Kruvaziyer turizmin başkenti Kuşadası’nda korona virüs salgını nedeniyle yaşanan kriz en büyük darbeyi esnafa vurdu. Gemisiz geçen sezonda büyük ekonomik sorunlarla boğuşan ve sezonun tamamını siftahsız kapatan Kuşadası esnafına salgının faturası çok ağır oldu.

Özellikle Eylül ve Ekim aylarında gemi turizminin en verimli dönemlerini yaşayan Kuşadası esnafı, salgının ardından gemi seferlerinin birer birer iptal edilmesiyle Mart ayından itibaren büyük bir şokla karşılaştı. Sokağa çıkma yasaklarının ardından 1 Haziran’da başlayan normalleşme döneminden sonra da Kuşadası turistik çarşı esnafı için değişen bir şey olmadı. Geçmiş yıllarda tıklım tıklım olan ve turistlerle dolan liman bölgesindeki caddeler ve sokaklar salgınla birlikte bomboş görüntüleriyle içinden çıkılmaz bir hal aldı.

Kuşadası çarşılarında ekonomik sorunlarla boğuşan turistik çarşı esnafı korona virüs salgınıyla birlikte yaşadıklarını anlattı. Çanta satışı yapan İsmet Ayhan isimli turistik çarşı esnafı,“ Valla iş yok, böyle gördüğün gibi oturuyoruz, dükkanları havalandırıyoruz, borçlular haciz koyuyor, elimizdeki araçları, evlerimiz varsa evlerimizi, dükkanlarımız varsa dükkanlarımızı satıp, borçlarımızı ödüyoruz. Böyle devam ederse herhalde hepimiz sürüneceğiz. Geçim yok, yani iş yok, çalışan yok, iş veren yok hepsi kapalı gördüğünüz gibi zaten kepenklerde kapalı , bir umut bekliyoruz işte kapıların açılmasını, turistlerin gelmesini bekliyoruz. Umut ediyorum gemiler gelir diye ama gelmeyecek diyorlar, Kasım ayında 1 tane gelecek diyorlar ama oda ne kadar doğru bilmiyorum. Şuanda dünya turizme kapalı ama devletimizden çalışanlara ve esnafa kredi miktarını bir miktar arttırması yani 25 bin yerine 100-150 bin civarında bir şey yapıp biraz nefes aldırabilir. 25 bin bizim hiçbir ödememize yetmiyor. Dükkanlar kapalı olduğu halde 10 aydır kira ödüyoruz. Ödemediğin zamanda adam istiyor. Devletimizden isteğimiz dükkan sahipleri ile konuşulması ne yapabilirlerin konuşulması ve kredi miktarının arttırması" dedi.

Günlerini oturup, sohbet ederek, geçirdiklerini belirten saatçi Abdullah Seran isimli esnaf ise “ İşler bitik, bir iş yaptığımız yok, gelip burada oturup sohbet ediyoruz. Elimizdekileri satarak geçinmeye çalışıyoruz ama oda nereye kadar, ben 400 binlik evimi 300 bine sattım, 270 bini direk borca ödedim ve bir o kadar daha kaldı anlayacağın itekliyoruz yani bakalım nereye kadar gidecek. Dükkan sahibi kirasını istiyor, hiç iş yokken devlet her ay 260, 260 damga vergisini istiyor, bir hibe yok bir şey yok. Kredi veriyor tamam ama hiç iş yokken krediyi de nasıl ödeyeceksin verdiği 25 binlik kredi benim kirama yetmiyor. Mekan sahibiyim bak şuan ben günlük 100 liraya çalışıyorum, sabah 7 akşam 5, mekan sahibi olduğum halde dükkanı bırakıp sabahın 7’sinde kalkıp akşam 5’ine kadar günlük 100 lira ile geçinmeye çalışıyorum" diye konuştu.

Kaynak: iha