Pekin, yerel seyir yasasının içeriğinde yer alan, Çin'in karasularına yapılan atıfları ''Çin'in denizcilik yetki alanına" şeklinde değiştirerek revize etti. Yapılan bu değişikliğin, Çin'in kendi karasularının ötesinde Çin deniz hukuku uygulanmasına getirilen yasal kısıtlamayı kaldırmayı amaçladığı belirtiliyor.
Güney Çin Denizi'nin büyük çoğunluğu üzerinde egemenlik iddia ediyor!
Çin, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi kapsamında kabul edilen 12 deniz mili sınırının yüzlerce mil ötesinde bulunan alanlar da dahil olmak üzere Güney Çin Denizi'nin büyük çoğunluğu üzerinde egemenlik iddia ediyor.
Gözden geçirilen "Deniz Trafik Güvenliği Yasası", Çin'in deniz güvenliği kurumunun coğrafi yetki alanını Çin'in tüm "denizcilik yetki alanını" kapsayacak şekilde genişleterek kuruma yetkilerini çok daha geniş alanda kullanma yetkisi sağlıyor. Çin artık, gemilerin ''şüpheli'' bir geçiş yaptığı veya bir güvenlik tehdidi olarak değerlendirildiği durumlarda, yabancı bayraklı gemilerin Çin tarafından talep edilen sulardan ayrılma emri verme yetkisine sahip. Böylece Çin aynı zamanda, gerekirse uluslararası sulara açılan bir gemiyi de takip edebilecek.
Özel gemiler için evrak gereksinimleri uygulayabilecek!
Buna ek olarak, Çin'in taşımacılık bakanlığı, Çin'in hak iddia ettiği bölgelerde denizaltılar, nükleer enerjili gemiler, mega tankerler ve radyoaktif yük taşıyan gemiler için Çin "sertifika" evrak gereksinimlerini uygulayabilecek.
Deniz Güvenliği Yasasında yapılan bu revizyonlar, Çin Sahil Güvenliği'nin ulusal egemenlik hakları doğrultusunda yargı yetkisi ve silah kullanımı da dahil olmak üzere gerekli tüm önlemleri almasına olanak tanıyan Çin'in tartışmalı Sahil Güvenlik Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sadece aylar sonra gerçekleşti.
