Yüzen sarayları kriz sallayamadı

Morallerin diplediği şu günlerde Ege için güzel haber denizden geldi. Hafta sonu limana yanaşan Yunan bayraklı Cristal isimli gemi ile Kuşadası'nda 2009 kruvaziyer turizmi sezonu başlamış oldu.

Liman işletmecisi Ege Port yetkilileri, krize rağmen geçen yıldan daha fazla rezervasyon yapıldığı bilgisini veriyor. Geçen yıl Kuşadası'na yanaşan gemi sayısı 637 iken 2009 sezonu için şimdiden 700 gemi rezervasyon yaptırmış. Bunlar arasında Crown Princess, Ruby Princess gibi Kuşadası'na ilk kez gelecek dev transatlantikler de bulunuyor. Geçen yıl gemilerle 550 bin kişinin giriş yaptığı Kuşadası'nda, 2009'da ise 650 bin turistle yeni bir rekor kırılması bekleniyor.

Dünyada yıldızı giderek daha çok parlayan kruvaziyer turizminden İzmir de payını almaya başladı. İzmir Ticaret Odası son beş yıldan beri yolcuların ayakbastı parasını ödeyerek kruvaziyer turizminin rotasını İzmir'e çevirmeyi başardı. Bu dönemde İzmir Limanı'na ayak basan turist sayısı 3200'den tam 320 bine çıktı. İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş bu yıl gemilerden 400 bin turist beklediklerini ama asıl hedeflerinin 1 milyona ulaşarak Akdeniz'de ilk üçe girmek olduğunu söylüyor.

Lüks gemilerle üst gelir grubu turistlerin tercih ettiği kruvaziyer turizmi yılda ortalama yüzde 10 büyüyor. Kuşadası'na 2009 yılı için yapılan rezervasyonlara bakılacak olursa, küresel kriz lüks gemi turizmini henüz sallayamamış. Bu iyi bir haber. Çünkü dünyada yılda 13.6 milyon kişi kruvaziyer turizmini tercih ediyor ve ortada dönen parasal büyüklük tam 30 milyar dolar.

Kruvaziyer turizmi zenginlik demek. İzmir ve Kuşadası'na lüks transatlantik ve gemilerle yanaşan yolcular, hem dünyada eşi olmayan binlerce yıllık tarihi harikalar şehri Efes'i geziyor hem de Meryemana'da hacı oluyor. Bu arada altından halıya, hediyelik eşyadan tişörte çeşitli ürünlerin alışverişini yapıp kent ekonomisine katkıda bulunuyorlar. Bu turlarda turist başına harcama en az 200 dolar olarak hesap ediliyor.
 
İzmir'de liman kavgası

İşte gemi turizmi bu kadar popüler iken İzmir'de son günlerde patlak veren yeni kruvaziyer limanının yeriyle ilgili tartışmaları çok iyi değerlendirmek gerek. Dünyanın önde gelen kruvaziyer şirketi İtalyan Costa'nın Başkanı Pier Luigi Foschi, İzmir Ticaret Odası ile İzmir Üçkuyular'a Akdeniz'in en modern kruvaziyer limanlarından birini kurmak için anlaşma yaptıklarını açıkladı. Ama bunun sevinci uzun sürmedi. Aynı anda sekiz kruvaziyer gemisinin yanaşabileceği proje önce koruma kuruluna takıldı.

Konu toplantı gündemine alınmadı. Sonra 1. No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkları'nı Koruma Kurulu'nun limanın yeri nedeniyle izin vermeyeceği haberleri çıktı. Daha sonra konunun kurulun gündeminde olmadığı ama bir sonraki toplantısında ele alınacağı, gerekli teknik ve bilimsel bilgilerin verileceği İZTO Başkanı tarafından açıklandı. Ama ardından Mimarlar Odası Başkanı Körfez'e zarar vereceği gerekçesiyle projeye karşı olduğunu açıkladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ise projeyi desteklediklerini, kendisine göre yeri uygun görünse bile ilgili kuruluşların araştırma yapmasını önerdi.

Farklı görüşler mutlaka tartışılmalı ve kent plancılığı açısından en doğru yer seçimi yapılmalı. Ama daha önce pek çok projede olduğu gibi olay iddialaşmaya gidip, davalarla yıllarca sürecek engellemeler olursa o zaman kaybeden yine İzmir olur. İzmir Fuarı'na yer altına yapılacak otopark projesinin yıllarca engellenmesi sonucu güzelim Kültürpark dünyanın en büyük açık otoparklarından birine dönüştü. Belediye sonunda davayı kazandı ve otopark inşaatı yeniden başladı ama olan yıllardır sıkıntı çeken İzmirlilere oldu.

Tarihi, doğayı koruyan bilimsel çalışmalara desteğimiz sonsuz. Ama ipin ucunu kaçırıp yeniliğin, gelişimin önünü tıkayanlara da karşıyız.

Editör: TE Bilişim