Dünyanın en zor yarışlarından biri kabul edilen Transat 6.50 yarışına katılan ilk Türk Tolga Pamir Atlas Okyanusu geçişine başladı

Tolga Pamir'le büyük idealini konuşalı altı yılı aşkın bir süre geçti. Bir Türk genci tek başına Mini Transat yarışa katılmayı kafasına koymuştu ve "Göreceksiniz bunu yapacağım" diyordu.

Bunu konuştuğumuz günlerde Tolga'nın teknesi filan şöyle dursun, doğru dürüst Fransızcası bile yoktu...

Kafasına koyduğunu yapmak için bu işin kalbi La Rochelle'e yerleşti. Ne yaptı etti, bir tekne aldı, olmayan imkanlarıyla donattı, bu yarışa katılabilmesi için gereken bir sürü kursa katılıp sertifikasını aldı, yine bu yarışa katılabilmek için gerekli kalifikasyon yarışlarına katıldı. Son yarışında bir kaza geçirdi, az daha bir geminin altında kalıyordu... Resmen "Katılabilirsin" denildiğinde artık La Rochelle'in de, Transat ailesinin de yakından tanıdığı bir yelkenci olmuştu.
 
GÖRÜLMEYE DEĞER

25 Eylül 2011'de verilecek olan startta bulunmak için 23 akşamı La Rochelle'e gittim. Gördüğüm manzara inanılmazdı. Şehrin göbeğindeki marinanın bir bölümünü "mini"lere ayırmışlardı. Sahilde, rıhtımlarda binlerce kişi resmen ana baba günü...

Aşağıya teknelerin bulunduğu rıhtıma indiğimde gördüğüm manzara ise bugüne kadar karşılaştığım yarış öncelerine hiç benzemiyordu. Rıhtım üzerleri numaralanmış su bidonları, akla hayale gelmemiş binlerce malzeme ile doluydu ve istisnasız her teknede en az birkaç kişi hummalı bir faaliyet içindeydi. Tolga'nın teknesini üzerindeki Türk bayrağı sayesinde hemen buldum.

Rıhtımın etrafını saran ülke bayrakları arasında da bayrağımız nazlı nazlı sallanıyordu. Tolga'dan öğrendiğime göre ilk gece Türk bayrağı birileri tarafından çalınmıştı. Tolga yerine hemen yenisini vermişti organizasyon komitesine ve tabii dikkatlerini de çekmişti.
 
MOTORLARI DA YOK

Yatlar açıktaki start hattına sular yükseldikten sonra çekilerek götürüldüler. Çünkü bu yatların motorları da bulunmuyordu. Marinanın okyanusa açılan kapısına kurulan müthiş ses düzeninde herkesi iyi tanıyan bir sunucu yarışa katılan tüm yelkenciler tek tek anons ederek uğurladı. Sıra Tolga Pamir'e geldiğinde "Türkiye'nin buradaki büyükelçisi" diye yapılan anonsa büyük alkış geldi. Liman çıkışın hemen yan köşesinde duran ve Deniz Müzesi olarak görev yapan büyük gemi ise Fransız yelkencilerinin dışında koca düdüğünü çalarak bir tek Tolga'yı selamladı.

Yarış startına yelken filosunu okyanusa uğurlamak üzere yüzlerce tekne de start hattına geldi. Bunların arasında Tolga için organize edilen 2 yatta da Türk bayrağı dalgalanıyordu.
Yatlar çok hafif havada start aldıktan sonra Portekiz'e ait Funchal Adası'na yelken bastılar. Bin 100 millik bu etaptan sonra adada toplanan yatlar son etap olan Funchal/ Brezilya Salvador de Bahia'ya kadar olan 3 bin 100 millik etap için 13 Ekim 2011 saat 13.30'da start alacaklar. Yarışın Kasım ayının ilk günlerinde tamamlanması bekleniyor.

Büyük tehlikelerle dolu

Düzenlendiği ilk günden bu yana 6.50 metre boyundaki teknelerle yapılan okyanus yarışı, bu yıl "La Charente- Maritime Bahia /Transat 6.50" adıyla düzenlendi.
Okyanusta tek başına, dışarıdan hiçbir yardım almadan sadece yelken gücüyle yapılan yarışın ne kadar büyük tehlikelerle dolu olduğunun en büyük örneği ise hemen bu yarış öncesinde yaşandı. Yarışa katılmak üzere La Rochell'e gelmekte olan Fransız denizcisi Jean Marc Allaire denizde kayboldu. 34 yaşındaki Fransız'ın "Karantez VI" adındaki teknesini Biskay Körfezi'de balıkçılar buldular. Yelkencinin cesedi ise daha sonra bulundu.

Beş kadın yelkenci

İlk adımları 1977 yılına kadar giden ve iki yılda bir düzenlenen okyanus aşırı yarışına katılan teknelerin hepsi, ilk günden bu yana 6.50 metre boyunda 3 metre eninde. Ancak donanımları farklı (Serie ve prototip olmak üzere) iki sınıfta yarışıyorlar.
Tolga'nın yarıştığı Serie'de 47, prototipte ise 33 yelkenci mücadele ediyor. Yelkencilerin arasında 5 de kadın yelkenci var.
 

Editör: TE Bilişim