Alternatif Bir Tatil Seçeneği Motoryatlar
Hep aynı tekdüze otel tatillerinden sıkıldıysanız, alabildiğine özgür, tamamen sizin keyfinize göre, kuralları kendinizin koyduğu, ne yiyeceğinize ve ne içeceğinize sizin karar verdiğiniz, rotayı sizin belirlediğiniz, her günü bir öncekinden farklı, eşsiz bir tecrübe yaşayacağınız bir tatil seçeneğiniz de var! Motoryatlar…
Tatil anlayışınızı biraz değiştirmenin vakti geldi.
Nedir öyle yaz aylarına denk gelen her bayramda, her yıllık izinde kapanıp da “her şey dahil” bir otele, bangır bangır animasyon gürültüsü içinde yüzlerce kişiyle bir arada, adeta -pek af edersiniz- açık hava hamamında gibi bir şort, bir terlik ortalarda dolanıp vücudu bir denize, bir artık kalabalıktan küvete dönmüş havuza bandırmak?.. Dinlenmek mi şimdi bu? Peki eğlenmek mi? İlk gün, hadi bilemediniz ikinci gün, o gitmiş olduğunuz otelin görmediğiniz hiçbir noktası, denemediğiniz hiçbir hizmeti kalmıyor.
“Evet, ana havuza girdik. Bu da dalga havuzu. Bir de sahile bakayım.
Dur, aklımda kalmasın şu kaydıraktan da kayayım. Hah! O da bitti. Şimdi tekrar ana havuza döneyim. Parasını verdik nasıl olsa, şimdi de bir şeyler içeyim. Havuz bar, snack bar, -oh mis gibi klimalı- lobby bar… Eee, bitti ki burası! Hamam, sauna, masaj. Bunlar da bitti. Haydi o zaman yeniden açık büfede yemek kuyruğuna. Aaa, bu dün akşamki balık ızgaranın kalanlarından mı yapılmış? Vallahi öyle. Mantar salatasına karıştırıp koymuşlar yine. Şu pörsümüş turşulardan tanıdım. Kaç gün kaldı bu tatilin bitmesine ya? Sıkıldım ben. Eve dönsek de bir dışarı çıkıp kafa dağıtsak. Hayır, şimdi zaten ödenmiş buranın parası. Bir de burada çıkıp restoran-bara kesilmeyelim boşuna. Dağın da başındayız zaten. Bu koydan medeniyete ulaşmak dünyanın parası yazar. Offf. Bitsin artık. Sıkıldım makarna, gözleme, mısır yemekten. Konsantre meyve suyu taklitlerinden, bir kadeh kendi keyfime göre ayarlanmış içki için sıra bekleyip barmenin gözüne bakmaktan. Kuruyemiş bu yahu. Bir avuç kuruyemiş alabilince içkinin yanında, bu zafer kazanmışlık hissi çok saçma. İki maaş yatırdım ben buraya. Daha 9 ay taksidi var. Kuruyemişi de ödedim kat be kat. Versenize. Versenize bir avuç! Yoruldum. Evime gitmek istiyorum beeen…”
Tanıdık geldi mi? Üç aşağı beş yukarı tatilleriniz böyle geçiyor, değil mi?
İşte bundan bahsediyoruz biz de! Monoton, heyecansız ve keyifsiz, mecburi tatiller kaderiniz değil! Özgürce, dilediğinizce ve “değişik” bir tatil yapabilirsiniz. Sadece mantığınızı biraz değiştirmeniz, başka alternatiflerinizin de olduğunu hatırlamanız yeterli. Sırf her açtığınız internet sitesinin orasında burasında, gazetelerin hafta sonu eklerinde bunların ilanları var diye başka seçeneğiniz olmadığını düşünmeyin.
Tatilinizi denizde, bir teknede geçirebilirsiniz. “Saçmalamayın, tekne alacak, ona bakacak parayı nereden bulayım” demeyin hemen.
Tabii ki, bu soruyu sormadan, “Aaa, iyi fikirmiş. Hiç aklıma gelmemişti, hemen gidip bi’koşu tekne alayım ben. Teşekkür ederim” şeklindeyse tepkiniz, diyecek bir şeyimiz yok size. Hürmetlerimizle birlikte iyi tatiller dileklerimizi kabulünüzü rica ettiğimizi söylemek dışında. Bir de, “Estağfurullah efendim, naçizane bir hatırlatmaydı bizimkisi, bunca yoğunluğunuz içinde aklınızdan çıkmış olabileceğini düşünerek” şeklinde belki tamamlayabiliriz sözlerimizi…
Ama, “Yok, ben tekne mekne alamam, tutmayın beni boşuna.
Erken rezervasyon, yüzde 30’a varan indirim, 5 kal 4 öde kovalamaya gidiyorum, iyi günler” diyorsanız: “Durun, Gitmeyin!” Değişik bir tatil için tekneyi satın almak zorunda değilsiniz… Kiralayabilirsiniz. Hem de alışmış olduğunuz otel tatillerinden pek de farklı olmayan bütçelerle…
Öncelikle otel konforunda, dinlenebileceğiniz, sizin herhangi bir iş yapmanıza gerek kalmayacak bir tekneyi tercih edeceğinizi düşünürsek, bir motoryat kiralamanız en makulü olacaktır. Çünkü tüm mürettebatı ve hizmet ekibiyle birlikte kiralanıyor motoryatlar. Siz sadece, birkaç parça eşyanızı alıp gidiyor ve belirlemiş olduğunuz rotada bakir koyların, temiz denizin, kendi tespit etmiş olduğunuz menünün ya da isterseniz gittiğiniz yerlerdeki restoranların veya sadece teknelerle ulaşılabilen “tekneci mekanlarının” keyfini çıkarıyorsunuz.
