Balkanlar’ın en büyük yatırım konferanslarından biri olarak öne çıkan Saraybosna İş Forumu’nun 8.’si, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da gerçekleştirildi.

Bosna Bank Internationalın (BBI) organizasyonunda İslam Kalkınma Bankasının desteğiyle düzenlenen 8. Saraybosna İş Forumu’na bölge ülkeleri ve Türkiye’nin yanı sıra Körfez ülkeleri, Azerbaycan, Pakistan ve Endonezya’dan yatırımcılar katıldı. Forumun resmi açılışını yapan Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Mladen İvaniç, Bosna Hersek’in önümüzdeki yıl AB’ye adaylık statüsü edineceğine inandığını ve bunun için Bosna Hersek’te tüm çevrelerin birlikte çalışması gerektiğini söyledi. Ülkeye yatırım yapan firmaların bundan istifade edeceklerini vurgulayan İvaniç, Bosna Hersek para biriminin euroya endeksli olması nedeniyle istikrarlı olduğuna ve ülkedeki katma değer vergisinin de Avrupa’nın en düşük düzeyinde olduğuna dikkat çekti. Politikacılar olarak Bosna Hersek’in imajını yenilemek için çalışmaları gerektiğini söyleyen İvaniç, bu takdirde ciddi yatırımcıların ülkeye çekilebileceğini ifade etti.

"Saraybosna İş Forumu, Güneydoğu Avrupa’nın Davos’u"

Türkiye Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin ise, Saraybosna İş Forumu’nun Bosna Hersek ve bölge ülkelerinin ekonomik potansiyelleri ve yatırım imkanlarının dünya tarafından tanınmasına imkan tanıdığını vurgulayarak, "Her vesileyle belirtmekten memnuniyet duyduğumuz üzere ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler mükemmel düzeyde seyretmektedir. Köklü tarihi, beşeri ile kültürel bağlara dayanan bu ilişkileri, ticari ve ekonomik alanda karşılıklı olarak daha fazla geliştirmek ortak hedefimiz. Mevcut işbirliğimizin daha da güçlendirilmesi için gerekli potansiyel mevcuttur. Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı himayesinde Bosnia Bank International tarafından İslam Kalkınma Bankasının desteğiyle bu yıl 8.’si düzenlenen Saraybosna İş Forumu, Bosna Hersek’teki yatırım olanakları başta olmak üzere bölge ülkelerinin yatırım imkanlarının, bölgenin ortak sorunlarının ve gelecek perspektifinin değerlendirildiği bir platform niteliği taşımaktadır. Saraybosna İş Forumu’na her dönem yüksek katılım gösterdik. Saraybosna İş Forumu’nun başta tarım, eğitim, enerji, finans, altyapı, inşaat, hizmetler ve turizm olmak üzere birçok alanda bölgesel işbirliğini yukarı seviyelere taşıyacağına yürekten inanıyorum. Bu forumun ilkinde Sayın Cumhurbaşkanımızın bir ifadesi vardı. Cumhurbaşkanımız, Saraybosna İş Forumu için Güneydoğu Avrupa’nın Davos’u ifadesini kullanmıştı ve bu yıl 8.’si düzenlenen bu forumun Güneydoğu Avrupa’nın Davos’u haline gelmiş olduğunu görmek memnuniyet verici. Türkiye ve Bosna Hersek’in komşuları ile olan ekonomik potansiyelinin hayata geçirilmesi noktasında ve Bosna Hersek’in bölgedeki kalkınma projelerinde kilit konuma yükselmesine önem vermektedir. Bu itibarla ülkemiz Bosna Hersek’le birlikte Balkanlar’da bölgesel alanda işbirliğinin gerçekleştirilmesinden ve bu çerçevede diğer bölge ülkeleriyle sınır aşan ortak projelere iştirak etmesinden memnuniyet duyacağımızı çeşitli vesilelerle dile getirdik. Bölgesel altyapı projelerinin yürütülmesinde Bosna Hersek başta olmak üzere sürece katılan ülkelerle birlikte çalışmayı, Türkiye olarak arzu ettiğimizi vurgulamak isteriz. Bölgesel ilişkiler bağlamında ülkemiz, aynı zamanda üçlü mekanizmaların faaliyet göstermesine önem vermektedir. Bu mekanizmalar, Balkanlar’da istikrarın devamı ve bölgesel entegrasyonun güçlendirilmesi bakımından ehemmiyet arz etmektedir. Bu nedenle 18 Ağustos 2015 tarihinde Ankara’da, 20 Ekim 2015 tarihinde Belgrad ve Saraybosna’da, 26 Ekim 2016 tarihinde İstanbul’da Türkiye, Bosna Hersek ve Sırbistan ekonomi bakanları arasında birebir görüşmeler gerçekleştirilmiştir. 26 Ekim 2016 tarihinde ayrıca İstanbul’daki Bosna Hersek-Sırbistan ticaret ofisinin açılışı yapılmıştır. Ayrıca Belgrad ve Saraybosna arasında ülkemizin girişimiyle ekspres karayolu inşa edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu toplantıların ve iş konseylerinin sürdürülmesini destekliyoruz. Bugün dünya genelinde ekonomik, sosyal ve siyasi değişimlerin yaşandığı çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Türkiye olarak biz de muhtemel senaryoları ve bunların etkilerini göz önüne alarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Ülkemiz bugün dinamik yapısı ve özellikle son 15 yılda gerçekleştirmiş olduğu ve herkesin büyük takdirle izlediği reformlarla istikrarlı ve güvenilir bir liman olmuş, 80 milyonluk güçlü ve kalifiye nüfusuyla dünyada önde gelen ülkelerden birisi haline gelmiştir. Yatırımlar için de çok cazip bir adres olan Türkiye, birçok uluslararası firmanın da üretim merkezi haline gelmiştir. 2002 yılında Türkiye’ye gelen toplam yabancı sermaye 15 milyar dolar iken, bugün 2002’den 2017’e kadar olan siyasi istikrar ve güven ortamında toplam gelen yabancı sermaye 180 milyar doları bulmuştur. 2017 yılında da Türkiye büyümesini sürdürecek. Son 15 yılda yakalanan ortalama yüzde 5.7 büyüme oranını da yukarılara taşımayı hedefliyoruz" diye konuştu.

"Bosna Hersek’in kalkınmasını sağlayacak projelere katkı sağlamaya hazırız"

Türkiye’nin serbest ticaret anlaşmasına sahip olduğu Bosna Hersek’le olan ticarete büyük önem atfettiğini ifade eden Ekonomi Bakan Yardımcısı Metin, "2006 yılında 160 milyon dolar olan dış ticaret hacmi, bugün dört kat artarak 600 milyon dolar civarına gelmiştir. Özellikle Bosna Hersek’le olan serbest ticaret anlaşmasından sonra Bosna Hersek lehine dış ticaret dengesinin oluştuğunu görmek bizim için sevindiricidir. 2017 yılına taşıdığımız müzakerelerle hizmet ticareti ve kamu alımları da bu serbest ticaret anlaşmasına dahil ederek Bosna Hersek’le olan ticaret hacmimizin artışını sağlamak arzusundayız. Bugün Bosna Hersek’te 100’e yakın Türk firmasının yatırım yaptığını görmekteyiz ve Bosna Hersek’teki 10 büyük yatırımcıdan iki tanesinin Türk yatırımcı olması ve bu firmalarımızın yatırımlarıyla hem ekonomiye hem de istihdama katkı sağlamaları bizim için önemlidir. Bosna Hersek’in ekonomik kalkınmasına zemin hazırlayacak büyük ölçekli altyapı projelerine gereken katkıyı sağlamaya hazırız. Bu çerçevede uluslararası alanda kendisini ispat etmiş ve ülkemizdeki devasa projeleri üstlenen firmalarımızın otoyol, havaalanı, hidro ve termik elektrik santrallerinin, gerekse telekomünikasyon gibi alanlarda Bosna Hersek ile birlikte projeler üretmeye hazırız. Bosna Hersek’in kalkınmasında bankacılığın önemi de büyüktür. Bosna savaşının ardından 1997’de bu ülkede faaliyetlerine başlayan Ziraat Bankası, ülkenin çeşitli şehirlerinde 30 şube ağıyla Bosna Herseklilere hizmet vermektedir. 2012 yılında yapılan iş forumunda alınan kararla 100 milyon euro tutarında düşük faizli kredi hattı oluşturulmuştur. Ve yine Bosnalılar’ın Bosna Hersek’e dönmeleri hususunda istihdam alanı oluşturma noktasında 50 milyon euroluk yeni bir kredi hattı daha Ziraat Bank Bosna Hersek tarafından hizmete sunulmuştur" dedi.

Türkiye’nin sadece ekonomi, altyapı projeleri ve bankacılık değil sosyal alandaki girişimleriyle de Bosna Hersek’in yanında olduğunu vurgulayan Metin, "Başta TİKA olmak üzere çeşitli kurumlarımız tarafından sağlanan destekler çerçevesinde Bosna Hersek’e 1 milyar euroya yakın bir katkımız söz konusudur. Bu katkılarla Bosna Hersek’in turizm potansiyelini harekete geçirecek önemli adımlar atılmıştır. Özellikle turizm sektöründe firmalarımızın kültürel turizm başta olmak üzere turizmin çeşitli alanlarında Bosna Hersek’e yatırım yapacaklarını belirtmek isterim" diye konuştu.

Türkiye’nin Balkan memleketleri ile güçlü siyasi ve ekonomik ilişkiler tesis ettiğini vurgulayan Metin, "İstikrarlı bir ekonomiye sahip Türkiye, Balkanlar’da dostane ilişkilerini ekonomik boyut ile güçlendiriyor. Kuşkusuz bu başarıda Balkanlar’ı çok iyi bilen Türk iş adamlarının etkisi büyüktür. Önümüzdeki dönemde yatırımlarımızın 10 milyar dolarlar seviyesine çıkmasını umut etmekteyiz" dedi.
Kaynak: iha