Eylülün en güzel zamanı, Midilli zamanı    

YUNAN Adaları’nın hemen en kuzeyinde oluşundan mıdır, Midilli benim için hep eylül, ekim hatta kasım demek. Çünkü denizde fırtına olmadığı sürece Midilli, yazların yanı sıra asıl sonbaharda nefis. Şimdi koltuklarınıza yaslanın, kemerlerinizi bağlayın, çünkü az sonra vıcık vıcık kalabalık olmayan, büyük, tarihi ve zarif bir adaya gidiyoruz.

Nasıl gidilir?

Midilli’ye eskiden Foça’dan da ulaşılabiliyordu ama şimdi tek ulaşım Ayvalık üzerinden. Ayvalık sahilindeki feribot iskelesinden her gün Ada’ya karşılıklı sefer var. Sahildeki tüm acenteler bu seferler için bilet satıyor. Sakız’ı pekala münferit gezebilirsiniz ama Midilli’ye ilk gidişinizde mutlaka bir turla gidin. Ada ile çalışan düzgün turlardan biri Demre Tour. Ahsen Hanım önderliğinde 17 yıldır karşılıklı tur düzenliyorlar. 2 gecelik, konaklama+ulaşım+kahvaltılar+rehberlik hizmeti+transferler gibi pek çok detay içeren paket fiyatları 150 Euro’dan başlıyor. Ekim sonuna kadar her hafta sonu, kış boyunca iki haftada bir tur var. (0266) 384 85 86, www.demretour.com ... Yine bir diğer iyi acente de Midillili Aris ve Türkiyeli Fatoş Lazaris çiftinin turizm acentesi. Fatoş Hanım’a şu numaradan ulaşabilirsiniz: (0030) 697 911 76 58

Neden gidilir?

Midilli abartısız, sade ama görgülü bir ada. Deniz mevsimi dışında da görülebilecek nefis köyleri, zeytinyağı müzeleri, kiliseleri ve Osmanlı’dan kalma sanat eserleri var. Ama daha da önemlisi Midilli’nin bir ruhu var.

Efsaneleri ile ünlü kiliseler

Midilli’de pek çok kilise var ama dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çekenleri Ayosos’taki Ayos Therapontos Kilisesi, ismiyle aynı yerdeki Taksiyarhis Kilisesi.

İki güzel köy: Molivos ve Petra

Molivos etkileyici bir Ortaçağ kenti, Petra ise bu kentin 5-6 dakika yakınında plajları ile ünlü bir sahil köyü. Molivos, Ortaçağ kalesinin çevresine ve altına yayılmış. Bütün evler, taştan veya ahşaptan yapılmış. Avlular ve balkonlarla birlikte farklı bir güzelliği ve son derece enteresan bir şehir planı var. Kentte 18. Yüzyıl’a dayanan birçok konak muhafaza ediliyor. Bunların biri, çok iyi işlenmiş duvar resimleri ile süslenmiş olan Giannakou Konağı.

Uzo müzesi Barbayani

Plomari’de ünlü uzo müzesi ve fabrikası Barbayani’yi gezin. 1860’ta kurulan ve Yunanlıların en ünlü uzo markası olan Barbayani’yi şu anda dördüncü kuşak işletiyor. Fabrikanın eski tesisini de müze yapmışlar.

Nerede yenir?

Rembetis: Ada’nın belki de en ünlülerinden biri. Merkezdeki ünlü alışveriş caddesi Ermu bitip de eski limana varınca deniz kenarında bir lokanta. Tam Yunan işi. İsli uskumru çirozu olağanüstü! Kalamar bütün bütün ve lokum gibi geliyor sofraya!

Kaliterimi Restoran: Yani Kaldırım! Lokantanın ismi kaldırım üzerinde olmasından geliyor. Arada canlı müzik oluyor ve Yunanlılar aşka gelip sirtaki yapıyorlar. Güzel zeytinyağlıları var. Mutlaka ot tabağı ısmarlayın.

En iyi kafeler

Hem börekçi, hem lokmacı, Kambetsos: Kordon boyunda lokmacı ve börekçi. Sabaha kadar açık! Lukumas (tarçınlı Karşıyaka lokması), bugaça (içi muhallebili börek) ve tiropita (peynirli su böreği) yiyebilirsiniz. Hiç fena değil. Ama üzgünüm çay yok, frappe içeceksiniz!

Osmanlı pastanesi Pallenion: 1800’lerde Osmanlı tarafından banka binası olarak yaptırılmış, 1900’lerin başında pastaneye dönüştürülmüş. Kubbeli devasa kilisenin tam karşısında. Bir kapısı Ermu Caddesi’nde, bir kapısı kordon boyunda. Klasik ve şık. Duvarlarda Midilli’nin büyütülmüş eski fotoğrafları var. Kahvesi çok güzel. Her içeceğin yanında bir de kurabiye ikram ediyorlar.

Ne alınır?

Yunanistan’ın milli içkisi uzo, uzonun ana vatanı Midilli. Hatta dünyanın en iyi uzosu kabul edilen Barbayanni markası burada üretiliyor. Uzodan sonra ikinci milli içecek frappe. Çocuk yaşlı herkes mütemadiyen buzlu bir neskafe çeşidi olan frappe içiyor. Adanın en önemli diğer geçim kaynakları sardalye balığı ve kefalotiri (kelle) peyniri. Her ikisinin de envai çeşidi var. Özellikle Mandamados Köyü’ndeki mandıraya uğramadan dönmeyin.

Editör: TE Bilişim