‘Arktika’ nükleer buzkıran gemisi, sürüş testlerini başarıyla tamamladı
Rusya’nın Proje 22220 isimli faaliyeti kapsamında St. Petersburg’daki Baltık Tersanesi’nden 2016 yılında suya indirilen ve dünyanın en güçlü nükleer buzkıran gemisi olarak tanıtılan Arktika’nın sürüş testlerinin ilk etabı başarıyla tamamlandı.
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu’nun (Rosatom) siparişi kapsamında Baltık Fabrikası’nda üretilen LK-60Ya Arktika adlı buzkıran gemisinin yanı sıra aynı projeye ait Sibir ve Ural adlı nükleer buzkıran gemilerinin yapımına da yine aynı tersanede devam ediliyor.
Rosatom ve Baltık Fabrikası geçtiğimiz Ağustos ayında, aynı projeye ek olacak iki nükleer buzkıranın yapımı ile ilgili daha kontrat imzalamıştı.
Kuzey Buz Denizi’ndeki buzların erimesiyle ortaya çıkan ticari fırsatları değerlendirme planları dahilinde yürütülen proje Rusya için oldukça önemli. Zira Kuzey Kutbu’nda 412 milyar varile denk gelen devasa petrol ve doğalgaz rezervleri olduğu biliniyor. Dünyadaki keşfedilmemiş petrol ve doğalgazın yaklaşık yüzde 22’sine karşılık gelen bu oran, haliyle ülkenin dikkatini çekmiş durumda. Daha önce gemiler için uygun olmayan rotanın artan sıcaklıklar ve deniz buzulları örtüsünün kaybolmasıyla birlikte kullanılabilir hale gelecek olması, Proje 22220’yi önemli hale getiriyor.
Arktika buzkıran gemisinin sürüş testlerinin ilk etabına geçtiğimiz günlerde başlanmıştı. Mayıs ayına kadar tamamlanması beklenen program sonrasında geminin Rosatom’a teslim edilmesi bekleniyor.
Sahip olacakları 60 megavat güçle dünyanın en büyük ve güçlü nükleer buzkıranları unvanını alacak LK-60Ya gemileri, 173.3 metreye ulaşan uzunlukları, 34 metrelik enleri ve 33.5 bin tonluk ağırlıklarıyla üç metre kalınlığındaki buz kitlelerini karabilme potansiyeline sahip.
Arktika’nın tamamladığı test kapsamında yapılan açıklamada, “Fin Körfezi’ndeki testler tamamlandıktan sonra Baltık Fabrikası’nda inşa edilen ana buzkıran gemisi Arktika, fabrikanın tamamlama iskelesine döndü. Birinci etap test programı başarıyla tamamlandı, yedek dizel jeneratör beslemeli sürüş kontrol edildi, bağımsız olarak altı knot hıza ulaşıldı. Buzkıranın iletişim, navigasyon ve iç kullanım sistemleri de başarılı bir şekilde kullanıldı” ifadelerine yer verildi.
DENİZHABER
