krizinden sonra istihdamını en çok yükselten ülkelerden biriydi. Ancak son yıllarda yaşanan tersi durum, kazanımların geri verilmesine neden oluyor.

Ekonominin son aylarda yüksek kredi talebi yoluyla tüketim kanalından büyümesini; yatırımlarla destekleyecek, şu kritik küresel ortamda tasarrufları destekleyecek bir büyüme ile devam ettirmesi gerekiyor ki; işgücü göstergelerinde kalıcı iyileşme sağlanabilsin.

H. Bader Arslan-Dünya

Editör: TE Bilişim