AÇIK DENİZDE ZORLU BİR MÜCADELENİN YAŞANDIÐI “VOLVO OKYANUS YARIŞI”NDA BİRİNCİ ETABIN GALİBİ, ABN AMRO ONE TEKNESİ…
Dünyanın en zorlu spor yarışmalarından biri olan Volvo Okyanus Yarışı’nda bu yıl 7 tekne, buzdağları ve fırtınalarla dolu 31.250 deniz milinden oluşan güzergahta mücadele ediyor. En son teknolojiyle donatılan teknelerdeki mürettebat, 4 saatlik uykuyla idare edip, kendilerini insan dayanıklılığının pek az kişinin anlayabileceği sınırlarına kadar zorluyor.
Yelken meraklılarının heyecanla beklediği Volvo Okyanus Yarışı’nda (Volvo Ocean Race) zorlu mücadele başladı. 4 yıllık uzun bekleyişin ardından Kasım ayında İspanya’nın Atlantik kıyısında başlayan 2005-2006 Volvo Okyanus Yarışı’nda yarışmacıları, 7 aylık çok zorlu bir macera bekliyor. Yarışmanın ilk ayağının galibi ABN AMRO ONE teknesi, 24 saatte 546 deniz mili yol katederek bu alanda yeni bir dünya rekoruna imza attı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen Volvo Okyanus Yarışları’nın tarihi 1973 yılına, yani Kraliyet Deniz Vakfı’nın dünyanın en uzun, en zorlu, en tehlikeli yarışı sayılan Whitbread Yarışı’nın düzenlenmesine kadar gidiyor. O yıldan sonra 2001/2002’de Volvo devralana kadar, Whitbread adı altında her 4 yılda bir tekrarlanırdı.
Bu yılki yarışın uzunluğu 31.250 deniz mili. Eklenen yeni limanlar ve skora katkıda bulunan geçitler gibi yeni unsurlar sayesinde daha heyecanlı hale getirilen güzergahta ekipler, yakıcı güneş, dev dalgalar, su hortumları ve buzdağlarıyla mücadele edecek.
5 Kasım’da İspanya Sanxenxo’da yapılan liman içi yarıştan sonra, gerçek mücadele 12 Kasım’da Vigo’da başladı. Tekneler ekvatoru aşıp güneye, buzlu Pasifik Okyanusu’na açılacaklar, Göteburg’da 17 Haziran’da olması beklenen bitiş çizgisine gelmek için yeniden yukarı, Atlantik’e çıkmadan önce Avustralya ve Cape Horn’dan geçecekler.
Dünyanın en ihtişamlı limanlarından, dehşet dolu mücadeleye
Rotada yarışmacıları, Wellington, Cape Town, New York, Rio de Janeiro gibi dünyanın en ihtişamlı limanlarının yanı sıra büyük zorluklar da bekliyor. Yatlar, ekvator yakınlarında yelkenleri şişirecek kadar bir rüzgarın esmediği okyanus kuşaklarıyla, dehşetli fırtınalarla ve en korkulanı da, Pasifik Okyanusu’nun buzdağlarıyla mücadele etmek zorunda kalacak.
Bu yıl yarışmaya, okyanus tabanındaki hayali çizgiler dahil edildi. Teknelerin bu çizgileri hangi sırada geçtiği, toplam puanlarına katkıda bulunacak. Diğer bir ilk de liman içi yarışlar. Bunlar da ekiplerin puan toplamasına yardımcı olmak üzere planlandı. Her limanda sahildeki seyircilere iyi bir yarış izlettirmek amacıyla kısa bir mesafede yapılacak yarışlarda, her yatın güvertesine tekneleri ve mücadeleye kilitlenmiş ekipleri yakından görmeleri için üçer konuk alınacak.
Dünyanın en iyi yelkencileri katılıyor
Dünyanın en zorlu yarışmalarından biri olan Volvo Okyanus Yarışı’nda dünyanın en iyi yelkencileri yarışıyor. Bu yılın 7 ekibi şöyle: İsveçli Ericsson Yarış ekibi, iki Hollandalı ABN AMRO teknesi, Brezilya 1, ABD’den Team Pirate, Avustralya’dan Premier Challenge ve İspanya’dan Movistar. Brezilya 1 takım kaptanı Torben Grael, 5 kere Olimpiyat madalyası almış. İspanyalı Movistar’dan sorumlu olan Bouwe Bekking, 4 kere dünya yarışını kazanmış. İsveç Ericsson Yarış Ekibi’nin kaptanı, bir önceki yarışta ikinciliği yakalamıştı. ABN AMRO ONE gemisinin lideri, iki kez dünyayı dolaşan Mike Sanderson. ABN AMRO TWO dümenindeki Sebastien Josse (FRA), 30’unda olmasına rağmen Vendee Globe, Transat Jacques Vabre ve Jules Verne Trophy dahil olmak üzere etkileyici bir geçmişe sahip. Team Pirate (Korsan Takımı), Karayip Korsanları II filmi için oluşturuldu. Premier Challenge takımının ise, tümü Avustralyalılar’dan oluşuyor.
Sınırlar zorlanıyor
Dünyanın en zorlu sporlarından biri olarak anılan Volvo Okyanus Yarışı’nda sporcular -teknedeki mürettebat-, kendilerini insan dayanıklılığının pek az kişinin anlayabileceği sınırlarına kadar zorluyor. Yaşadıkları uçlar, ekvator yakınlarında insanı buharlaştıran, tüm enerjisini alan tropik bölgelerden, 8 katlı bir bina yüksekliğine erişen ve tekneyi yutmaya hazırlanan dalgaların oluşturduğu Güney Kutbu’nda esen dondurucu rüzgarlara uzanıyor. Ve bu meydan okumayı sadece gerçek spor adına yapıyorlar. Sonunda büyük bir ödül yok. Sadece unutulmaz bir macera ve müthiş bir başarmışlık duygusu var.
Güvenliğin önemi
Yarışlar için güvenlik, işin başından sonuna kadar büyük önem taşıyor. Zaten Volvo’nun sponsorluğunun devreye girdiği yer de burası. Dünyanın önde gelen bu uzun mesafe okyanus yarışı, Volvo’nun küresel statüsüne de uygun düşüyor. Güvenlikle ilgili gelişmelerden bir tanesi de, teknelerden her birinin alabora olduktan sonra yeniden su üstüne çıkıp çıkamadığına ilişkin bir test.
3 tenis kortunu kaplayan yelken
İlk Volvo Okyanus Yarışı, büyük bir başarı kazandı ama bununla yetinmeyen Volvo ve organizatörler, 2005/2006 offshore yarışlarında yeni bir tekne tasarımıyla yeni bir çağ başlattılar. Geçen 3 yarışta Volvo Open 60 (VO60) sınıfı yatlar kullanılmıştı. 2005/2006’da Okyanus Yarışı yatlarının gelecek nesli ortaya çıktı; Volvo Open 70 (VO70) için seçilen 21 metrelik tekneler…
VO70 teknesinin maksimum yelken alanı
VO60 ile kıyaslandığında yeni yatların oranları ve hız potansiyelleri inanılmaz. Yarış için İspanyol Movistar ekibine hazırlanan tek gövdeli teknenin son başarısı da bunu kanıtladı. Suya iner inmez yelkenle uzun mesafede 24 saatte
Denizcinin yaşamında bir gün
VO70’te 24 saat boyunca sürekli bir faaliyet ve hareketlilik var. En iyi tekne, en iyi mürettebat ve en iyi donanımla bile, asıl farkı yaratan ekip olarak hareket edebilme becerisi. Mürettebat 4 saatlik dönemlerde ya görev başında ya izinli ya da hazır bekliyor. Eğer görevdeyse, yatağından çıkıyor, uyurken üzerinde olan ıslak giysilerini çıkarmadan onların üstüne yeni iki kat kuru giysi geçiriyor. Nöbeti bitmiş olanlar kahve ve yemek hazırlıyor, olup bitenler hakkında bilgi veriyor. Tekneyi rotasında tutmak kadar, yelkenleri onarmak ya da karaya mesaj göndermek de çok önemli. Tabii rotayı belirlemek üzere zaten sürekli kontakta olması gereken kaptan veya seyir görevlisi değilse…
Denizciler
Yelken açmak, ılık ve tatlı bir rüzgar teninizi okşarken çarşaf gibi denizin üzerinde huzur içinde olmayı çağrıştırıyor. Ancak, Volvo Okyanus Yarışı’na gelince, iş değişiyor ve rakipler hem tekneleri hem de çevrelerini saran güçlü okyanusla uyum içinde olmayı hedefleseler de, bunun tam tersi gerçekleşiyor. Oradalar, çünkü orada olmak istiyorlar. Bu meydan okuma ve macera için yaşıyorlar. Yine de, onların keyif olarak gördüğü şeyler çoğumuz için ancak bir kabus olabilir.
Yatlar 21 metrelik olsa da, 9 kişilik mürettebatın yaşam alanı bunun yarısından daha az. Yerden yüksekliği
Teknelerde oturma odası yok; ya ranzalarında ya güvertedeler. Zemin genellikle ıslak olan yelken bezleriyle kaplı… Birkaç saatte bir mürettebat nöbet değiştiriyor. Denizciler, kıyafetlerini nadiren değiştiriyor. Çünkü, giysi ‘ağırlık’ demek, onun için denizcilerin gardıropları oldukça sınırlı. Kimileri, bir haftayı geçtiğinde iç çamaşırlarının tersini çevirip giymeyi ferahlatıcı bir değişiklik olarak yorumluyor. Duş almak ise, ancak yağmur yağdığında mümkün oluyor.
Volvo Okyanus Yarışı ile ilgili ayrıntılı bilgiyi ve günü gününe yarışın seyrini www.volvooceanrace.org sitesinden takip edebilirsiniz.
Boat Show’un resmi otomobil sponsoru
Ulusal ve uluslararası alanda denizcilik sektörüne destek olan Volvo, 17-25 Aralık tarihleri arasında CNR’da düzenlenen “25. Uluslararası İstanbul Boat Show”un bu yıl da resmi otomobil sponsorluğunu üstlendi.
DenizHaber.Com